Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres'in himayesinde genişletilmiş formatlı gayriresmi bir Kıbrıs toplantısı İsviçre'nin başkenti Cenevre'de başladı.
Toplantı Kıbrıs Türk ve Rum tarafının yanı sıra garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve Birleşik Krallık'ın [Britanya] temsilcilerini de bir araya getiriyor.
Toplantıya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Hristodulidis, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Gerapetritis ve Birleşik Krallık Avrupa ve Kuzey Amerika'dan sorumlu Devlet Bakanı Stephen Doughty katılıyor.
Pazartesi akşamı yemek, salı günü görüşmeler var
Genişletilmiş formatlı gayriresmi Kıbrıs toplantısı, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres'in heyet başkanları için verdiği akşam yemeğiyle başladı.
Kıbrıs meselesinde ileriye dönük bir yol belirlenmesi için görüş alışverişinde bulunulması öngörülen toplantı, yarın da devam edecek.
Guterres, görüşmelerin ikinci gününde, yarın sabah saatlerinde heyetlerle ayrı ayrı bir araya gelecek. Genel Sekreter ile yapılacak ikili toplantılarda heyet başkanlarına 5 kişi eşlik edecek.
Daha sonra TSİ 13.30'da BM Cenevre Ofisi'nde tüm tarafların katılımıyla Kıbrıs konulu genişletilmiş formattaki toplantı başlayacak ve toplantının TSİ 16.30'da sona ermesi öngörülüyor.
Toplantının amacı müzakere değil "taraflar arasında görüş alışverişi"
AA'nın haberine göre, bu gayriresmi toplantı, ne geçmiş müzakere süreçlerinin devamı ne de yeni bir müzakere sürecinin başlangıcı olarak değerlendiriliyor. Amacı, Kıbrıs meselesine ilişkin taraflar arasında görüş alışverişinde bulunmak.
KKTC müzakereler için "tanınma" talep ediyor
Kıbrıs meselesinin çözümüne yönelik resmi müzakerelerin başlatılabilmesi için, KKTC tarafı, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statülerinin uluslararası toplum tarafından tanınması gerektiğini vurguluyor. Bu bağlamda, toplantıda tarafların mevcut pozisyonlarını korudukları ve resmi müzakerelerin başlaması için ortak bir zemin bulunmadığı belirtiliyor.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) yalnızca Türkiye tarafından resmen tanınıyor. Bazı ülkeler KKTC ile diplomatik temaslarda bulunsa da resmi bir tanıma gerçekleştirmediler.
1983'te KKTC’nin ilan edilmesinin ardından BM Güvenlik Konseyi, 541 sayılı kararla KKTC’nin bağımsızlık ilanını geçersiz saydı ve diğer devletlere KKTC’yi tanımama çağrısı yaptı.
550 sayılı karar (1984), KKTC'nin tanınmasını yasadışı olarak nitelendirerek diğer devletleri bu devleti tanımamaya teşvik etti.
Uluslararası toplum, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni (Güney Kıbrıs’ı) Kıbrıs’ın tek meşru hükümeti olarak kabul ediyor.
Taraflar neyi savunuyor?
Kıbrıs'taki taraflar arasında ortak zeminin bulunmaması, Kıbrıs görüşmelerinde resmi müzakere sürecine geçilmesinin önünde engel teşkil ediyor.
Türkiye ve KKTC özellikle Ekim 2020'de KKTC'de Ersin Tatar'ın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle, "egemen eşitliğe ve Kıbrıs'ta iki devletin işbirliğine dayalı çözüm" tezini savunuyor.
Bu çerçevede Kıbrıs meselesine adil, kalıcı ve sürdürülebilir çözümün önünü açacak resmi müzakerelerin başlaması için öncelikle Kıbrıs Türklerinin egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüsünün uluslararası toplum tarafından tescil edilmesinin gerektiği vurgulanıyor.
Bu tez, gerek Tatar gerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türk yetkililer tarafından başta BM olmak üzere uluslararası tüm muhataplara aktarıldı ve aktarılmaya devam ediliyor.
Kıbrıs Rum kesimi yetkilileri ise daha önce uzun yıllar müzakere edilen, iki toplumlu, iki kesimli ve iki kurucu devletli federasyon modelini desteklemekte ısrarlı olduğunu bildiriyor.
Cumhurbaşkanı Tatar, yemek öncesi yaptığı açıklamada, Kıbrıs Türk halkının hakkını ve hukukunu korumak için Cenevre'ye geldiklerini belirtti.
Tatar, "Söyleyeceklerimiz için hazırlığımızı yaptık. İnşallah iyi olacak. Bu da bir adım ve süreç." dedi.
Bu sürecin devam etmesinin GKRY'nin tavrına da bağlı olduğunu söyleyen Tatar, şu ifadeleri kullandı:"Biz uluslararası toplumdan ve BM'den, bu işbirlikleri için onları (GKRY) biraz cesaretlendirmelerini talep edeceğiz. Kıbrıs'ın gerçekleri vardır. Kıbrıs'ın gerçeklerini görmeden hiçbir yere varılmaz. Dolayısıyla biz neredeysek ordayız. O noktayı sürdürmeye geldik. Geriye değil ileriye bakıyoruz."
(AEK)