İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) bugün yayımladığı
"Adalete Karşı Safları Sıklaştırmak: Türkiye'de Polis Şiddetiyle Mücadele
Önündeki Engeller" raporunda hükümete ve uluslararası kuruluşlara
tavsiyelerinin tam metni şöyle.
Kolluk görevlilerinin yaptığı insan hakları ihlallerini
önlemek için mekanizmalar güçlendirilmelidir
- İşkenceye Karşı Sözleşmenin Seçmeli Protokolü onaylanmalı ve
tüm kapatılma mekanlarına düzenli ve ad hoc habersiz ziyaretler yapmaya yetkili
bağımsız ulusal organlar kurarak Protokolü yürürlüğe sokulmalıdır.
- Protokolün onaylanması beklenmeden, STK temsilcileri,
avukatlar, sağlık uzmanları ve baro temsilcilerinin kapatılma yerlerini
bağımsız olarak ziyaret etmelerine izin verecek adımlar atılmalıdır.
Polisin polislik görevleri ve davranışları denetlenmelidir
- Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu’nun uygulanışı yakından
denetlenmelidir.
- Değiştirilen yasanın 1.Maddesi (2559 Nolu Kanunun 4/A
Maddesiyle yürürlüğe giren) ve 3. Maddesi (2559 nolu Kanunun 9. Maddesinin
değiştirilmesiyle yürürlüğe giren) ile polise verilen durdurma-arama görevini
yaparken polisin durdurduğu kişiyi bilgilendirmesi zorunlu olmalıdır. Polisin,
durdurduğu herkese, görevi ifa eden polisin isim ve sicil numarasını, durdurma
- arama yapma sebebini ve sonucunu gösteren bir belge vermesini zorunlu kılacak
yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
- Kamu düzenini koruma görevleri yapılırken biber ve gözyaşı
gazının hangi koşullarda kullanacağı sıkı denetlenmeli ve kitle kontrolü ve diğer
kolluk görevleri sırasında bu tür malzemenin nasıl kullanılması gerektiği
konusunda gerekli eğitim verilmelidir.
- Biber ve gözyaşı gazının, başta kapalı alanlarda olmak üzere
yanlış, aşırı ya da keyfi kullanıldığına dair iddialar hakkında vakit geçirmeden
kapsamlı ve bağımsız inceleme başlatılmalıdır.
Polis soruşturmaları denetlenmelidir
- Acilen etkin bir bağımsız polis şikayet birimi kurulmalıdır.
Bu birim polisin görevini kötüye kullandığı iddialarını vakit geçirmeksizin,
tarafsız ve kapsamlı soruşturma yetkisiyle donatılmalı ve yeterli kaynaklarına
sahip olmalı ve bu soruşturmalar zanlıların tespiti ve kovuşturulmasını
sağlayabilecek yetkinlikte olmalıdır.
- Böyle bir birim faaliyete geçinceye kadar, hakkında görevi
suiistimal iddiaları bulunan polis birimlerinin bu tür olayların
soruşturulmasında, tanık ifadelerini temin etmek dışında, görev almamaları
sağlanmalıdır. Yetki derhal savcıya devredilmeli ve destek gerektiğinde farklı
karakolların polis ekiplerinden destek talep edilmelidir.
- Polisin görevini kötüye kullandığı iddialarının
soruşturulduğu durumlarda emniyet müdürlüğü, polisi aklayacak ya da suçu karşı
tarafa atacak açıklamalar yapmaktan kaçınmalıdır. Bu tür açıklamalar savcılık
soruşturması için izin verme konusunda isteksizlik yaratmakta ve insan hakları
ihlallerine karışmış polis memurlarının kurumsal bir cezasızlıktan
faydalandığını ima etmektedir.
- Aynı şekilde, emniyet ve valiliğin soruşturmaların sonucunu
etkileyebilecek taraflı açıklamalar yapması yasaklanmalıdır.
Adli soruşturmalar daha etkin kılınmalıdır
Kanıt
-
Gözaltındaki şüphelilerin tüm sorguları sırasında ve polis
karakollarının her yerindeki video ve ses kayıtlarının sürekli çalışır
vaziyette olması garanti altına alınmalıdır. Bu kayıtlarla oynanmamalı,
silinmemeli ve gözaltında insan hakları ihlalleri iddialarının soruşturmasında
kullanılabilmesi için vakit geçirmeden ve düzenli olarak savcılığa teslim
edilmelidir.
-
Tüm fiziki delillerin savcı gelinceye kadar in situ
(bulundukları yerde) kalmaları sağlanmalıdır. Savcılar delillerin eksiksiz,
değiştirilmemiş veya kaybedilmemiş olduğunu garanti etmek için derhal harekete
geçmelidir. Mahkemeler delillerin zarar görmesi halinde, yargılama esnasında
bunu basit bir ihmal gibi değerlendirmek yerine temel unsur olarak göz önünde
bulundurmalıdır.
Emir komuta zinciri
-
Kolluk görevlilerinin ağır insan hakları ihlallerine
karıştığı yolundaki iddialarda savcılar amirlerin sorumluluğunu da
soruşturmalıdır. Bu tür fiillerin yapıldığını bilen ya da bilmesi gereken ve
önlememiş ve cezalandırmamış olan amirler savcılık soruşturması kapsamına
alınmalı ve yeri geldiğinde haklarında müeyyide uygulanmalıdır.
