İhtiyarlar Heyeti: Muhaliflerin baskı altına alınmasına karşı çıkmalıyız

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapatılması talebiyle AYM’de açılan dava, HDP milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülüp gözaltına alınması gibi son dönemdeki güncel gelişmlere dikkat çeken İhtiyarlar Heyeti, “kamuoyuna çağrı” başlıklı bir açıklama yayınladı.

“Kimsenin güvenliği kalmadı”

Açıklamanın tamamı şöyle:  

“Her sabah kaygı, korku ve vatandaşlık haklarımızı kısıtlayan yeni bir haberle uyanıyoruz.  Hiç kimsenin kişi güvenliği, özgürlüğü kalmadı. 

“Toplumun sancısını gidermek, ülkeyi girdiği karanlık süreçten kurtarmak için çaba gösteren muhalif parti, kurum ve kişiler parlamento ve toplum dışına itilmek istenmekte.

“Herkesin kendi kimliği ve kültürüyle barış içinde yaşama umudu altüst edilmekte, ulusal ve uluslararası hukuk zemininden çıkıp, ‘’ben yaptım oldu’’ hukuksuzluğu ile AYM ve AHİM kararlarına dahi uyulmamakta. 

“Düşünce suç sayılmakta, düşüncelerinden dolayı aydınlar ve siyasetçiler tutuklanmakta, kimse düşünmesin, konuşmasın istenmekte, binlerce KHK mağduru işlerinden ve ekmeklerinden edilmekte.

'Hep birlikte karşı çıkmalıyız'

“TBMM’nin üçüncü partisi HDP Meclis dışında bırakılıp, seçilmiş milletvekilleri, belediye başkanları, il ve ilçe yöneticileri tutuklanmakta, yerlerine kayyum atanmakta, iktidar gibi düşünmeyenler etkisizleştirilmeye çalışılmakta.  

“Yasama organının, yürütmeyi denetlemesi gerekirken tam tersine Meclis etkisizleştirilmiş ve yürütmenin vesayeti altına girmiştir.   Çoğulcu, katılımcı, çok sesli bir demokrasi yerine tekçi, redçi ve merkezci bir anlayışla adaletten ve eşitlikten uzaklaşılmaktadır. Toplumsal barışın, demokrasi ve özgürlüğün üstü örtülmeye çalışılıp, geleceğimiz yok edilmek isteniyor. 

 “Tüm bu gelişmeler karşısında, Türkiye’nin insanlık ailesinden ve gerçeklerden uzaklaştırılmasına razı mı olacağız yoksa itiraz mı edeceğiz? Vicdanların isyan etmesi ve insanlık onurunun korunması  gereken günleri yaşıyoruz. 

"Demokrasi, barış, adalet, özgürlük ve bir arada yaşamak için cesaret ve kararlılıkla ırkçı, ayrımcı nefret söylemi yerine ısrarla toplumsal barışın savunucusu olmalı, parti kapatmalara, dokunulmazlıkların kaldırılmasına, muhalif kişi ve kurumların baskı altına alınmasına hep birlikte karşı çıkmalıyız. "

(EMK)