Gül dün (26 Temmuz) seçimlere kendi Cumhurbaşkanlığı adaylığının millete onaylatılması için gidildiğini ima etti ve AKP'ye seçmenlerin yarısının oy verdiğini hatırlatarak "Milli iradeye saygılı olmak gerekir" dedi.
Özyürek: Ordu Gül'ün adaylığına ne der, bilmiyorum....
NTV'de açıklama yapan Özyürek, "Cumhurbaşkanlığı seçiminde Abdullah Gül'ün mağdur edildiği şeklinde bir propaganda yapıldı. Bunda 27 Nisan bildirgesi de etkili oldu. Cumhurbaşkanı Anayasal kurumlar arasında uyum sağlamakla görevli," diye konuştu.
Gül'ün aday olması durumunda Genelkurmay Başkanlığı'ndan 27 Nisan e-muhtırasına benzer bir tepki bekleyip beklemedikleri sorusunu Özyürek, "Onu tabii bilemem. Böyle bir şey olur mu, Türkiye demokratik bir ülke. Demokratik bir şekilde seçimlerin sonuçlanması gerekiyor. Meclis'ten bizim dışımızdaki desteklerle, sayın Gül cumhurbaşkanı seçilirse biz buna saygı duyarız. Bu tavrımızı koruyoruz" diye yanıtladı.
Gül'ün adaylığını tam olarak açıklamaktan kaçındığını belirten Özyürek, "Net bir şekilde söylemedi, çünkü istişare mekanizmasını çalıştırmak istiyor. Siyasi partilerle ve bağımsız milletvekilleriyle görüşecek. 'Ben adayım, beni destekleyin' diyecek" dedi.
MHP: Katılırız ama oy veririz, vermeyiz, bize kalmış
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli "Millet iradeyi verdi. AKP cumhurbaşkanlığına istediği kişiyi seçebilir. Genel Kurul'da da 367 yeter sayısı sorunu yaşamaz. Oylamaya katılırız, ama oy veririz vermeyiz, o bize kalmış" diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde 22 milletvekiliyle kilit parti olan Demokratik Toplum Partisi(DTP) 367 katılım şartını "dayatma" olarak yorumluyor. DTP'li bağımsızlar, seçim sürecinde Meclis'e gelerek toplantı yeter sayısına katkı verecek ancak oyları "ret" olacak.
CHP Merkez Yönetim Kurulu'nun (MYK) 19 üyesi Baykal'a istifalarını sundu. İstifayı düşünmediğini açıklayan Baykal parti yöneticilerinden "bu aşamada görevlerine devam etmelerini" istedi.
Erdoğan Livaneli'nin iddiasını yalanlıyor
Baykal Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'e yaptığı açıklamada, Zülfü Livaneli'nin iddiasıyla ilgili "Biz o yemeği 19 Aralık 2002 akşamı yedik. Oysa bu konudaki Anayasa değişikliği 19 Aralık'ta tamamlanmıştı. Bu durumda biz, bitmiş bir süreci mi tartışmışız?"" diye konuştu.
Baykal Başbakan Erdoğan'la baş başa yediği yemekte de 1 Mart tezkekeresinin konuşulduğunu belirtti. (NZ)