Halkı Bilgilendirmek Suç Olamaz!

Kandil Dağı'nda Kongra-Gel militanları ile röportaj yaptığı için önce gözaltına alınan "Hürriyet" gazetesi muhabiri Sebati Karakurt, şimdi de "terör örgütü açıklamasına yer verdiği" ve "terör örgütü propagandası yaptığı" gerekçesiyle hakim karşısına çıktı.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bu sabah (Perşembe) görülen davanın üçüncü duruşmasına gazeteci Karakurt, gazete sorumlu yazı işleri müdürü Hasan Kılıç ile kendilerini savunan Avukatlar Şehnaz Yüzer ve Nurten Çalışkan katıldılar.

Mahkeme Başkanı Zafer Başkurt, Savcı Zekeriya Öz'e esas hakkında mütalaasını hazırlaması için süre vererek, yoğunluk nedeniyle davaya 14 Temmuz'da devam edileceğini açıkladı.

Gazetecilerin 5 yıl hapsi isteniyor

Gazetecilere hakları hatırlatılarak başlanan duruşmada Karakurt ve Kılıç, savcılıkta verdikleri savunmalarını tekrar ederek mahkeme başkanına savunmalarını yazılı olarak sundular. Savunmasında Kandil Dağı'nın kamuoyunda konuşulan ve operasyon düzenlenen bir bölge olduğunu kaydeden Karakurt, "Örgütün vahşet olarak nitelenecek cinayetleri sırasında örgüt yöneticileri ile ilgili haberlere açılan davalar beraatle sonuçlandı. Bu haberse, örgütünün dağılma sürecine girdiği bir dönemde yapıldı. Atılı suçun unsurlarını taşımadığı kanaatindeyim" dedi.

Duruşmada söz alan Av. Yüzer, savunmalara katıldığı belirterek "Müvekillerim gazetecidir. Kamuya haber verme hakkını kullanmışlardır. Terör örgütü propagandası yapmak gibi bir kasıt yoktur" dedi. Av. Çalışkan da, "gazetecilerin kamuoyunu çok yönlü bilgilendirme amacıyla haber yaptıklarını, suçun unsurlarının da oluşmadığı"nı savundu.

10 Ekim'de Hürriyet Pazar ekinde çıkan "Kandil'de kadın bilinci Kürtçülüğü aştı" başlıklı röportaj nedeniyle Karakurt TMY'nın 6/2 ve 7/2 maddeleri, sorumlu müdürler Necdet Tatlıcan ile Hasan Kılıç da, 7/2 maddesinden yargılanıyorlar. Gazetecilerin, beş yıla kadar hapsi isteniyor.

Kongra-Gel örgütü yöneticilerinden Murat Karayılan'la röportaj yapan gazeteci Karakurt, röportaja eşlik eden haberinde de yıllardır Kandil Dağında kalan militanların yaşamlarındaki değişikliklere değinmişti. Haberde, kadın-erkek ilişkilerinin olumlu anlamda değiştiğine, kadın militanlarının televizyon dizileri izlemesi, erkeklerin maç izlemesi gibi yeniliklere işaret ediliyordu.

Basın örgütleri gözaltıyı kınadı

Gazetecinin gözaltına alınmasını Paris merkezli Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), ABD merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) ve Basın Konseyi, kınamıştı.

Polis evini aradığı Karakurt'tan Kandil Dağı'nda çektiği tüm fotoğrafları kendilerine vermesini istemiş, yoksa 48 saat boyunca gözaltında tutmakla tehdit etmişti

Hükümetin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni (AİHS) dikkate alarak hazırlandığını bildirdiği ve haber kaynağının güvence altına alınmasına dair 5187 Sayılı Basın Yasası'nın 12. maddesine göre, "Süreli yayın sahibi, sorumlu müdür ve eser sahibi, bilgi ve belge dahil her türlü haber kaynaklarını açıklamaya ve bu konuda tanıklık yapmaya zorlanamaz." (EÖ/EÜ