Birleşmiş Milletler'in (BM) 1990 yılında aldığı karar uyarınca 18 Aralık Dünya Göçmenler Günü olarak kutlanıyor.
Globalleşmenin etkisiyle üçüncü dünya ülkelerinden gelişmiş Avrupa ülkelerine büyük bir göç yaşanırken Türkiye'nin köprü görevi üslendiğine dikkat çeken Erdilek, "AB Türkiye ilişkilerinde Türkiye'den gelebileceği tahmin edilen göçmenler son derece önemli bir konu olarak ele alınmış, tartışmalar yaşanmasına neden olmuştur" diye konuştu.
Erdilek,Türkiye'nin hızlı ekonomik gelişiminde kırdan kente göçen göçmenlerin büyük etkisi olduğunu söyleyerek "Göçmenler,geçmişi ve kökleriyle bağlarını kopardıktan sonra, geldikleri topluma ve mekana tutunmak ve varolabilmek için enerji gösterir. Böylece statik bir toplumdaki gelişimin çok üzerinde bir gelişim sağlamak mümkün olur" diye konuştu.
Göçün çok travmatik bir olgu olduğunu da belirten Erdilek, travma yaşamış göçmenin varolabilmek için yoğun bir çaba içine gireceğini ve eğer bu çabasına destek bulabilirse, geldiği topluma büyük bir çeşitlilik, enerji ve zenginlik katabileceğini" belirtti.
Göçle kurulmuş, göç almış ve göç vermiş bir ülke
Göç alan, göç veren, hem de transit göçün yaşandığı bir ülke olan Türkiye'nin, aynı zamanda büyük göçlerin etkisi altında kurulduğunu hatırlatan Erdilek, göç olgusunun Türkiye'deki sürecini şöyle anlattı:
* Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasının ardından yaşanan küçülmenin etkisiyle Balkanlarda, Kafkaslarda, Ege'de ve Akdeniz kıyılarında yaşayan Müslüman nüfus Anadolu'ya geldi. Cumhuriyetin kuruluş süreci, farklı kültürlerden insanların gelmesiyle başladı. Türkiye'de şu an yaşayan nüfusun üçte birinin ataları dışarıdan gelmiştir.
* İkinci büyük dalga mübadeleler sırasında yaşandı. Daha sonrası, 50'ler, 60'lar ve 70'lerde Balkanlardan büyük göç oldu.
* Çevremizdeki savaşlar dolayısıyla da başta Irak ve Afganistan olmak üzere Türkiye'ye göçler yaşandı.
* Türkiye'de yaşanan farklı bir göç olgusu da, 60'lardan itibaren Almanya başta olmak üzere Avrupa'ya yapılan işçi göçüdür. Avrupa'dan gelen işçi talepleriyle başlayan, ailelerin birleştirmesi ve evlenmelerle devam eden süreçte, Avrupa'daki Türkiyeli göçmen sayısı 4-4.5 milyon kişiye ulaşmıştır.
* Ciddi bir başka göç olgusu da, 80'lerden itibaren artış gösteren transit göçlerdir. Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra bavul ticareti için gelip kaçak çalışarak Türkiye'de kalan göçmen sayısı da azımsanamaz.
* Türkiye'de bir başka göç olgusu da iç göçtür. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan 50'lerden itibaren kırdan kente ekonomik nedenlerle başlayan göç, çarpık kentleşme, gecekondulaşma gibi sorunları beraberinde getirdi. Savaş ortamı, güvenlik ve ekonomik nedenlerle büyük göç yaşandı. Köylerin boşaltılması ve zorunlu göçlerle büyük şehirlere ve metropollere yoğun bir nüfus geldi. (KÖ/BB)