Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu'nun (BİHDK) içindeki Azınlık Hakları ve Kültürel Haklar Çalışma Grubu'nun "Azınlık Hakları" raporunun, Türkiye'yi tek milletli, tek dilli, tek dinli görmek isteyen bütün çevrelerde bir deprem yarattığını ifade eden İHD, "raporu hazırlayan üyelerin şahsında farklı kimliklere eşit haklar tanınmasına, çok-kültürlülüğe, insan hakları savunuculuğuna karşı hükümetin öncülüğünde geniş cepheli bir saldırı yürütülmekte" dedi.
Evrensel değerler Türkiye'de "suç" oluyor
Konuya ilişkin bir basın açıklaması yapan İHD İstanbul Şubesi'nin görüşleri şöyle:
* Azınlık haklarına ilişkin raporun temel aldığı "çok-kültürlülük", "gönüllü yurttaşlık", "çoğulcu toplumsal model", "eşit haklı vatandaşlık", "farklı kimliklerin kendi kimliklerini koruma ve geliştirme hakkı", "katılımcılık", "şeffaflık" gibi kavramlar çoktandır insanlığın evrensel değerleri haline gelmiş durumda.
* Bunlar, sağ, sol, liberal, demokrat ayrımı olmaksızın, rejimler ve politikalar üstü ortak ilkeler olarak kabul ediliyor.
* Türkiye'de ise hükümetinden köşe yazarına, sokaktaki insanına kadar geniş bir kesim bu kavramların kullanılmasını potansiyel bir suç olarak görüyorsa bu, olsa olsa, dünyanın bugün geldiği noktadan ne kadar uzakta olduğumuzun bir göstergesidir.
İHD açıklamasında, "Azınlık Hakları ve Kültürel Haklar Çalışma Grubu'nun raporunu, Türkiye'de hükümetleri ve genel olarak Türkiye toplumunu egemen Türk-Müslüman-Sünni kimliği dışındaki kimlikleri tanımaya, bu kimliklerin özgürce kendilerini geliştirme hakkını güvence altına almaya, şoven, milliyetçi, ırkçı yaklaşımın bütün göstergelerini terk etmeye bir çağrı olarak görüyor ve bu çağrının herkes tarafından dikkate alınması gerektiğine inanıyoruz" dendi. (YS)