Greenpeace yaptığı açıklamada, "Nükleersiz bir Ortadoğu"nun, bölgedeki güven eksikliğinin giderilmesinde önemli bir etken ve barış için önemli bir adım olacağını vurguluyor.
İstanbul'da yaptıkları basın toplantısında şu anda İncirlik'te bulunan B61 tipi nükleer silahların bir örneği sergileyen Greenpeace eylemcileri İsrail'deyse nükleer tehdide milletvekillerinin dikkatini çekmek için Parlamento önünde eylem yaptılar.
Rainbow Warrior gemisinin "Nükleersiz Ortadoğu" turu başladı
Greenpeace'in verdiği bilgiye göre, İran açıklarında olan Greenpeace bayrak gemisi Rainbow Warrior mürettebatı, Buşehr limanında yapmayı planladığı basın toplantısını İran'daki yetkililerin son anda verilen izinleri geri alması sonucu İran açıklarından yaptı.
Greenpeace, bu eş zamanlı çalışmalarla İran'dan başlayıp bölgedeki ülkelere uğrayarak Türkiye'de sonlandıracağı "Nükleersiz Ortadoğu" gemi turunun başladığını da duyurdu.
Elnaiem: Nükleer faaliyetler istikrarsızlığı arttıracak
Greenpeace Akdeniz Ofisinden Omer Elnaiem, tarihte ilk defa hemen hemen bütün Arap ülkelerinin aynı zamanda nükleer teknolojiye sahip olmak istediklerini belirterek şöyle devam etti:
"Bu nükleer faaliyetlerin tek etkisi bölgemizdeki istikrarsızlığı arttırmaları olacaktır. Bölgede nükleerle ilgili tüm gelişmeler, zaten savaşlarla gölgelenen hayatımızı daha da zorlaştıracak. Bize göre, bölge ülkelerinin ortak eğilimi nükleer yarış değil, bölgede mevcut nükleer silah ve reaktörlerin sökülmesi olmalıdır. Barışa, nükleer enerji ile değil, güneş enerjisi ile ulaşabiliriz."
Gideon: Nükleer riskleri kamuoyuyla paylaşılmalı
Kudüs'de İsrail Parlamentosu'nun önünde bir açıklama yapan Greenpeace Akdeniz sözcüsü İdo Gideon, "Ülkeler arasındaki yıkıcı düelloya son vermenin ve bölgenin nükleer geleceği üzerine akılcı görüşmelerin başlamasının zamanı geldi. Yapılması gereken, nükleer teknolojinin herkesin zararına olduğunu anlamak ve Ortadoğu'yu bütün nükleer teknoloji ve silahlardan arındırmak için bir anlaşma yapmaktır" dedi.
"Bölgede nerdeyse her hükümetin nükleer teknoloji istediğini belirttiği bu dönemde; hükümetlerin asıl görevi, nükleer riskleri kamuoyu ile paylaşmak olmalıdır. Bu riskler; ölümcül radyoaktif madde sızıntılarına neden olacak kazalar, binlerce kuşak boyunca yok olmayacak nükleer atıkların çevreden yalıtılması sorunu ve nükleer silah yapımına uygun maddelerin yayılımıdır."
Tümer: Türkiye bölge barışına öncülük edebilir
Greenpeace Akdeniz Silahsızlanma Kampanyası Sorumlusu Aslıhan Tümer, "Bölgedeki nükleer gerginlik, İsrail, Türkiye ve İran'dan oluşan bir sacayağını andırıyor. İsrail'in nükleer silahları bölgede gerginliğe sebep olurken, İran geliştirmekte olduğu nükleer programla dikkatleri üzerine çekiyor. Türkiye ise gerek topraklarında Ortadoğu'yu hedefleyen ABD'ye ait 90 nükleer bombanın bulunmasına izin vererek, gerek nükleer enerji santralleri kurma planları yaparak, yangına körükle gitmektedir" dedi.
Türkiye'nin bölgedeki ülkelere "Nükleersiz bir Ortadoğu" için liderlik edebileceğini vurgulayan Tümer şöyle devam etti:
"Türkiye'nin önünde, bölgede barışın sağlanmasına yardımcı olmasını sağlayacak önemli bir fırsat var: bölge güvenliğini tehdit eden ABD'ye ait bu silahları sökülmek üzere geri göndererek ve nükleer enerji planları yerine yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelerek, bölgenin daha güvenli bir yer haline gelmesine ön ayak olabilir" dedi.
"Ülkeler enerji güvenliğini nükleer tuzağa düşmeden sürdürülebilir"
Greenpeace'in bu ay içinde, yayımladığı "Enerji Devrimi" başlıklı rapor, yenilenebilir enerji kaynakları, enerji verimliliği ve merkeziyetçi olmayan enerji sistemlerinin Ortadoğu'daki enerji sektörünü nasıl dönüştürebileceği açıkladı.
Bu sayede gelecekte enerji fiyatları düşeceği, kalkınmanın hızlanacağı ve bölgenin daha temiz ve güvenli olacağını belirten rapor bölgedeki ülkelerin enerji güvenliğini ve bağımsızlığını nükleer tuzağa düşmeden sürdürülebilir bir şekilde nasıl sağlayacaklarını gösteriyor.(KÖ)