Floyd anıldı ama ABD’de değişen bir şey yok

Fotoğraf: Aaron Nesheim - Minnesota / AA

ABD’nin Minnesota eyaletinin Minneapolis kentinde polisin öldürdüğü George Floyd, ölümünün ikinci yılında anıldı. Black Lives Matter hareketi, Manhattan'daki Union Meydanı'nda gösteri, Minneapolis'te anma töreni düzenledi.

Ancak o dönem politikacıların taahhütte bulunduğu üzere ülkede polis şiddetinde azalma olmadı.

George Floyd polis reformu yasası ABD Temsilciler Meclisinden geçse de Kongre’de [Senato] takıldı ve kabul edilmedi. CNN, ülke genelinde federal polis reformu yasasının başarısız olduğunu yazdı.

CNN’den Paul LeBlanc, silah yasasının Kongre’de oyalandığını ve yakın zamanda bir değişim beklenmediğini yazdı.

Bir yılda 1144 ölüm

Polis şiddetini belgeleyen Mapping Police Violence sitesine göre, 2021 yılında ABD’de 1144 kişi polis şiddeti sonucu öldü. 2020'de polis şiddeti sonucu ölenlerin sayısı 1132, 2019'da ise 1096 olarak kayıtlara geçti.

Sitede yer alan grafiğe göre, ülkede en çok polis cinayetine maruz kalanlar, Pasifik adalarından olanlar ile siyahlar. Siyahların öldürülme olasılığı beyazlara göre 2,9 kat daha fazla. ABD'de, 2020'den beri 549 siyah polis şiddeti sonucu hayatını kaybetti.

ABD'de 2022'nin ilk 5 ayında okullara düzenlenen silahlı saldırılarda da 27 kişi öldürüldü.

Bireysel silahlanmada dünyada birinci

CNN, ABD'deki silah kültürünü dünyanın geri kalanıyla karşılaştıran bir haber hazırladı.

Habere göre, ABD dünyada sivillerin elinde bulunan silahların kişi sayısından fazla olduğu tek ülke.

Son yıllarda yapılan farklı araştırmalara dayanılarak hazırlanan habere göre, her 100 kişiye 120,5 silah düşen ABD dünyada ilk sırada yer alırken, Falkland Adaları 100 kişiye 62 silah ile ikinci, yaklaşık 7 yıldır iç savaşın yaşandığı Yemen 100 kişiye 53 silah ile üçüncü sırada. Güney Kore ve Japonya gibi bazı ülkelerde ise bu oranın 0,2 gibi sıfıra yakın bir düzeyde.

Araştırmadan çıkan bazı sonuçlar şöyle:

• ABD'lilerin dünyadaki mevcut 857 milyon sivil silahın 393 milyonuna sahip olduğu tahmin ediliyor, bu da dünyadaki sivil silah stokunun yaklaşık yüzde 46'sına tekabül ediyor.
• ABD'de her 100 bin kişiden 4'ünün silah şiddeti sonucu hayatını kaybetti. Bu oran, diğer gelişmiş ülkelerdeki ortalamanın 18 katı.
• ABD nüfusunun dünya genelindeki nüfusa oranı yüzde 4’ken dünyada ateşli silahlarla edilen intiharların yüzde 44'ü bu ülkede gerçekleşiyor.
• 1998-2019 yılları arasında ABD'de 100'den fazla toplu silahlı saldırı meydana geldi, bu olaylarda 2 binden fazla kişi öldü veya yaralandı.
• Habere göre ABD dünyada her yıl toplu silahlı saldırı görülen tek ülke. (Bu tanıma organize suç örgütü faaliyetleri, aile cinayetleri veya benzeri şiddet içeren olayları dahil edilmedi.)

Biden kararname imzaladı

ABD Başkanı Joe Biden, Floyd'un öldürülmesinin yıldönümünde federal güvenlik güçlerinin güç kullanımının kısıtlanmasına ve hesap verebilirliğine ilişkin bir kararname imzaladı.

Beyaz Saray'da Floyd'un öldürülmesinin ikinci yılına ilişkin konuşma yapan Biden “Anlamlı bir polis reformu yapılması için elimdeki tüm yetkileri kullanacağım” dedi.

BM: Silah varsa şiddet var

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, Texas'ta 21 kişinin öldüğü okul saldırısının ardından yaptığı açıklamada, silahların bu derece yaygın olmasının şiddeti körüklediğini söyledi.

Sözcü Dujarric, AA muhabirinin Texas okul saldırısı ve ABD'de silah kontrolü hakkındaki sorusu üzerine, “Küçük silahlar, otomatik silahlar ve mühimmatın bu derece yaygın olması şiddete bariz şekilde imkan tanıyor ve bunu tüm dünyada görüyoruz. Bunu dün burada (ABD) gördük, bir hafta, on gün önce Buffalo'da gördük, birçok yerde gördük. Silah varsa şiddet var ve bedelini siviller ödüyor” dedi.

BM üyesi ülkelerin 2001'de Küçük ve Hafif Silahların Yasadışı Ticaretinin Önlenmesi ve Ortadan Kaldırılması ile ilgili BM Eylem Programı’nı kabul ettiğini ancak bunun ülkeleri bağlayıcı bir anlaşma olmadığını da ekledi. Dujarric, bu anlaşma ile ülkeler silah düzenlemelerini iyileştirmeyi, stok yönetimini güçlendirmeyi ve silahların izini sürmede iş birliğini artırmayı kabul etse de her ülkenin kendi politikalarını ve eylemlerini kendilerinin belirlemesi gerekeceğini ifade etti. (AS)