Fotoğraf: Uluslararası Af Örgütü
"İklim değişikliğinin yol açtığı acil durum, eşi benzeri görülmemiş bir insan hakları krizidir."
Uluslararası Af Örgütü, hazırladığı "Haklarımızı Yakmayın! İnsanlığı İklim Krizinden Korumak İçin Hükümetler ve Şirketler Ne Yapmalı?" başlıklı raporunu bu sözlerle duyurdu.
Af Örgütü raporda iklim krizinin önümüzdeki dönemde de temel hakları tehlikeye atacağına dikkat çekiyor:
"İklim değişikliği, mevcut ve gelecek nesillerin medeni, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel haklarını ve nihayetinde insanlığın geleceğini tehlikeye atıyor. İklim değişikliğinin doğurduğu sonuçlar bir ülke veya bir topluluğu etkilediğinde, bunların yol açtığı zincirleme etkiler insanların onurlu bir yaşam sürme hakkından faydalanabilmesini ciddi ölçüde engelleyebilir, özgürlükleri tehlikeye atabilir ve hatta birçok durumda halkların kültürel varlığını topyekun tehlikeye atabilir."
Af Örgütü raporda, iklim değişikliği dolayısıyla insanların temel haklardan nasıl mahrum bırakıldığı ve gelecekteki tehlikelerin neler olduğunu şöyle sıralıyor:
Uluslararası Af Örgütü'ne göre, iklim krizi aslında köklü adaletsizliklerin bir tezahürü:
"İklim değişikliği küresel bir sorun olmasına rağmen, halihazırda çeşitli ve kesişen ayrımcılık biçimlerine maruz kalmış veya yapısal eşitsizlikler ve kökleşmiş uygulamalar nedeniyle veya kaynakları, gücü ve ayrıcalıkları adaletsiz bir şekilde dağıtan resmi politikalar sonucunda ötekileştirilen kişi ve grupları orantısız bir şekilde etkilemektedir."
"Kadınlar, yerli halklar, engelliler, iklim felaketleri karşısında daha fazla risk altındadır" diyen Af Örgütü, raporda iklim değişikliğinin bu grupları ve cinsiyet, sınıf, kast, ırk, azınlık statüsü, engellilik, yaş ve göç durumu temelinde ötekileştirilen diğer insanları nasıl etkilediğini açıklıyor.
Af Örgütü iklim değişikliğinin aynı zamanda yeni bir "sömürgecilik" biçimi yarattığı görüşünde:
"İklim krizi gelişmekte olan ülkelerdeki insanları, özellikle de düşük rakımlı küçük ada ülkeleri ve en az gelişmiş ülkelerdeki insanları, sadece iklimle ilgili afetlere maruz kalmaları nedeniyle değil, aynı zamanda - sömürgeciliğin kalıcı sonuçları da dahil olmak üzere- bu olayların etkilerini arttıran siyasi ve sosyoekonomik faktörler nedeniyle de orantısız bir şekilde etkiliyor.
"İklim değişikliği sadece sömürgeciliğin etkilerini sürdürmekle kalmıyor; aslında sömürge imparatorlukları kurmuş devletler ve geride bıraktıkları yerleşimci toplumlara dayanan devletler tarafından inşa edilen yeni bir atmosferik sömürgecilik biçimi yaratıyor."
Af Örgütü raporda, iklim değişikliği sorumluluğunun, dünya çapında ayrıcalıklarla yakından bağlantılı olduğuna da dikkat çekiyor:
İklim kriziyle mücadele için insan haklarının esas alınması gerektiğinin altını çizen Af Örgütü raporda devletlere ve şirketlere özetle şu tavsiyerlerde bulunuyor: