ICFTU Genel Sekreteri Guy Ryler, Başbakan Recep Tayip Erdoğan 'a gönderdiği kınama mektubunda, iş mahkemesinin Gıda-İş hakkında, artık geçerliliği olmayan bir maddeye dayandırarak verdiği kapatma kararının uygunsuz ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın acil ve koşulsuz bir şekilde geri çekilmesini istedi.
Bakırköy 2. İş Mahkemesi 6 Nisan'da, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın Gıda-İş hakkında açtığı davada, 2821 Sayılı Sendikalar Kanunu'nun "sendika yönetim organlarında görev alacak yöneticiler için 10 yıllık kıdem zorunluluğu" getiren maddesini gerekçe göstererek kapatma kararı vermişti.
Ryler: Kapatma gerekçesini altı yıldır kınıyoruz
Ryler mektubunda, ICFTU'nun kapatma gerekçesi olarak gösterilen maddeyi 1999-2005 yılları arasındaki Sendikal Hak İhlalleri Yıllık Araştırma raporlarında art arda en az altı kez kınadığına dikkat çekti.
Avrupa Birliği'ne (AB) uyum sürecinde, Anayasa'nın bazı maddelerinde 4709 Sayılı Kanun'la yapılan değişikle söz konusu maddenin kaldırılmasından memnuniyet duyduklarını ifade eden Ryler, "Sendikanın temelsizce verilen bir karara istinaden kapatılması Türkiye'nin AB müzakerelerindeki konumuna gölge düşürecektir" dedi.
Karar geri alınmazsa ICFTU hükümeti ILO'ya şikayet edecek
Türkiye'nin örgütlenme özgürlüğüyle ilgili 87 numaralı Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) konvansiyonunu imzaladığını hatırlatan Ryler, bu konvansiyonun sendikaların kendi tüzüklerini belirleme, temsilcilerini özgürce seçme ve etkinliklerini ve yönetimlerini dair işleri müdahaleye maruz kalmadan özgürce düzenleyebilme hakkını garanti altına aldığına dikkat çekti ve ekledi: "Üstelik aynı konvansiyon yetkili makamların bu hakların kullanımını engellemesini ya da kısıtlamasını da yasaklamaktadır."
Hükümeti sendikal haklara saygı göstermeye davet eden Ryler, "Gıda İş'in kapatılması durumunda ICFTU'nun, ILO'nun örgütlenme özgürlüğü komitesine hükümetiniz aleyhinde şikayette bulunmaktan başka seçeneği kalmayacaktır" dedi.
Bakanlık ve yerel yönetim sendikaların tüzüğüne müdahale ediyor
Ryler, 2005'te aralarında ICFTU üyesi Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Kültür ve Sanat Emekçileri Sendikası (Kültür Sanat-Sen), Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM), Basın Yayın ve İletişim Emekçileri Sendikası (Haber-Sen) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası'nın (SES) da bulunduğu sendikaların, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ya da Ankara'daki yerel yönetimin tüzüklerine müdahale etmeleriyle karşılaştığını ifade etti.
"Tüm bunlar Türkiye yasal sisteminin, sendikaları bezdirmeye hatta kapanmalarını sağlamaya yönelik olarak, çirkin bir biçimde kötüye kullanıldığına işaret etmektedir. Tüm bunlar ülkenizin son yıllarda iş yasalarını uluslararası standartlara uygun hale getirmeye yönelik attığı olumlu adımlar düşünüldüğünde üzücüdür. Ulusal yasalar büyük adımlarla değiştirilirken, tabandaki uygulamaların halen problemli olduğu dikkat çekmektedir." (KÖ/AD)