Fotoğraf: AA
Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Meclis’e gelen ceza infaz düzenlemesine ilişkin yazılı bir metin yayınlayan 16 uluslararası sivil toplum kuruluşu Türkiye’yi siyasi mahkumlara karşı ayrımcılık yapmamaya çağırdı.
Bugün ortak bir basın açıklaması yapan STK’ler koronavirüs salgını nedeniyle cezaevlerindeki aşırı doluluğa dikkat çekti.
"Hak savunucuları düzenlemeden yararlanamayacak"
Türkiye hapishanelerinin aşırı kalabalık olduğunu ve yeterince hijyenik olmadığını aktarılan açıklamada özetle şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye hapishanelerinin doluluk seviyesi güvenilir raporlarda yüzde 131 veya yüzde 153 olarak bildirilmektedir. TBMM İnsan Hakları Komisyonu tarafından hazırlanan bir rapora göre, Silivri cezaevindeki mahkum sayısı cezaevinin resmi kapasitesinin iki katından fazla. Komisyon ayrıca hapishanedeki içme suyunun eski ve paslı borulardan geldiğini ve bu durumun mahkumlar arasında sağlık sorunlarına yol açtığını bildirdi.
“Şimdi Türkiye hükümeti Covid-19’un hapishanelerde yayılmasını engellemek amacıyla yaklaşık 100 bin mahkumu serbest bırakılmasına izin vermek amacıyla ceza infaz sisteminde değişiklik yapmaya hazırlanıyor. Bu eylemi destekliyoruz ancak medyada yer alan haberlere göre, terörle ilgili suçlamalar da dahil olmak üzere belirli suçlamalardan hapse atılanlar bu düzenlemeden yararlanamayacak.
“Bu, avukatların, gazetecilerin, politikacıların, sanatçıların, hâkimlerin ve savcıların, terörle ilgili suçlamalardan gözaltına alınan veya suçlu bulunan insan hakları savunucularının erken tahliye edilmeyeceği anlamına gelir.
"Türkiye'yi ayrımcı muafiyetten kaçınmaya çağırıyoruz"
“Biz, Türkiye Hükümeti'ni herhangi bir ayrımcı muafiyetten kaçınmaya, tüm mahpusların temel insan haklarına saygı duymaya ve Covid-19 salgını da dahil olmak üzere her türlü hastalıktan korumak için gerekli tüm önlemleri almaya çağırıyoruz. Yaşlı, hasta, engelli ve çocuk sahibi mahpuslar derhal serbest bırakılmalıdır.
“Çünkü pandeminin korkunç tehdidine karşı mahkumları savunmasız tutmaya devam etmek sorumsuz ve insanlık dışı olurdu. Gerekli adımların derhal ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na, İnsan Hakları Evrensel İnsan Beyannamesi’ne ve Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’ye uygun olarak atılacağını umuyoruz.
“BM’ye göre, taraf devletler tutuklu ve hükümlülerin hayatlarını sürdürme sorumluluğunu üstlenirler.”
Metinde imzası bulunan kuruluşlar Türkiye’yi şu talepleri sağlamaya çağırdı:
- Tahliye tedbirleri, başta avukatlar, gazeteciler, politikacılar, sanatçılar, hakimler ve savcılar, insan hakları savunucuları ve acil durum tedbirleri kapsamında tasfiye sırasında keyfi olarak gözaltına alınan siyasi mahkumların serbest bırakılmasını içermeli ve bu kişiler muaf bırakılmamalı.
- Öncelikle yaşlı, hasta, engelli ve çocuk sahibi mahkûmlar ilk olarak serbest bırakılmalı.
- Bu istekler acil olarak gerçekleştirilmeli.
Metinde imzası bulunan kuruluşlar şöyle: *European Federation of Journalists *European Centre for Press and Media Freedom *Foundation of Day of the Endangered Lawyers *Freemuse Association *International Association of People's Lawyers *International Observatory of Human Rights *International Federation of Journalists *Italian Federation for Human Rights *Lawyers for Lawyers *Lawyers' Rights Watch Canada *Liga voor de Rechten van de Mens *Platform for Peace and Justice *Social Justice Advocacy Campaign *The Open Dialogue Foundation *The Arrested Lawyers Initiative *The Media and Law Studies Association |
(HA)