"Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"nin TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonundaki görüşmeleri sona erdi. Kanun teklifi komisyondaki Cumhur İttifakı çoğunluğuyla kabul edildi.
Kanun Teklifi'nin görüşmelerinin tamamlandığı son oturumda söz alan muhalefet milletvekillerinin teklif geri çekilerek toplumsal mutabakatla çıkarılacak başka bir yasa için birlikte çalışma önerileri iktidar milletvekillerince dikkate alınmadı ve Teklif hükümleri önemsiz değişikliklerle büyük ölçüde gelidği gibi Komisyondan geçti.
Teklifin oylanması öncesinde, milletvekillerinin konuşmaları, komisyon üyesi olanlar için dörder, üye olmayan mi,lletvekilleri için üçer dakikayla sınırlandı.
Bu sınırlamalara ve Teklifin yaterli mutabakat olmaksızın geçirilmesi gayretlerine tepki gösterenlerden Komisyon üyesi DEM Parti Urfa milletvekili Ferit Şenyaşar TBMM'deki olağanüstü güvenlik önlemlerini eleştirdi. "Milletvekilleri ve görevliler dışında herkes[in] Meclis'ten dışarı çıkarıl[dığına]" dikkat çeken Şenyaşar, "Kamuoyunu ilgilendiren bir yasayı görüşüyoruz ve kamuoyundan kaöıyoruz, korkuyoruz" dedi.
"Madem bu kadar korkuyoruz neden bu yasal düzenlemelere devamda ısrar ediyoruz" diye soran Şenyaşar "Halk bu yasal düzenlemeyi istemiyor. Bunu sizler de çok iyi biliyorsunuz. Altyapısı hazırlanmadan Komsyona getirilen bu yasa teklifi[ne] karşı tepkiler Türkiye'nin 81 iline yayılmış durumda" dedi.
Şenyaşar, "Tepkili olanların yalnızca hayvan hakları savunucuları [olmadığını] toplumun her ksiminden insanların bu zalim uygulamaya karşı seslerini yükselttiğini" ancak "son dönemini yaşayan iktidarın [...] hayvanların öldürülmesini yasalaştırdığını" söyledi.
Şenyaşar iktidarın "bunun kamu sağlığı ve güvenliği için gerekli olduğunu söyleyerek çocukları da [...] araçsallaştır[dığına] dikkat çeken Şenyaşar "Neticede yaşama düşmanı vahşi bir grup hariç vicdanı olan herkesin yasa teklifine karşı [olduğunu]" vurguladı.
Ferit Şenyaşar "Bu yasa Meclisten geçse bile kendi belediyelerimizde hayvanların öldürülmesine izin vermeyeceğiz" dedi.
Tarım ve Orman Komisyonu üysi Ferit Şenyaşar, hayvan hakları savuncularının verdikleri mücadelelerle "AKP'nin katliam yasasına karşı [...] teklifin geniş halk ktileleri nezdinde bir mücadele konusu haline gelmesini sağladıklarının" altını çizdi.
"Yasa teklifi Komisyona geldiğinden beri hayvan hakları savuncularının Ankara sokakları başta olmak züere ülkenin tüm kentlerinin meydanlarını mesken edindi[klerini]" söyleyen milletvekili "Onlar dışarıda bizler Mecliste kan kokan bu yasa teklifine karşı sokaklarda direnmeye devam edeceğiz" dedi.
Ferit Şenyaşar, "Bu yasa teklifiyle temsili demokrasi bir kez daha işlevsizleştirilirken sokaklar[ın] doğrudan temsil yoluyla demokratik taleplerin yolunu döşediğini" söyledi. "Kanun teklifinin bütün maddeleri komisyondan geçip Mecliste onaylansa dahi bu yasanın sıokaklarda uygulanmasına izin vermeyeceğiz." dedi.
Ferit Şenyaşar, komisyon üyesi olan ve olmayan yasa karşıtı milletvekillerinin günlerdir üzerinde birleştikleri görüşleri bir kez daha özetledi.
"Hayvan popülasyonunu azaltmya yönelik önlem ve önerilerimizi burada söyleyeceğim, dikkate almayacağınızı biliyorum, tarihe not düşsün. Meclis kayıtlarına geçsin. Yarın, öbür gün çocuklar "Bu yasa çıkarken sizler ne yapıyordunuz?" diye sorduğunda biz bu tutanakları gösterecğiz diyen Şanyaşar, acilen alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı.
Hayvan barınaklarının ve bakımevlrinin standartları belirlenmeli, barınakta çalışan personel hijyen, hayvan davranışları, hayvan bakımı, hayvanların tutulması ve yakalanması konsunda eğitim almalıdır.
▶ En geç bir yıl içinde yeterli kapsitede bakımevi kurulması sağlanmalıdırı. Bir yıl içinde bakımevi kuaramayan belediyeler için eğer belediyenin uygun arazisi yoksa ilgili kurumlar eliyle arazi verilmelidir.
