“Gözaltındaki Kadın, Avukatla Görüşmesine Ağlayarak Başladı”

Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın

Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV), Urfa’nın Halfeti ilçesindeki işkence iddialarına dair yaptığı inceleme ve görüşmelerin ardından bir ön rapor hazırladı.

Halfeti’de işkence gördüğünü beyan edenler, avukatları ve yetkililer ile görüşen TOHAV temsilcilerinin hazırladığı raporda, Urfa Barosu yönetimi ve İnsan Hakları Merkezi üyelerinin, çok ciddi işkence bulguları tespit ettiklerine dair anlatımı da yer aldı.

TIKLAYIN - “Hakim Bile İşkence İddiasını Zapta Geçirmek Zorunda Kaldı”

Urfa’nın Halfeti ilçesi, Dergili (Dêrto) mahallesinde 18 Mayıs’ta sabaha karşı düzenlenen operasyonun ardından gözaltına alınanlardan 28 kişi dün ifade işlemleri için adliyeye götürüldü.

“İşkence izleri sağlık raporuna yazılmadı”

TOHAV temsilcileri, gözaltına alındıktan sonra serbest kalan kişiler ile yapılan görüşmelerde kendilerine anlatılanları şöyle özetledi:

“Ağır işkenceye maruz kaldıklarını, gözaltı esnasında elleri arkadan bağlanıp, yüzüstü yere yatırılarak saatlerce bekletildiklerini ve defalarca tekmelendiklerini, silah kabzaları ile kendilerine vurulduğunu, emniyette de defalarca darp edildiklerini, vücutlarına elektrik verildiğini, hakarete uğradıkları ve tehdit edildiklerini, işkence izlerinin sağlık raporuna yazılmadığını anlattılar.”

“Can güvenliğim yok, korkuyorum”

Halen gözaltına tutulanlarla da görüşen TOHAV’dan avukatların rapora aktardığı tespitleri şöyle:

“Gözaltındakilerden biri görüşmemizden yarım saat kadar önce dahi, heyetimizin bekletildiği sırada kaba dayağa maruz kaldığını, odanın karanlık olması sebebi ile kimler tarafından işkence uygulandığını göremediğini anlattı.

“65 yaşında duymada ve kendini ifade etmekte güçlük çeken bir erkek ile yapılan görüşmede, yüzünde ve kafasında dikiş izlerinin olduğu, sol yanak ve sağ gözaltında morluk bulunduğu, kişinin tedirgin olduğu, gömleğinin parçalanmış olduğu ve üzerinde kurumuş geniş kan lekelerinin olduğu, tek başına ayağa kalkmada ve yürümekte zorluk çektiği gözlemlendi.

“Gözaltına alındığı sırada yere yatırılarak darp edildiğini, tekmelendiğini, kurşun sesleri duyduğunu, kendilerine hakaret edildiğini, uğradığı işkenceden dolayı tüm vücudunun ağrı içinde olduğunu, yine getirildiği karakolda işkencenin saatlerce sürmüş olduğunu ifade etti.”

“Elektrik verildiğin anlattılar”

“Gözaltındakilerden bir diğeri de can güvenliğinin bulunmadığını ve korktuğunu söyledi. Elleri ve ayakları arkadan bağlanarak gömleğinin kafasına geçirilerek darp edildiğini ifade etti. Gözaltında tutulduğu 3. gün tüm vücuduna elektrik verildiğini anlattı.

“Hastanede rapor alındığı sırada polisin de muayene odasında bulunduğunu bu nedenle korktuğu için işkence izlerini doktora gösteremediğini ifade etti.

“Gözaltında tutulan bir kadın, Kürtçe yapılan görüşmeye ağlayarak başladı. Kendi evinde yüz üstü yatırılarak, kulağının ve kollarının tekmelendiğini, evinde ve evinin bahçesinde darp edildiğini, getirildiği emniyette üst kata çıkarıldığı ve burada vücuduna elektrik verildiğini anlattı.”

Raporda ayrıca, gözaltındakilere, işkenceye maruz kalanların seslerinin dinletildiğine dair beyanları da yer aldı.

Öneriler

TOHAV’ın ön raporundaki tespit ve öneriler şöyle:

* Devlet işkence ya da kötü muameleye ilişkin şikayetlerin ve raporların derhal ve etkili bir biçimde soruşturulmasını sağlamak zorunda.

* İşkence ya da kötü muamele gördüğünü iddia eden kişiler, tanıklar, aileler ve müdafiler her türlü şiddet tehdidi veya gözdağına karşı korunmalı.

* İşkence ve kötü muamele iddialarının muhatabı olan ve adı soruşturmada yer alan tüm soruşturma makamları ve kamu görevlileri derhal soruşturmadan el çektirilmeli ve haklarında idari soruşturma başlatılmalı.

* Tanıklar ve işkence mağdurları tarafından gözaltında bulundukları sırada muayenelerini yapan hekimlerin meslek etik ve kurallarına aykırı davrandığı iddia edildiğinden, Türk Tabipler Birliği ve Sağlık Bakanlığı tarafından ilgili sağlık personeli hakkında soruşturma başlatılmalı.

Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı hakkında

1994 yılından bu yana, Türkiye’deki işkence ve kötü muamele vakalarını görünür kılma, ihlalleri tespit etme ve önleme, etkili bir soruşturma yürütülerek cezasızlık politikası ile mücadele etme amaçlarıyla faaliyet yürütüyor. (AS)

* Fotoğraf: Antep Barosunun açıklamasına göre, kendisini özel harekât polisi olarak tanımlayan çeşitli sosyal medya hesaplarından, Halfeti Jandarma karakolunun bahçesi olduğu düşünülen yerde elleri kelepçeli yere yüzü gelecek şekilde yatırılmış onlarca insanın bulunduğu fotoğraflar paylaşılmıştı.

* Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.