İTO ve SES sözcüleri, "Hükümetin yaşanan sıkıntıların sorumlusu olarak SSK bürokrasisini, sağlık çalışanlarını ve serbest eczaneleri gösterme gayretleri sorumluluktan kaçma çabasının bir sonucudur" dediler.
SES Şişli Şube Başkanı Rabia Tuncer, SSK'lerin Sağlık Bakanlığı'na devrini Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Irak'ı işgaline benzeterek, "Sağlık Bakanlığı'nın tavrı birleşme değil düşmanlık temelinde. 'Böl-parçala-yönet' mantığıyla konuya yaklaşan Sağlık Bakanlığı, SSK hastanelerinin imkanlarını ve çalışanlarını görmezden geliyor" dedi.
Tuncer, devir sonrasında yaşanan uzun kuyrukların otomasyona geçilmeden sona ermeyeceğini de belirtti.
İTO Yönetim Kurulu ise, "Hastalar ilaçlarını alamıyorlar; acil hastaların, yatan hastaların, hatta kanserli hastaların bile tedavileri aksıyor. Sağlık Bakanlığı indirttiği SSK tabelalarının altında kaldı" dedi.
Tuncer: Kuyruklardan olmayan bilgi işlem merkezleri sorumlu
Tuncer, yaşananlardan yurttaşlar kadar çalışanların da etkilendiğini; kapatılan birimlerde çalışanların durumunun belirsizliğini koruduğunu belirtti.
"Tüm çalışanların üzerindeki iş yükü arttı. Büro hizmetlerinin kapatılmasının ardından, burada çalışanlar başka kurumlara gönderilme tehlikesi yaşıyor. Kapatılan poliklinik eczanelerinde çalışan eczacıların durumu da belirsiz."
Tuncer, devir sonrasında yaşanan uzun kuyrukların "gerekli ön hazırlığın yapılmamasından" ve "bilgi işlem merkezi bulunmamasından" kaynaklandığını söyledi; "Büro hizmetleri kapatılınca uzun kuyruklar oluştu. Otomasyona geçene kadar sıkıntı sürecektir" dedi.
"Sağlık paralı oldu bile"
SSK'li hastaların gittikleri her yerden hizmet alacağı yönündeki açıklamaların gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Tuncer, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hiçbir altyapı hazırlığı olmadan hizmetleri paralı hale getirmeye yönelik bu devirle sağlığın üzerinden 'hızlandırılmış tren' geçti. SSK'lilerin eş ve çocuklarından ilk girişte 800 bin liralık kayıt parası alınmaya başladı. Hükümetin gerçek niyetini gösteren bu ilk adımın devamı gelecektir."
Gerekli altyapı hazırlıkları tamamlanmadığı için Ambulans Merkezi'nin çalışmadığını da belirten Tuncer, "112 dışında Sağlık Bakanlığı'nın ambulans hizmeti yok. Bugünlerde bu boşluğu, özel ambulans şirketleri dolduruyorlar" dedi.
İTO: Erdoğan sorumluları hükümetinde arasın
Yaşananları "ciddi bir halk sağlığı sorunu" olarak değerlendiren İTO Yönetim Kurulu ise, "hastaların ilaç alımlarını kolaylaştıracak bir düzenleme yapılmadan kapatılan SSK hastanelerinin acilen hizmete açılmasını; SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devri uygulamasının durdurulmasını" istedi.
Yaşananlardan "gerekli tedbirleri almayan Sağlık Bakanlığı'nı" sorumlu tutan Yönetim Kurulu açıklamasında, "Başbakan Erdoğan'ın, 'uygulamaya yardımcı olması gereken mercilerin engelleme çabasına girdikleri' iddiası gerçek dışı. Sayın Başbakan yaşanan kargaşanın sorumlularını kendi hükümeti içinde aramalı ve gereğini yerine getirmelidir" denildi.
"Yaşananlar yaşanacakların ipuçlarını veriyor"
Sağlık Bakanlığı ile hükümet yetkililerinin durumu "geçiş sürecinin sorunları" diyerek geçiştiremeyeceğini belirten açıklamada, özetle şu ifadeler yer aldı:
* SSK'nin Sağlık Bakanlığı'na devrini öngören 5283 sayılı Kanun, geçiş dönemini "bir ay" olarak tanımlamıştır. Bu süre, 19 Şubat'ta dolmuştur. Bu sürede gerekli düzenlemeleri yapacağını taahhüt eden, hükümettir.
* Çalışma Bakanlığı, 1.5 yıldır SSK'lilerin ilaçlarını serbest eczanelerden alması için çalışmaktadır. Hazırlıkları bu kadar uzun süren bir düzenlemenin böylesi bir keşmekeşle başlaması, bundan sonra yaşanacakların ipuçlarını da vermektedir.
* Sağlık Bakanı Dr. Recep Akdağ'ın "Sorunlar bir ay sonra düzelir, üç ayda daha fazla düzelir, altı ayda daha da düzelir" sözleri, durumun vahametinin anlaşılmadığını göstermektedir. Sağlık hizmetinin böylesine uzun süre aksamasının doğal kabul edilmesi, insan hayatının değersizliğinin göstergesidir.
* Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek'in "Bazı sorunlar yaşanmasına rağmen başarılı bir operasyon gerçekleşti" açıklaması ise, "Ameliyat çok başarılı geçti, ama hasta maalesef hayatını kaybetti" demek kadar anlamsızdır.
35 milyon kişi mağdur
Yaklaşık 35 milyon kişinin yararlandığı SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrinden sonra yaşanan kargaşa sürüyor. Yeterli altyapı hazırlıklarının yapılamaması hastanelerde uzun kuyrukların yaşanmasına neden oluyor. Hasta kaydı, muayene fişi, sağlık karnesi fotokopisi ve reçete onayı için ayrı ayrı kuyruklara girmek zorunda kalan yurttaşların karşılaştığı sorunların başında ise ilaç alımı geliyor.
SSK'ye ait sağlık kuruluşlarının Sağlık Bakanlığı'na devrini öngören yasa 6 Ocak 2005'te çıktı.Uygulamanın başlatıldığı gün olan 19 Şubat'a kadar geçen 43 günlük sürede karşılaşılan sorunların aşılabilmesine yönelik hazırlık yapılmadığı ortaya çıktı.
Bu süre zarfında başta SSK hastanelerinin personeli olmak üzere sistem içinde olan çalışanların yeteri kadar bilgilendirilmemesi, uygulanacak prosedürün son ana kadar netleşmemesi sıkıntıların zeminini oluşturdu.
Çalışma Bakanlığı'nın anlaştığı eczanelerin provizyon sistemine uyumu tam olarak sağlanmadan SSK hastanelerinin eczanelerinin kapatılması başta kanser ve acil hastalar olmak üzere bir çok hastanın ilaç alımında sıkıntı yaşamasına neden oldu. (KÖ/BB)