Fotoğraf: Marizilda Cruppe WWF UK
Dünya üzerindeki yenilenebilir kaynaklar ile insanların bu kaynaklara yönelik talebini değerlendiren araştırmalar yürüten Küresel Ayak İzi Ağı'nın (Global Footprint Network) verileri, dünyanın sunduğu 1 yıllık doğal kaynakları, insanların bu yıl, 29 Temmuz itibariyle tükettiğini gösterdi.
Küresel Ayak İzi Ağı'na göre, bugünden itibaren, dünyanın yıl içine yenilenebilme kapasitesinden fazlasını tüketmeye başlıyoruz.
Bu tarih, doğanın insana 2021 boyunca kullanması için sunduğu kaynakları, daha 7'inci ayın sonunda tükettiği ve yılın geri kalanında 2022'nin kaynaklarından borç alacağı anlamına geliyor.
Küresel Limit Aşım Günü, geçen yıl üç hafta ileri kaydı. Ancak pandemi kısıtlamalarının etkisiyle görülen kaynak kullanımındaki bu azalma kısa ömürlü oldu. 2021'de yıllık karbon ayak izi 2020'ye yılına göre yüzde 6.6 artarken Limit Aşım Günü 2019 yılındaki tarihine geri geldi. Tarihin yeniden erkene kaymasında Amazon ormanlarının kaybındaki ani artış ve küresel orman biyokapasitesindeki yüzde 0,5'lik düşüş de etkili oldu.
WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Genel Müdürü Aslı Pasinli konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Pandemi bize, insan yaşamına öncelik verildiği zaman alınacak önlemler ve bütçeler konusunda karar vericilerin hızlı hareket etmelerinin önemini gösterdi. Ne yazık ki son dönemde ülkemizde bir yandan kuraklık öte yandan sellerle yoğun bir şekilde hissettiğimiz iklim krizi de yetkililerin alarma geçmesini; hızlı ve kararlı adımlar atmasını gerektiriyor" dedi.
Doğayı korumanın artık sadece etik bir konu olmadığını vurgulayan Pasinli şöyle konuştu:
"Doğayı korumak artık bir varoluş meselesi, insan hakları meselesi, ekonomik bir mesele. Bugüne kadar yapılanlardan çok daha hızlı ve radikal adımlar atılmalı, dünyada yükselen yeni "Yeşil Ekonomi"nin dışında kalmamalıyız."
Pasinli ayrıca Kasım ayında tüm dünyanın gözünün İskoçya'da düzenlenecek 26. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'nda (COP26) olacağını hatırlatarak "Bu insanlık için tarihi bir fırsat. Küresel salgın bizlere aynı zamanda birlikte hareket edebileceğimizi de gösterdi. Bu kez gezegenimizin iyiliği için harekete geçebiliriz" dedi.
Tüketim hızının Küresel Limit Aşımı'nın hesaplanmaya başlandığı 1970'lerden bu yana en yüksek seviyeye ulaştığına dikkat çeken WWF-Türkiye şu bilgileri paylaştı:
"Birleşmiş Milletler Ekosistem Restorasyonu 10 Yılı'nın başlatıldığı 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde de vurgulandığı gibi, pandemi sonrası toplumsal ve ekonomik iyileşme ancak ekolojik kaynakların verimli kullanımıyla mümkün olabilir. Oysa insanlık bugün gezegen üzerindeki ekosistemlerin yenileyebileceğinden yüzde 74 daha fazla kaynak kullanıyor. Bir başka deyişle 1.7 dünyamız varmış gibi tüketiyoruz."
WWF-Türkiye, 2021'de özellikle kömür kullanımının artarak toplam karbon ayak izinin yüzde 40'ını oluşturmasının beklendiğini aktardı:
"Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre, 2021 yılında ulaşıma bağlı karbon ayak izi, pandemi öncesindeki seviyenin de altında kalmış durumda. Yıl sonunda yurtiçi uçuşlar ve karayolu seyahatlerine bağlı karbon emisyonlarının 2019 seviyesinin yüzde 5 altında kalması beklenirken, uluslararası hava taşımacılığı kaynaklı emisyonların da 2019'a göre yüzde 33 daha az olacağı tahmin ediliyor. Öte yandan pandemi sonrası ekonomik toparlanma sürecinin fosil yakıt talebini tetiklemesi nedeniyle, küresel enerji tüketimi bağlantılı karbon emisyonlarının geçtiğimiz yıla oranla yüzde 4,8 artması bekleniyor."
"Bu sene Dünya Limit Aşım günü bireyler için de 'Yeni bir başlangıç' olabilir" diyen WWF Türkiye, bu tarihi ileri çekmenin günlük alışkanlıklarda yapılacak bazı küçük değişikliklerle mümkün olduğu görüşünde: