Hastanenin “Cezaevinde Kalamaz” Dediği Mahpus Yılmaz Neden Cezaevinde?

İnsan Hakları Derneği (İHD) Hapishane Komisyonu, bu haftaki 377. F Oturması'nı derneğin önünde yaptı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekili Oya Ersoy'un da destek verdiği açıklamada, Yılmaz’ın cezaevindeki sağlık koşullarına dikkat çekildi.

Haftanın açıklamasını komisyondan Taylan Pekin okudu.

Pekin,  şunları söyledi:

“Bir ülkenin insan haklarına verdiği değeri görmek ve anlamak için o ülkenin hapishanelerine bakmak yeterlidir çünkü, Hapishaneler her yönüyle toplumun aynasıdır. Bu nedenle yaşadığımız coğrafyada da hapishanelerin durumu insan haklarına ne kadar değer verildiğinin en büyük göstergesidir.

"Gayri hukuki ve insanlık dışı"

“Geçen her gün artan tecrit, işkence, kötü muamele, keyfi uygulamalar, sürgün sevkler, tedavi hakkının engellenmesi gibi birçok hak ihlaline maruz kalan çok hastalığı ölümcül bir noktaya varmış olmasına rağmen revir doktoruna dahi çıkarılamayan yüzlerce ağır hasta mahpus ve hapishaneden çıkan sayısız tabutla Türkiye hapishaneleri bu ülkenin gayri hukuki ve insanlık dışı gerçeklerini bir bir ortaya koyuyor.”

“Bağımsız ve tarafsız işlemeyen adalet sisteminin yaratmış olduğu güvensiz ve güvencesiz bir hukuk düzeni ve bunun doğrudan sonucu olan insan onurunu ayaklar altına alan hapishaneler gerçeğiyle bir toplum daha fazla ayakta kalamaz” diyen Berkin şunları söyledi:

“Bu hafta 377. F Oturması eylemimizde sizlerle ağır hasta mahpus Nizamettin Yılmaz'ın durumunu paylaşacağız. Nizamettin Yılmaz; 1979 yılında Mardin [Derik'te doğmuştur. Azadiya Welat ve Özgür Gündem gazetelerinin dağıtım işlerini yapmaktayken bu faaliyetlerinden dolayı birkaç kere tutuklanıp serbest bırakılmıştır. Tutuklanmadan bir süre önce ağır bir kalp krizi geçirerek hayati tehlike atlatmıştır. Nizamettin Yılmaz, 28 Mart 2018 tarihinde gözaltına alınarak tutuklanmış, o günden beridir Mardin E Tipi kapalı Ceza infaz Kurumunda kalmaktadır.

“Akciğerleri iflas etti”

“Nizamettin Yılmaz da İmralı Hapishanesi’nde uygulanan ağır tecrit koşullarının kaldırılmasına ilişkin başlatılan açlık grevi eylemlerine katılıp, 87 gün bu eylemi sürdürmüştür. Açlık grevlerinin sonlandırılmasından sonra revir doktorunun muayenesinde tırnaklarının şişmesi ve morarması üzerine Mardin Devlet Hastanesi’ne sevk edilmiştir.

"Bu hastanede yapılan muayenede ve tetkiklerde akciğerinin tamamen iflas edildiğinin anlaşılması üzerine Diyarbakır Dicle Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edilmiştir. Yapılan incelemeler neticesinde hastane doktoru Nizamettin Yılmaz'a ‘akciğerinin tamamen bittiğini sadece küçük bir parçanın kaldığını ve onun da kistle kaplı olduğunu’ söylemiştir.

"Ayrıca doktor yine kendisine akciğerinin tamamen iflas etmesinden dolayı her an birden nefesinin tutulup ölebileceğini, hayatının ciddi bir tehdit altında olduğunu söylemiştir. Nizamettin Yılmaz'ın akciğerinin tamamen iflas etmesinden dolayı yaşadığı nefes darlığı, hapishanenin fiziksel koşulları da göz önüne alındığında hayati riski artmaktadır. Zaten hastane doktoru da bu durumda hapishanede kalamayacağını söylemiştir”

“Nizamettin Yılmaz, hastanedeki sağlık incelemelerinden sonra 29 Mayıs'ta tekrar hapishaneye gönderilmiştir. Hapishane koşullarında nefes almakta zorlanan hatta birkaç kez boğulma tehlikesi geçiren mahpus, öz bakımını karşılamakta bile zorluk çektiği için odadaki diğer mahpusların yardım ve desteğiyle hayata tutunmaktadır. Avukatının tüm çabalarına rağmen Ankara'ya gönderilen kan örneklerinin sonuçları gelmeden Adli Tıp Kurumu’na başvuru talebi kabul edilmemiştir.”

"Ölüm tehlikesiyle karşı karşıya"

Pekin son olarak şunları belirtti:

“Nizamettin Yılmaz'ın 26 Haziran Çarşamba günü, Mardin 3. Ağır Ceza Mahkemesinde karar duruşması olacaktır. Nizamettin Yılmaz, zaten akciğerinin tamamen iflas etmesinden dolayı her an ölüm tehlikesiyle karşı karşıyadır.

“Bizler insan hakları savunucuları olarak; Nizamettin Yılmaz'ın gerekli tedavi hakkına kavuşması ve yaşam hakkının korunması için derhal serbest bırakılsın. Ayrıca, açlık grevini sonlandıran mahpusların gerekli beslenme ve tedavi koşulları sağlansın, yeni hasta mahpuslar olmasın istiyoruz.” (EMK/TP)