Dünyadaki 38 şehirde aynı anda yapılacak olan yürüyüşle, farkındalık yaratılması amaçlanıyor. Farklı illerden gelenlerin de katılacağı eylem “Hayvan Hakları Veganlıktır” sloganıyla yapılacak.
Bağımsız Hayvan Hakları Topluluğu katılımcısı ve gazeteci Zülal Kalkandelen’le “Resmi Hayvan Hakları Yürüyüşü”nü ve hayvan haklarıyla ilgili hak ihlallerini konuştuk.
Kalkandelen: Sokak aktivizmini canlandırmak önemli
-Bağımsız Hayvan Hakları Topluluğu ne zaman oluşturuldu? Ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz?
2017’de Bağımsız Hayvan Hakları Topluluğu olarak şu amaçla yola çıktık; veganlık kavramını anlaşılır ifade edebilmek, başarabildiğimiz kadar çok insana ulaşmak ve çoğalmak. Veganlık konusunda bilgilendirici söyleşiler düzenliyoruz. Grafitilerden tut, kermeslere, söyleşilere kadar birçok etkinlik yapıyoruz. Üniversite kulüpleriyle etkileşimdeyiz. Sosyal medyada çok aktifiz. Sosyal medya üzerinden hayvanlara yapılan sistematik zulme dikkat çekerek kamuoyu oluşturmaya çalışıyoruz. Sokak aktivizmini de canlandırmak çok önemli bizim için. Belli kıvılcımlar yarattık. Farklı illerde de gelişmeler oldu. İzmir, Antalya, Eskişehir ve Bursa gibi pek çok şehirde inisiyatifler kuruldu. Bir örgütlenme ve ağ olarak gelişiyoruz.
“Veganlık vurgusu ön plana çıkacak"
-‘Resmi Hayvan Hakları Yürüyüşü’nün çıkış noktası nedir?
Bu yürüyüş dünyada üçüncü, Türkiye’de ilk kez gerçekleştiriliyor. Geçen sene dünyadaki 25 şehirde yapıldı. Bu yıl 38 kentte aynı dönemde düzenlenecek. Asıl adı, The Official Animal Rights March. Türkçe’ye Resmi Hayvan Hakları Yürüyüşü olarak çevrildi. Bağımsız Hayvan Hakları Topluluğu’nun yanı sıra birçok oluşum katılacak.
Ankara Vegan Platformu, Antalya Vegan İnisiyatifi, Aydın Vegan İnisiyatifi, Bağımsız Hayvan Hakları Topluluğu, Bağımsız Hayvan Özgürlüğü Aktivistleri, Bursa Vegan İnisiyatifi, Empati Platformu, Hayvan Haklarını İzleme Komitesi, Hayvan Özgürlüğü İnisiyatifi, Hayvanlarla Dayanışma İnisiyatifi, İstanbul Teknik Üniversitesi Vegan Topluluğu, İstanbul Vegan İnisiyatifi, İzmir Vegan İnisiyatifi ve ve hiçbir oluşuma bağlı olmayan veganlar yürüyüş için bir araya geldik. Bu eylemde ilk kez veganlık vurgusu ön planda olacak.
“Hayvansever mi, hayvanseçer mi?”
-Yürüyüşün adında geçen “resmi” neyi ifade ediyor?
Resmi, geçerli olan anlamında kullanılıyor. “Hayvan hakları veganlıktır, bütün hayvan sömürülerini reddetmektir” vurgusunu güçlendirmek için tercih ettik. Hayvan hakları denildiğinde ilk akla gelen sokak hayvanları ve daha çok kedi, köpek oluyor. Biz ineğin de, kuzunun da hakkını savunuyoruz. İnsanlar genelde kediler ve köpeklerle etkileşimde olduğundan onları benimseyip haklarını gözetiyor. Diğer hayvanların yaşadığı zulümlere kendini kapatıyorlar. Öncelikle bu algı değişmeli.
Hayvanların da insanlar gibi bilinç sahibi olduğu gerçeğini, öncelikle yaşam hakkının korunmasını vurgulamak istiyoruz. İnsan, yeryüzü ve doğanın özgürlüğünün iç içe olduğunu savunuyoruz. Bunları yürüyüşte tekrar gündeme getireceğiz.
“Hayvanlar da bilinç ve duyarlılık sahibi”
-Hayvan hakları genelde ‘sevgi’ üzerinden kuruluyor. Bunun yarattığı sıkıntılar neler?
