Parlamento Başkanı Şalva Papuaşvili, geçtiğimiz ay Meclisten geçen iktidardaki Gürcü Rüyası partisinin LGBTİQ+ karşıtı yasa teklifini imzaladı. Papuaşvili'nin imzasıyla Gürcistan'da eşcinsel evliliği, eşcinsel çiftlerin evlat edinmeleri, kimlik belgelerinde cinsiyet değiştirilmesi ve medyada LGBTQ+ temsili başta olmak üzere LGBTİQ+ haklarına yönelik kapsamlı bir yasak paketi yürürlüğe giriyor.
Ülkede olağan koşullarda yasaların son onay merciinin Cumhurbaşkanlığı olmasına karşın, cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili'nin yasa tasarısını imzalamayı reddetmesi üzerine son imzayı atmak Meclis Başkanı Papuaşvili'ye kalmıştı. Cumhurbaşkanı'nın muhalefetine karşın iktidar partisinin mecliste yasayı geçirmeye yetecek desteği vardı.
Papuaşvili yasayı yürürlüğe soktuktan sonra sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda "İmzaladığım yasa günübirlik, geçici, değişebilir düşünce ve ideolojileri yansıtmıyor, sağduyuya, tarihsel deneyime ve yüzyıllardır süregelen Hristiyan, Gürcü ve Avrupa değerlerine dayanıyor" diye yazdı.
Meclis Başkanı, yasanın "kimi yabancı partnerlerden eleştiri almasını" beklediğini de belirtti, ancak Gürcülerin "inançlarını, sağduyularını ve devlete olan sadakatleri"nin gereğini yerine getirmekten "asla korkmadıklarını" vurguladı.
AB uyarmıştı
Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell, geçtiğimiz ay bu yasanın "Gürcistan halkının temel haklarını baltalayacağı" ve 2023 sonunda Avrupa Birliği (AB) aday üyeliği statüsü edinen ülkenin birliğe katılma umutlarını "yok edeceği" konusunda uyarıda bulunmuştu.
Gürcistan'ın AB üyeliği girişimi, Haziran'da Rusya'dakine benzer bir "yabancı ajanlar" yasasının yürürlüğe girmesinin ardından duraksamıştı. LGBTİQ+ karşıtı yasa da, Rusya'daki "geleneksel olmayan cinsel ilişkilerin" tasvirini yasaklayan ve uluslararası LGBTİQ+ hareketini "aşırılıkçılık"la yaftalayan yasayla benzeşiyor.
Gürcistan'da LGBTİQ+ hakları mücadelesi yürüten kişi ve topluluklar, yasanın, iktidardaki Gürcü Rüyası partisinin dördüncü kez işbaşına gelerek ülke tarihinde görülmemiş bir başarı kazanma hırsıyla girdiği 26 Ekim'deki gerçekleşecek genel seçimlerde muhafazakar seçmenler arasındaki desteğini garantilemeyi hedeflediği görüşünde.
(AEK)