İHD: Genel Af Çıkartılmalı

İnsan Hakları Derneği (İHD) binasında geçtiğimiz Cumartesi günü düzenlenen basın toplantısında Şube Sekreteri Av. Ekrem Dönmez, 19 Aralık 200'in Türkiye cezaevleri tarihinde tecrit ve izolasyonunu bütünüyle bir cezalandırma yöntemi olarak uygulamaya konulduğu tarih olduğunu hatırlattı.

Av. Dönmez, İHD'nin cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin insan haklarına saygı gösterilmesini, insan onuruna uygun koşullarda yaşamın sağlanmasını istediğini bildirdi.

Cezaevleri sorununa dikkat çekmek amacıyla İHD'nin 11. Genel Kurulu'nda 19 Aralık'ın "Cezaevlerinde insan hakları için mücadele ve dayanışma günü" ilan edildiğini belirten Dönmez, TBMM'de kabul edilen yeni Ceza İnfaz Yasası'nın da tutuklu ve hükümlülerin insan hakları açısından kabul edilemez olduğunu söyledi.

Av. Dönmez, "Cezaların infazı yasası, intikam alma, baskılama ve tek tipleştirme, ikinci cezalandırma ve eşitsizlikler yaratma olarak algılayan bir mantığın ürünüdür. İHD ceza infaz sisteminin içerdekilerin insan onurunu ve saygınlığının korunması, özgürlük alanlarını çoğaltılması ve kendini gerçekleştirme olanaklarını yaratılması temelinde şekillendirilmesini savunmaktadır" dedi.

Yargısız infazlar son bulmalı

İHD Hatay Şube Başkanı Av. Hatice Can, gerçekleştirdikleri dayanışma gecesinde yaptığı konuşmada, Türkiye'deki insan hakları ihlallerine değindi; ifade özgürlüğü, toplantı, gösteri özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğüne yönelik hak ihlallerinin halen sürdüğünü ifade etti.

Av. Can, "Bu verilerden anlaşılacağı üzere AB giriş sürecinde yapılan ve reform sayılan değişikliklere rağmen ülkemizde insan hakları ihlalleri sürmektedir. Yakın tarihte baba oğul Kaymazlar ile Çoban Fevzi Can'a yönelik yargısız infazlarla bu ihlaller doruğa çıkmıştır. Ancak bu uygulamalar artık son bulmalıdır" dedi. (YS/BB)