Hayvan özgürlüğü mücadelesi sevgi üzerinden yapılamaz, yaşam hakkını savunmak başka bir şey. Adalet ve özgürlük talebimiz insanlarla sınırlı olmamalı. Hayvanlar da insan gibi bilinç sahibi ve duyarlı ki, bu bilimsel olarak ispatlandı. Onların yaşam hakkını ellerinden almaya hakkımız yok. Sürekli evrim geçiriyoruz, teknolojik olarak ne kadar ilerlersek ilerleyelim, aynı gelişimi etik açıdan gösteremedik. Biz de diyoruz ki yaşam hakkı söz konusu olduğunda insanı, hayvanı eşittir.
“Hayvanların yaşam hakkı ihlal ediliyor”
-Peki, en çok ihlal edilen hayvan hakları nedir sizce?
Öncelikle yaşama hakkı. Mezbahalarda milyonlarca hayvan, insanların et duygusunu tatmin etmek için katlediliyor. Yaşatmadığınız bir canlının zaten başka hakkını savunamazsınız.
Onun dışında Türkiye’de sokak hayvanlarına çok fazla taciz, şiddet, tecavüz uygulanıyor. Toplumsal şiddet, en çok hayvanlara yapılıyor. Çünkü en savunmasız, onlar. Yaptırımlar yetersiz, genellikle sembolik bir para cezası alıyorlar. En vahşi suçlar, insanların siciline bile işlemiyor. Yunus parkları, barınaklardaki korkunç olaylar, zehirlenen, tutsak edilen, faytonlarda köle gibi çalıştırılan, denek yapılan hayvanlar var. Okyanus ötesinden getirilirken yolda ölüyorlar… Yürüyüşteki en önemli sloganlarımızdan biri de, “Hayvanlar mal, köle veya eşya değildir”.
Veganlar olarak daha iyi bir dünyanın mümkün olduğunu; hayvanları öldürmeden, sömürmeden de yaşanabileceğini ifade etmek istiyoruz.
“Acısız, insani kesim diye bir şey yok”
-Talepleriniz neler?
Hayvan haklarıyla ilgili yeni bir taslak hazırlanıyor. Bazı suçlar Türk Ceza Kanunu’na bağlanacak ama en alt sınır iki yıl artı bir ayla başlamalı ki, para cezasına çevrilemesin. Bir de aşılat ve bulduğun yere bırak maddesinden, özellikle “Aldığın yere bırak” ifadesi çıkarılmamalı. Çünkü şehir dışında dev barınak adı altındaki toplama kamplarına atılmaları düşünülüyor. Biz “Yunus parkları, hayvan barınakları kapatılsın”, “Pet shop’larda hayvan satılmasın” diyoruz, hepsi düzeltilmeli.
Yasal olarak mecliste yapılan mücadeleyle bir yere kadar getirilebilir ancak bu, mezbahaya gelince tıkanıyor. İnsanların hayvan yemeyi bırakması gerekiyor çünkü insanlar talep ettikçe oradaki zulüm sürecek.
Acısız, insani kesim diye bir şey yok. Bir kısım yasayla halledilecek, bir kısmı veganlığın yayılması ve hayvan özgürlüğü dediğimiz mücadeleyle devam edecek.
Zülal Kalkandelen kimdir?
Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarı. Uzun zamandır veganlık konusunda aktivizm yürütüyor aynı zamanda bu konuda 2 tane kitabı var. 3 yıldır aktif bir biçimde Bağımsız Hayvan hakları Topluluğunda faaliyetler yürütüyor. (RA/İÇ/SO)
Hayvan Hakları YürüyüşüResmi Hayvan Hakları Yürüyüşü Mart, 2016 yılında hayvan hakları organizasyonu Surge tarafından kurulan yıllık bir vegan yürüyüşüdür. Yürüyüşün amacı, vegan topluluğunu küresel olarak birleştirmek ve hayvanlara günlük yaşamlarında konuşmaları ve aktif olmaları için ilham vermektir. 2018'de, hayvanlara yapılan zulmün ve baskıların son bulmasını talep eden, dünya genelinde 25 şehirde yürüyen 28.000'den fazla katılımcı vardı. Londra, 10.000'den fazla katılımcıyı aştı ve 2016'daki ilk yürüyüşten bu yana katılımda% 400'lük bir artış oldu. TOARM, hayvan hakları hareketini, hayvanları sömüren ve kullanan endüstrilere karşı birleşik olarak binlerce insanı sokağa taşıdı. |