Eylem Aynı, Cezalar Farklı

F tipi cezaevleri ile ilgili basın açıklaması yapmak isterken gözaltına alındıktan sonra DGM'ye çıkarılan ve iki ayrı savcının sorguladığı 32 öğrenci hakkında farklı kararlar verildi.

Kalabalık olmaları nedeniyle iki gruba ayrılan ve iki ayrı savcının sorguladığı öğrencilerden 15'inin dosyası, suçun 2911 sayılı "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası"na muhalefet olduğu belirtilerek görevsizlik kararı ile Asliye Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi.

Sorgulamayı yapan diğer savcı ise 17 öğrencinin "Yasa dışı örgüte yardım ve yataklık yaptıkları"nı belirterek Türk Ceza Yasası'nın (TCY) 169 maddesi uyarınca dava açtı. Aynı olay nedeniyle açılan iki ayrı davanın sonunda 2911'den yargılanan öğrenciler beraat ederken, 169'dan yargılananlar ise 3 yıl 9'ar ay hapis cezası aldı. Kararı temyiz eden 17 öğrencinin dosyası Yargıtay 'da görüşülmeyi bekliyor.

Basın açıklaması yapmak istediler

Ölüm oruçlarını sona erdirmek için yapıldığı açıklanan ve 32 kişinin hayatını kaybettiği "Hayata Dönüş" operasyonlarının ardından Ankara Üniversitesi Cebeci Kampusu'nda bir grup öğrenci 11 Ocak 2001 günü basın açıklaması yapmak istedi. Kampus içerisinde toplanan ve slogan atarak yürüyüş yapmaya başlayan öğrenciler açıklamayı yapamadan polis müdahalesiyle gözaltına alındı. 4 gün boyunca Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nde tutulan öğrenciler TCY'nin 169. maddesine muhalefet ettikleri iddiasıyla Ankara DGM Savcılığı'na çıkarıldı.

Gazete kupürleri ile kartpostal delil oldu

Emniyet, suçlamanın delilleri olarak da dosyaya, öğrencilerin eylem sırasında çekilmiş fotoğrafları ile evlerinde yapılan aramalarda ele geçirilen Deniz Gezmiş kartpostalı, aynı konuyla ilgili sivil toplum örgütlerinin yaptığı bir açıklamanın bildirisi, kaset kapakları ve cezaevi olaylarıyla ilgili Radikal Gazetesi'nde yayımlanmış haberlerin kesilip arşivlenmiş kupürlerini koydu.

Susma hakkı örgütsel tavır

Dosyada susma hakkını kullanarak emniyette ifade vermeyen Ali Çelik, Nuray Aslan ve Erhan Güneş isimli öğrencilerin de emniyette ifade vermedikleri bu tutumun da "örgütsel tavır" olduğu belirtildi.

İki savcıdan iki farklı karar

Kalabalık olmaları nedeniyle iki ayrı gruba ayrılan öğrenciler daha sonra iki ayrı DGM savcısı tarafından sorgulandı. İfadelerin alınmasının ardından 15 öğrenci hakkında suçlamayı 2911 sayılı yasaya muhalefet kapsamında değerlendiren savcı, görevsizlik kararı vererek dosyanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine karar verdi. Ancak Ünal Haney tarafından ifadeleri alınan 17 öğrenci diğer arkadaşları kadar 'şanslı' değildi. Haney'in, TCY'nin 169. maddesine muhalefet ettikleri iddiasıyla tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk ettiği 17 öğrenciden 8'i tutuklandı.

Hem beraat hem ceza

Tutuklu öğrenciler 4 ay Ulucanlar Cezaevi'nde yattıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Yapılan yargılamalar sonunda aynı olay nedeniyle Ankara 2. Asliye Ceza Mahkamesi'nde 2911 sayılı yasaya muhalefetten yargılanan 15 öğrenci 12 Aralık 2001 günü yapılan duruşmada delil yetersizliğinden beraat etti. 1 Nolu DGM'de 169. maddeden yargılanan 17 öğrenci ise 7 Şubat 2002'deki duruşmada bu kez dosyadaki deliller göz önüne alınarak 3 yıl 9 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı. Kararı temyiz eden 17 öğrencinin dosyası Yargıtay'da görüşülmeyi bekliyor.(BB)