İstanbul Valisi Muammer Güler ve Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, Bostancı'daki operasyonla ilgili basında yer alan eleştirileri ve soruları bir basın toplantısıyla yanıtladı. Güler "Bu bir savunma değildir, eksik veya yanlış bilgilerle ilgili bir değerlendirmedir" dedi.
Güler ve Cerrah'ın değindiği bazı konular şöyle.
Güvenlik şeridi: Güler güvenlik şeridiyle güvenlik bölgesinin farklı olduğunu, güvenlik şeridinin içinin güvensiz, dışının güvenli anlamına gelmediğini, içinin polisin rahat işlem yapmasını sağlayacak bölge olduğunu söyledi.
Güvenlik şeridinin şimdiye kadarki en uzun şerit olduğunu, yer yer binadan uzaklığının 96 metreyi bulduğunu söyleyen Güler, operasyon yapılan evi önden ve arkadan gören her alanın "güvensiz bölge" olduğunu dile getirdi.
"Cephanesi boldu": Cerrah, ölen Yılmazkaya'nın cephanesinin bol olduğunu, silahları, patlayıcıları ve el bombalarının bulunduğunu, "polis" denerek kapı çalındıktan sonra kapıyı taradığını, aralıktan el bombaları attığını, kendi telsiziyle polis frekansına girip teslim olmayacağını söylediğini, binanın önünden ve arkasından çevreye ateş ettiğini, teslim olsun diye bekleyemeyeceklerini söyledi. Güler de gazetecilerin soruları üzerine Yılmazkaya için "Sağ yakalanmasını isterdik. Keşke sağ yakalanabilseydi" dedi. İstihbarat bilgilerinden evde birden çok kişi olabileceğinin düşünüldüğünü, daha sonra tek kişinin olduğunun anlaşıldığını, polislerin silahlı çatışmayla karşılaşacaklarını bildiklerini, ama evde bu kadar cephane olduğunu bilmediklerini söyledi.
"Operasyon ön cephedeydi, vurulanlar arka cepheden vuruldu": Cerrah asıl operasyonun binanın ön cephesinde gerçekleştiğini, ölen Orhan Yılmazkaya'nın "muhtemelen" arka cepheden kaçmaya çalışmayı düşünürken polisleri görüp ateş ettiğini ve bu arada yaralanan NTV kameramanı İlhan Kandaz'la ölen 16 yaşındaki M.Ş.'yi vurduğunu dile getirdi.
"Uyarıları dinlemediler": Güler binanın ön tarafındaki trafiğin durdurulduğunu, arka tarafında kontrollü olarak serbest bırakıldığını, Kandaz'ın yaralandığı ve M.Ş.'nin öldüğü arka tarafta polislerin uyarılarına karşın sivillerin ve gazetecilerin güvenlik şeridinden uzak durmadığını öne sürdü.
"Apartmanı boşaltmak mümkün değildi": Cerrah ve Güler apartmanı boşaltmanın mümkün olmadığını, evden sürekli ateş edildiği için aynı kattakileri çıkarmaya olanak olmadığını, üst kattakilerin de daha üst katlara taşındığını söyledi.
"Polisin yeterli teçhizatı vardı": Cerrah ve Güler'e göre operasyondaki ve yakındaki polislerin çelik yelekleri vardı; yaralananlar iki kat çelik yelekleri sayesinde kurtuldu; ölen polis amiri Semih Balaban'sa yüzünden vuruldu. Güler operasyona katılan polislerin tecrübeli ve donanımlı olduğunu söyledi.
"Operasyon başarılı": Güler ve Cerrah'a göre, 15-16 hedefin dördünde çok sayıda silah ve cephane ele geçirildiğini söyledikleri operasyon, hedeflerine ulaştığı, yeni eylemleri engellediği, örgütün liderleri yakalandığı için başarılı. Güler ve Cerrah bu operasyon olmasaydı, "suikast ve sansasyonel eylem" peşinde olduğunu, daha önce 1. Ordu'ya ve AKP il binasına saldırdığını söyledikleri örgütün başka eylemler gerçekleştireceğini savundu.
"Zarar karşılanacak": Güler operasyonda zarar görenlerin Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararlar Yasası çerçevesinde zararlarının saptanıp karşılanacağını söyledi.
"Kameraman hayatını kaybedebilirdi": Güler basın mensuplarına "Basının bu tür olaylardaki tavrını, hareketini sorgulamanın da size düşüp düşmediğini sormalıyım. Kameraman hayatını da kaybedebilirdi" dedi.
"Moral motivasyonu etkilemeyin": Güler "Terörle mücadele psikolojik bir harekattır, hepimizin sorumluluğu vardır" derken gazetecileri kast ederek "Güvenlik güçlerinin moral motivasyonunu etkileyecek yayınlardan uzak durmak gerek" diye konuştu; hataları varsa polislerin bunları kendilerinin daha iyi değerlendireceğini öne sürdü. (TK)