İnsan Hakları Derneği Çocuk Hakları Komisyonu, Eylem O.'nun henüz nüfus kaydı yapılmayan 1 aylık bebeği ve 2 yaşındaki kızı ile birlikte cezaevine konulması ile ilgili olarak, "Hem kendisinin hem de her iki çocuğunun sağlık ile kişi güvenliği hakları yargı makamları eliyle ihlal ediliyor" dedi.
TIKLAYIN - 1 aylık bebek ve 2 yaşındaki çocuk 20 gündür hapiste
2019 yılı itibariyle Türkiye'de en az 780 çocuğun anneleriyle birlikte cezaevinde yaşamak zorunda bırakıldığını ve bu çocukların hayatlarında telafisi zor veya imkansız izler oluşturduğunu belirten Çocuk Hakları Komisyonu yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Toplumun her kesimini rahatsız eden bu durum ile ilgili insan hakları aktivistleri, barolar, sivil toplum ve meslek örgütleri sürekli olarak çözüm önerileri sunmalarına rağmen; çocuk haklarının korunması yükümlülüğünü taşıyanların bu önerilerin tamamına sessiz kalmaları, sorunun derinleşmesine neden olmuştur.
"Türkiye'de bulunan cezaevlerinde anneleri ile yaşamak zorunda kalan çocuklardan ikisi de yakın zamanda kamuoyunda çokça yer edinen Eylem O.'nun henüz nüfus kaydı yapılmayan 1 aylık bebeği ve 2 yaşındaki kızı A. N. isimli çocuklardır. Eylem O.'nun resmi kayıtlara geçmeyen 1 aylık bebeğinin, gözyaşı kanal tıkanıklığı, 2 yaşındaki kızının ise kronik bronşit rahatsızlığı olduğu cezaevi doktoru tarafından yapılan muayene ile tespit edilmiştir.
"Cezaevi koşullarının bu çocukların hastalıkları üzerinde olumsuz etki yaratacağı şüphesiz olmakla birlikte annenin de henüz lohusa döneminde olduğu için kendisi hakkında tutuklama dışında bir tedbirin uygulanması gerektiği Ceza Muhakemeleri Kanununun 109. Maddesi gereğince sabittir.
"Sağlık hakkına erişim ihtiyacı bulunan her iki çocuğun annesi, Cumhuriyet Savcılığı tarafından çağrıldığı bir ifade işlemi akabinde tutuklanmış, tutukluluk durumuna ilişkin yapılan itiraz da ret edilerek hem kendisinin hem de her iki çocuğunun sağlık ile kişi güvenliği hakları yargı makamları eliyle ihlal edilmiştir."
Komisyon taleplerini şöyle sıraladı:
"Hatırlatıyoruz ki;
Bu doğrultuda;
(AÖ)