Fırata Biçilen Ömür

Adına Fırat denilen nehir, benim şehrimin nehri Dicle gibi Mezopotamya'nın kadim nehirlerinden biri. O denli eski ki, adı kutsal kitaplarda bile var. O kutsal metinlerdeki dört nehirden biri, Fırat!

Hep isim olmuş hüküm sürdüğü sürece. Kimi kez bir hayat boyu bir dolu gelecek beklenen çocuklara ad olmuş.

Kimi kez de daha çıkmadan evvel, çıkışıyla birlikte o ana kadar söylenmemiş sözlere tanıklık edeceği düşünülen yayınlara...

İşte Fıratta Yaşam da o ismini kadim Fırat'tan alanlardan...

Sanki bin yıldır yayında

Geriye dönüp baktığımda beş yıl geçmiş ilk sayısından bu yana. Tam 222 sayı çıkmış bu güne dek. Daha ilk sayı çıkmadan bir, iki ay evvel Diyarbakır'a gelen, sevgili Hüseyin Elçi aracılığıyla bana ulaşan ve yazı isteyen arkadaşı dün gibi anımsıyorum.

Ama aradaki malum kesintileri saymazsak hemen her hafta çıkan gazeteyi de düşündüğümde sanki bin yıldır yayında gibi geliyor bana.

Neden mi? Hemen söyleyeyim. O kadar çok şeye tanıklık etti ki, Fıratta Yaşam. Ancak izleyenleri bilir.

Antep'in daha çok midesini düşünen coğrafyasında beyinlere hitap etmenin, sonra da o zorlu ve kuşatılmış ortamdan bütün bir coğrafyaya ses taşımanın zorluğunu ben bilmem! Ancak gazeteyi çıkaranlar bilir.

Tam Fırat'lık yazı

İşte şimdi size itiraf etmenin zamanıdır. Nasıl olsa gazete kapanıyor. Son sayı yayınlanmış oluyor. Bu yazı da kapanış sayısının Fıratta Yaşam özel yazısı.

Bazen yazdığım yazı tam Fırat'lık yazı dedim ve yalnız onlara gönderdim. Bazen birkaç yayın organı ile birlikte Fıratta Yaşam'da da yayınlandı yazılarım.

Bazen de kendilerinin de üyesi olduğu Bianet'ten yazılarımı alıp yayınlayabilecekleri sözünü onlara verdiğim için istedikleri gibi alıp kullandılar. Ama bazen kendilerine kızıp bir süre yazı göndermediğim de oldu.

Antep'ten yükselen ses

Ama hep yaşasınlar istedim. Fırat'ta Yaşam'ın perspektifine katılırsınız ya da katılmazsınız.

Benim de katılmadığım genel değerlendirmeleri olmuştur. Ama onlar beş yıl süreyle zoru başardılar bana göre. Her güzel ve belki de bir ömür boyu süreceği varsayılarak başlanan işin de böyle bir ömrü ve de ömür sonu oluyormuş demek ki!

Fırat'ta Yaşam ilerde basın tarihimiz yazılırken elbette Antep'ten yükselen ses olarak tarihteki yerini alacak. Ama Fırat'ta yaşam da Fırat'ta Yaşam'sız sürecek. (ŞD/NM)