▶ Bütün belediyelerde bir kıırlaştırma seferberliği başlatılmalıdır.
▶ Sahipli ve sahipsiz hayvan autımı yapmadan kontrolsüz üreme ve denetimsiz ticari satışlar yasaklanmalı, ülkeye kaçak hayvan girişi engellenmelidir. Köpek satışı yasaklanmalı, sokaklardan sahiplenme önerilmelidir.
▶ Sokağa terk edilen hayvanlara ilişkin hayvan sahiplerine ciddi yaptırımlar uygulanmalıdır ve yasa teklifinin tümü geri çekilmelidir.
▶ Pek çok milletvekilinin aynı ilkelerden hareketle savundukları yasanın geri çekilmesi gerekçelerine karşın iktidar milletvekillerinin geldiği şekilde arkasında durdukları Kanun Teklifi Salı gecesi geç saatlerde iktidar milletvekillerinin oylarıyla kabul edildi.
"Hayvanları Koruma Kanunu"nda teklifin kabulüyle yapılacak başlıca değişiklikler arasında amaç maddesine "insan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek kaydıyla" ifadesi eklenmesi var. Bu ifade görüşmeler sırasında muhalefetin "insan merkezli bir dünya" anlayışının eleştirisine "insanı başa alan" bir hayvan koruma yasası konseptiyle verilen bir yanıt özelliği taşıyor.
Kanun Teklifinde "sahipsiz hayvanlar"a ilişkin yürütülecek çalışmalarda tereddüde mahal verilmemesi, kedi ve köpeklerin sahipli hayvan statüsüne alınabilmesi için Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı veri tabanına kaydedilmesi zorunluluğu getiriliyor. Veri tabanında "kayıtlı" olmayan hayvanlar "sahipsiz" sayılacağı için, sahipli olsalar da kayıtlı olmayan tüm ev hayvanları için sonu öldürmeye kadar gidecek şekilde "sahipsizlik" bulunduğundan "sahipli hayvan" ve "sahipsiz hayvan" kavramları açık bir şekilde tanımlanacak.
Mevcut Kanun'daki "yakala-kısırlaştır-sal" metodunun kaldırılması nedeniyle hayvan bakımevi tanımında uyum değişikliği yapılacak. Hayvan bakımevinin tanımı, "Bakanlıktan izin alınmak suretiyle kurulan ve hayvanların sahiplendirilinceye kadar barındırıldığı ve rehabilite edildiği bir tesis" şeklinde değiştirilecek.
Sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların hayvan bakımevlerine toplanması ve buralarda rehabilite edilerek sahiplendirilinceye kadar bakılacak olması sebebiyle bakımevleri dışında bir hayvana bakmanın onun yasal sorumluluğunu alarak sahiplenilmesi suretiyle mümkün olabileceği ilkesi kabul edilecek. Kanun'un ilkeleri arasında yer alan "Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir" ifadesi yürürlükten kaldırılacak.
Bu Teklifin yasalaşması halinde devlet ve toplumun yasanın önceki metninde ifadesini bulan hayvan yaşamının desteklenmesi yükümlülüğü bir kamusal görev olmaktan çıkarılarak, aşağıdaki hükümde açıkça ifade edildiği gibi, hayırsever birey ve kurumların özel merakının konusu halini alacak.
Hiçbir maddi kazanç ve menfaat amacı gütmeksizin, sadece insani ve vicdani sorumluluklarla, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanları sahiplenmek isteyen ve Kanun'da öngörülen koşulları taşıyan gerçek ve tüzel kişilerin teşviki ve bu kapsamda eş güdüm sağlanması esas olacak.
Yerel yönetimler, gönüllü kuruluşlarla iş birliği içerisinde, sahipsiz hayvanların sahiplendirilinceye kadar bakılmaları için hayvan bakımevleri kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini sağlayacak, eğitim çalışmaları yapacak.
Hayvan bakımevlerine alınan hayvanlardan rehabilite edilen köpekler sahiplendirilinceye kadar bu yerlerde barındırılacak. Doğru ve güncel veri sağlanabilmesi amacıyla hayvan bakımevlerine alınan hayvanlar Tarım ve Orman Bakanlığı veri sistemine kaydedilecek.
Bakımevine alınan köpeklerden insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlarına, Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nun 9. maddesindeki "Hayvanlara ötenazi yapmak yasaktır. Ancak, hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında, akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda, davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir. Ötenazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır." hükümleri uygulanacak.
Yerel yönetimler sahipsiz köpeklere ilişkin yürüttüğü iş ve işlemlerde Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi kapsamında gerekli idari tedbirleri almaya yetkili olacak.
Hayvanlara yapılacak müdahalenin sadece tıbbi gerekçelerle değil Kanunda yer alan diğer istisnai durumlarda da yapılabilmesine imkan sağlanacak.
"Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanların bakımevi dışında bir yere terk edilmesi veya bakımevinde barındırılan köpeği bakımevi dışında bir yere bırakmak" fiilleri yasak kapsamına alınacak. Böylece sahipsiz hayvanların toplanması, hayvan bakımevlerine götürülmesi ve bu hayvanların sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevi bünyesinde bakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasının ve yerel yönetimlerin görev ve sorumluluklarını eksiksiz olarak yerine getirmelerinin sağlanması amaçlanacak.
Yirmi yıl önce 24 Haziran 2004'te mevcut iktidar altında çıkarılan Hayvanları Koruma Kanunu'nun çoğunluğu aynı iktidara bağlı belediyelerin görev ve sorumluluğuna verdiği sokak hayvanları popülasyonunun sınırlandırılması için öngörülen "yakala-kısırlaştır-sal" yönteminin bu belediyelerce yerine getirilmemesi nedeniyle sonuçsuz kaldığını kabul eden Kanun Teklifi, kanunlaştığı takdirde, aynı belediyeleri, aynı sokak hayvanları kitlesini salmayarak "sahiplenidirlinceye kadar" rehabilite etmek, barındırmak ve beslemekle görevledirirken, bu görevlerin yerine getirilmesini sağlayacak hiçbir yeni önlem önermiyor.
Teklifin Komisyondan çıktığı şekilde yasalaşması halinde İl Hayvanları Koruma Kurulunun görevleri arasına, sahipsiz hayvanların korunmasına yönelik yürütülen çalışmaların yanı sıra insan, hayvan ve çevre sağlığını korumaya yönelik olarak sahipsiz hayvanlardan kaynaklı sorunları belirlemek ve bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri üretmek eklenecek.
Düzenlemeyle başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara yapılacak desteğin kapsamı genişletilecek. Buna göre de insan, hayvan ve çevre sağlığının korunması amacıyla bakımevleri, hastaneler ve ameliyathaneler kurmak; bunlara ilişkin ilaç, alet ve ekipmanları temin etmek ile bakımevlerinde bakım, rehabilitasyon ve sahiplendirme gibi faaliyetleri yürütmek için başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara teşvik veya Bakanlıkça uygun görülen miktarlarda mali destek sağlanacak.
Ancak yasa teklifi, Bakanlıkları ve belediyeleri öngörülen destek ve teşviklerin kaynaklarının sağlanması açısından hiçbir somut imkanla donatmıyor. Ama görevlerin yerine getirilmemesi halinde birbirine eklenen bir cezalar zinciri tehdidiyle kanunun uygulanabileceğine bel bağlıyor.
Hayvanları korumaya yönelik hükümlere aykırı hareket eden veya sahiplendiği hayvanların bakımını ciddi şekilde ihmal eden ya da onlara ağrı, acı veya zarar veren kişilerin denetimle yetkili merci tarafından hayvan bulundurması yasak olacak ve hayvanlarına el konulacak. Söz konusu hayvanlardan sahiplendirilme niteliği olanlar sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevinde barındırılacak.
Caydırıcılığın sağlanması amacıyla sahipli hayvanın sahibi tarafından terk edilmesi kabahatine ilişkin idari para cezası hayvan başına 2 bin liradan 60 bin liraya çıkarılacak. Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanları bakımevi dışında bir yere terk eden veya bakımevinde barındırılan hayvanı bakımevi dışında bir yere bırakanlara ise hayvan başına 50 bin lira idari para cezası verilecek.
Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 25 bini aşan belediyeler, sahipsiz veya güçten düşmüş ya da tehlike arz eden hayvanların korunması ve sahiplendirilinceye kadar bakımının yapılması ile rehabilitasyonunun sağlanması amacıyla hayvan bakımevleri kuracak. Belirtilen hayvanlar, ilgili belediyeler tarafından hayvan bakımevine götürülecek. Hayvan bakımevi kurma zorunluluğu olmayan belediyeler ile il özel idareleri, sorumluluk alanındaki bu hayvanları en yakın hayvan bakımevine götürecek.
Belirtilen kaynağı ayırmayan belediye başkanı ve meclis üyeleri ile ayrılan kaynağı hayvan bakımevi kurmak, sahipsiz hayvanları toplamak, rehabilite etmek veya sahiplendirilinceye kadar bakmak için harcamayan veya bu kaynağı başka amaçlar için sarf eden belediye başkanı ve belediye yetkililerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Belediyeler, 31 Aralık 2028'e kadar hayvan bakımevleri kurmak, rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek ve sahipsiz hayvanlara sahiplendirilinceye kadar bakmak için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde 5'i oranında kaynak ayıracak. Bu oran, büyükşehir belediyelerinde binde 3 olarak uygulanacak. Ayrılan ödenekler başka bir amaç için kullanılamayacak.
Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını en geç 31 Aralık 2025'e kadar dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırmak zorunda olacak.
Teklifle, sokakta bakıma ve korunmaya ihtiyacı olacak sahipsiz hayvan bulunmaması amaçlandığı için Hayvanları Koruma Kanunu'ndaki "yerel hayvan koruma görevlileri"ne ilişkin hüküm yürürlükten kaldırılacak.
(AEK)