Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, açılmanın ardından COVID-19 vakalarındaki artışa ilişkin yaptığı yazılı açıklamada "Pandemiyi değil, bilerek algıyı yöneten ve yükümlülüklerini yerine getirmeyerek 150 binin üzerinde fazladan ölüme sebep olan iktidar ve Sağlık Bakanlığı, ülkenin yeni bir alevlenmeyle karşı karşıya kalmasına neden olmuştur" dedi.
1 Temmuz'daki açılmadan 10 gün sonra vakaların artmaya başladığına işaret eden TTB, 23 Temmuz itibariyle son bir haftada vakalarda yüzde 39; ölümlerde yüzde 26, aktif vakalarda yüzde 28 artış görüldüğüne ve test pozitiflik oranının yükseldiğine dikkat çekti.
TTB, bu artışlarla beraber aşılamaya hız verilmesi gerekirken aşılamanın hızla yavaşladığını belirtti:
"Salgın bitti" algısı yaratılmasının çok ağır sonuçları olabileceği konusunda yetkilileri ilgili uzmanlık dernekleri ile birlikte uyardıklarını hatırlatan TTB, şöyle dedi:
"İktidar ve Sağlık Bakanlığı, aç-kapa ve güvenlikçi sokağa çıkma yasaklarıyla bezdirdiği toplumu son yeniden açılma kararı aldığı 17 Mayıs tarihinden itibaren hiçbir kritere uymadan maskenin çıkartılacağı açıklamasıyla büyük rehavet yaratıp yanılttı. Önlemlerin gevşetileceği 17 Mayıs için nereden elde edildiği bilinmeyen 5 bin yeni vaka sayısı ile birlikte bu sayının dahi gerçekleşmediği koşullarda tüm önlemleri kaldırdı. Uluslararası girişlerde Delta varyantının yüksek olduğu ülkelere karantina uygulaması getirilmesi önerisine kulaklarını tıkayıp, ciddi bulaş kaynağı olan düğün vb. etkinlikleri serbest bıraktığı günlerden tam açılmaya salgının yeniden artmasını hep birlikte izliyoruz."
TTB, mevcut filyasyon uygulamasını da eleştirerek "Salgınla mücadeleyi değil, popülist yaklaşımla göz boyamayı yeğleyen Sağlık Bakanlığı aşılamayı etkili kılmadığı gibi filyasyonu da tamamen işlevsiz bırakarak dünyada hidroksiklorokin gibi klinik olarak tartışmalı olan favipiravir ilacının dağıtımına dönüştürmüştür. Salgın yönetmek etkisiz olduğu gösterilmiş ya da etkisi bilinmeyen ilaçların dağıtılması demek değildir. İktidar rant aracına dönüştürdüğü bu filyasyon uygulamasını terk etmeli; uygulama yeniden gözden geçirilerek işlevsel hale getirilmeli, yaygın test uygulaması en kısa sürede ara istasyonlarla yaygınlaştırılmalıdır" dedi.
Britanya merkezli veri şirketi Total Analysis'ın hazırladığı "COVID Veri Şeffaflık Endeksi"ne göre Türkiye'nin 100 ülke arasında 97. sırada yer aldığını hatırlatan TTB, iktidarın şeffaf veri paylaşımından uzak, belirsizlikten beslenen yönetme tavrına tepki gösterdi.
TTB, Sağlık Bakanlığı'nı, bu tutumundan vazgeçerek, yurttaşlarını ölüme göndermek yerine yeni salgın dalgasını mümkün olan en az hasarla atlatabilmek için TTB'nin her ortamda defalarca ortaya koyduğu önlem ve yaklaşımlara kulak vermeye ve ayrıca bakanlık olarak aşı reddini ve tereddüdünü bireysel bir özgürlük değil ölümcül sonuçları olan ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak ele almaya çağırdı.
"Ancak iktidarın yükümlülüklerini yerine getirmemesi toplumun sorumsuzluğuna kapı aralamamalıdır" diyen TTB, son 3 ayda enfeksiyon geçirenler haricinde zaman kaybetmeden yapılması gereken düzenlemeleri şöyle sıraladı: