Fadıl Şenyaşar'ın babası ve kardeşleri AKP eski milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınlarının Suruç çarşısındaki mağazalarından yaralı olarak kaldırıldıkları hastaneye kadar süren saldırısında öldürülmüşler, kendisi de saldırıdan 3 gün sonra ağır yaralı olarak tutuklanmıştı.
Fadıl Şenyaşar Cuma geç vakit tahliye edildi
Cuma günü 4’ü tutuklu toplam 30 kişi hakkında açılan davanın sekizinci duruşmasının görüldüğü Malatya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde kimlik tespiti sonrası başlayan duruşmada savcı, mütalaasını açıklamış, tutuklu bulunan tüm sanıkların tahliyesini ve kovuşturmanın genişletilmesini talep etmişti. Mahkeme, tüm tutuklu sanıklar hakkında "ev hapsi" kararı vererek tahliyelerini emretmişti.
Şenyaşar davasında tutuklu sanıkların ev hapsine karar verildi
Fadıl Şenyaşar'ın tahliyesi cezaevi idaresince geciktirildi
Diyarbakır 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi idaresi herhangi bir dayanağı olmadığı halde başka dosyadan tutuklu olduğu iddiasıyla Fadıl Şenyaşar'ın tahliye işlemlerini başlatmadı. Avukatlarının verdiği mücadeleyle Şenyaşar'ın ancak gece geç vakit cezaevinden çıkabildi.
Fadıl Şenyaşar'ı uzun zamandır oğlunun ve diğer yakınlarının tahliyesi için Urfa ve Ankara'da oturma grevi yapan annesi Emine Şenyaşar, ağabeyi DEM Parti Milletvekili Ferit Şenyaşar ve DEM çok sayıda dost ve yakını karşıladı.
Emine Şenyaşar tahliye edilen oğluna sarılarak gözyaşı döktü.
Ferit Şenyaşar: "Annemin mücadelesi adalet isteyen herkese ışık oldu"
Tahliye'den sonra habercilere konuşan DEM Parti Urfa Milletvekili Ferit Şenyaşar, "6 yıl 4 aydır bu anı bekliyoruz." dedi, "Tarafsız bir yargı olsaydı kardeşim bir ay içerde kalmazdı."
Ferit Şenyaşar, annesinin mücadelesiyle yargılamanın istikamet değiştirdiğne işaret etti: "Annem 6 yıl 4 aydır mücadele ediyor. Annenin mücadelesi ile kardeşim dışarıda. Yargı sistemi annemin mücadelesi karşısında aciz kalmıştır." dedi.
Şenyaşar, "[Artık] annem evde oturacak ama hukuki mücadelemiz devam edecek. Kardeşim gibi tutuklu olan binlerce insan var. Siyasi tutsaklar haksız yere içeride. Mücadelemiz onlar için de sürecek. Annemin mücadelesi adalet isteyen herkese ışık olmuştur" dedi ve "bugün mücadele[lerinin] karşılığını aldık[larını]" dile getirdi.
Fadıl Şenyaşar: Annemin gözyaşlarına neden olan kimseye hakkımızı helal etmiyoruz"
Tahliye olan Fadıl Şenyaşar ise annesinin "göz yaşı dökmesine neden olan hiçkimseye hak[larını] helal etm[ediklerini]" söyledi. "Mücademiz kaldığı yerden devam edecek. Bugüne kadar yanımızda olan herkese teşekkür ederiz" dedi.
Şenyaşarlar, Diyarbakır'dan ayrılarak Suruç'taki evlerine doğru yola çıktılar.
Suruç'ta (Pirsus) ne olmuştu?
14 Haziran 2018'de, genel seçimlerden 10 gün önce Urfa'nın Suruç ilçesindeki büyük yankılar yaratan trajik olayda Esvet Şenyaşar ve iki oğlu Adil ve Celal Şenyaşar o dönemde AKP milletvekili İbrahim Halil Yıldız ve beraberindekilerce öldürülmüşlerdi. Suruç çarşısında propaganda yürüttükleri sırada Şenyaşar ailesinden AKP'ye oy vermelerini isteyen Yıldız ve taraftarları, "bizim partimiz belli" yanıtını alınca saldırıya geçmişlerdi.
Yıldız'ın korumaları ve ailesi ile Şenyaşarlar'a silahla saldırarak Adil ve Celal Şenyaşar'ı kendi mağazaları içinde öldürdüler.
Baba Esvet Şenyaşar ise olaydan sonra yaralıları görmek için gittiği Suruç Devlet Hastanesi'nde hastanede saldırganlarca linç edilerek öldürüldü.
Olayların ardından Suruç ve Şanlıurfa yargısı yerel ve merkezi baskılar altında adil bir yargılama gerçekleştirmeyi başaramayarak, haksız kararlarla saldırganların yanısıra mağdurların da uzun süre cezaevinde kalmalarına neden oldu.
Şenyaşar ailesi, adliyede sağlanamayan adaleti kamuoyunda elde etmek üzere örnek bir sivil itaatsizlik süreci başlattı. Ferit Şenyaşar DEM Parti'den TBMM'ye girerek kendi adalet arayışlarını genel adalet arayışlarıyla ortaklaştırıken anne Emine Şenyaşar, Urfa Adliyesi, Adalet Bakanlığı ve TBMM önünde yıllarca "Adalet Nöbeti" adını verdiği oturma grevini sürdürdü ve kamuoyunun dikkatinin cinayetler üzerine toplanmasını sağladı.
Cuma günü açıklanan mütalaa ve mahkemenin soruşturmanın genişltilmesi kararının ardından gelen tahliyeler, hukukun kendi işleyişi içinde sağlanamayan sonucun toplumsal dinamiklere dayanılarak sağlanabileceğine dair yeni bir emsal oluşturdu.
(AEK)