Polis memurlarının yasal takibatındaki aksaklıklar
giderilmeli
-
Kolluk görevlilerinin yargılanması esnasında duruşmaların
gereksiz yere gecikmesini önlemek için delillerin hazırlanması için zaman
sınırı konmalı; duruşmalar için geliştirilmiş ve sürdürülebilir bir düzenleyici
çerçeve oluşturulmalı ve mahkeme öncesi hazırlıkların derinlemesine
yapılabilmesi için mekanizmalar iyileştirilmelidir.
-
Tanık ya da sanık olarak mahkemeye çağrılan ve mahkeme
celbine uymayan kolluk görevlileri hakkında müeyyide uygulanmalıdır.
-
Mahkemelerin "kamu güvenliği" sebebiyle
duruşmaları kapalı yapmaya karar vermesi halinde, mahkeme bu güvenlik
kaygılarının ne olduğunu ve dava hakkında bilgi vermemenin neden gerekli
olduğunu tam olarak açıklamalıdır. Güvenlik güçleri ve kamu çalışanlarınca
gerçekleştirilen insan hakları ihlalleri kamu yararını yakından ilgilendirir ve
bu nedenle bu tür davalarla ilgili bilgilerin kısıtlanması için mücbir
sebeplerin olması gerekir.
Disiplin cezaları uygulanmalıdır
-
Ağır insan hakları ihlalleri gerçekleştiren kolluk
görevlilerine etkin ve anlamlı disiplin cezaları verilmelidir.
-
Bu tür fillerin gerçekleştiğini bilen ya da bilmesi gereken
ve önlemek ve cezalandırmak konusunda adım atmayan amirlere de disiplin
cezaları uygulanmalıdır.
-
İşkence ve kötü muamele nedeniyle hakkında soruşturma
yürütülen memurlar aktif görevden el çektirilmeli ve suçlu bulunmaları
durumunda görevden alınmalıdır.
Merkezi veri toplama uygulamasına geçilmelidir
-
Hukukun etkin uygulanıp uygulanmadığının net olarak
görülebilmesi için, kolluk görevlilerinin ağır ihlalleriyle ilgili verilerin
merkezi, etkin, güncel ve ayrıştırılmış bir biçimde toplanması sağlanmalıdır.
-
İşkence ve kötü muamele ile ilgili tıbbi raporların ve adli
tıp incelemelerinin daha gelişkin yapılması için gerekli tedbirler alınmalıdır.
-
Adli Tıp Kurumu gerek işlevsel gerekse resmi anlamda Adalet
Bakanlığından bağımsız bir kurum olmalıdır.
-
Üniversitelerin araştırma ve öğretim hastaneleri ile diğer
uzman kurumların hazırladığı tıbbi ve psikiyatrik raporların mahkemeler
tarafından delil olarak kabul edilmesi için acil adımlar atılmalıdır.
Yasal reformlar yapılmalıdır
-
Terörle Mücadele Kanununun terör suçları şüphesiyle gözaltına
alınanların savcılık talebi ve hakim kararıyla, gözaltına alınmasından sonraki
24 saat boyunca avukatla görüşmesini engelleyecek şekilde değiştirilmiş
10.Maddenin b paragrafı feshedilerek incommunicado (tecrit) gözaltı uygulaması
önlenmelidir.
-
Haziran 2006’da yürürlüğe giren Terörle Mücadele Kanununun
ek 2.Maddesi ve Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanununun kolluk görevlilerinin
zor kullanması hakkındaki 4.Maddesi değiştirilerek, uluslararası standartlara
uygun olarak ölümcül güç kullanımına sadece hayat kurtarmak için son çare
olarak başvurulması sağlanmalıdır.
-
4483 Nolu Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerin Yargılanması
Hakkındaki Kanunda değişiklik yapılarak ve diğer gereken tüm yasal tedbirler
alınarak polis ve diğer kolluk görevlileri dahil tüm kamu çalışanlarının rütbe
ve kıdemine bakılmaksızın tüm ağır suçlar veya görevi suiistimalle ilgili idari
izine gerek olmaksızın yargılanması sağlanmalıdır.
-
İşkence suçu için zaman aşımı uygulaması kaldırılmalıdır.
Uluslararası kurumlara ve izleme organlarına tavsiyeler
-
Avrupa Komisyonu, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Birliği üye
ülkeleri, Türkiye’yle görüşmelerinde polis şiddeti ve cezasızlık sorununa
değinmeli ve bu raporda yer alan tavsiyelerin hayata geçirilmesine yardımcı
olmalıdır.
-
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri ve İşkenceyi Önleme
Komitesi, Türkiye’de yaşanan polis şiddeti ve cezasızlık meselesini ele almak
için tüm yetkilerini kullanmalı, bu raporda yer alan tavsiyelerin hayata
geçirilmesi için yardımcı olmalıdır.
-
Birleşmiş Milletler insan hakları mekanizmaları, özellikle de BM İşkence
Özel Raportörü ve Hakim ve Avukatların Bağımsızlığına Dair Özel Raportör, Keyfi
Gözaltı Çalışma Grubu, İşkenceye Karşı Komite ve İnsan Hakları Komitesi
Türkiye’deki polis şiddeti ve buna eşlik eden cezasızlık sorununu tüm boyutlarıyla
ele almak ve bu rapordaki tavsiyelerin hayata geçmesine yardımcı olmak için tüm
yetkilerini kullanmalıdır. (TK)
*
Raporun Türkçe tam metni (PDF belgesi, 540K)
*
Raporun İngilizce tam metni (PDF belgesi, 640K)