Hükümet Hakkariyi Kaderiyle Başbaşa Bıraktı

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Hakkari Şube Başkanı Metin Demirer, devleti "sorumluluklarını yerine getirmemekle" suçlayarak, "Devlet Hakkarilileri kaderiyle başbaşa bıraktı" dedi.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Sami Evren ise, polislerin devletin ilgisizliğini protesto eden göstericilere biber gazıyla müdahalesini eleştirdi; "Müdahale, halkın idari yetkililere karşı güveninde onarılması güç yaralar açtı" dedi.

Hükümet depremi olağan bir şey gibi göstermek istiyor

Demirer, Hakkari'de 25 Ocak Salı günü meydana gelen depremde iki kişinin öldüğüne, depremin 70 yıl önce yaşanmış bir başka büyük depremin hatıralarını canlandırdığına ve halkta büyük tedirginlik yarattığına dikkat çekti.

Deprem sonrası yeterli yardımı alamayan yurttaşların, sorunlarını eksi 15 derecede, kendi imkanlarıyla aşmaya çalıştığını hatırlatan Demirer, hükümeti "depremi çok sıradan bir şey gibi göstermeye çalışmakla" suçladı.

Protestoların ardından yurttaşların günlü yaşamlarına geri dönmeye çalıştığını anlatan Demirer, polisin tutumunu ise "Depremin yarattığı korku ve endişe devletin ilgisizliğiyle birleşince halkta panik ve kızgınlık yarattı. Hükümetin ve emniyet güçlerinin daha duyarlı davranması gerekirdi" diyerek eleştirdi.

Evren: Hükümetin halka yaklaşımı açığa çıktı

KESK Genel Başkanı Evren ise, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetini açıklama yapmaya çağırdı; hükümetin acil yardım taleplerini karşılamasını ve yöre halkının geceyi geçirebileceği güvenli mekanlar yaratılmasını istedi.

"Deprem sonrasında yaşananlar AKP hükümetinin bölge insanına yaklaşımını açığa çıkardı" diyen Evren, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İlgisizlik ve Hakkari Valisi Erdoğan Gürbüz'ün yöre halkının taleplerini muğlak açıklamalarla geçiştirmesi, halkı kaygılandırıyor. Güvenlik güçlerinin şiddet ve gaz bombalarıyla müdahale ettiği gösteri, Hakkarililerin haklı ve meşru taleplerini dile getirdiği demokratik bir haktır." (BB)