* Fotoğraf: Canva
Dağlık-Karabağ bölgesinde 2020 yılında yaşanan savaşın ardından Ermenistan ve Azerbaycan arasında Rusya'nın arabuluculuğunda varılan ateşkes 13 Eylül gecesi yaşanan çatışmalarla bozuldu.
Her iki ülke de artan gerilimden birbirini sorumlu tutarken Ermenistan çatışmalarda 105 askerinin, Azerbaycan ise 50 askerinin öldüğünü açıkladı.
Peki, iki ülke arasındaki ateşkesin aylar sonra bozulmasının sebebi neydi? 2020 yılında varılan ateşkesin gerçek anlamda bir ateşkes olduğunu söyleyebilir miyiz? Ve belki de daha önemlisi: Bundan sonra ne olacak? Kalıcı bir Ermenistan-Azerbaycan barışı mümkün mü?
Ermenistan ile yaşanan çatışmaların Azerbaycan'dan bakıldığında nasıl göründüğünü anlamak için sorularımızı yönelttiğimiz sunucu-yazar Özge Uzun, Karabağ Savaşı'nın bittiği tarihten bu yana geçen 2 yılın "her daim diken üstü" olduğunu söylüyor.
13 Eylül gecesi meydana gelen çatışmaların "yaşananların son noktası" olduğunu kaydeden Uzun, Ermenistan'ın varılan ateşkes anlaşması gereği "askeri açıdan çıkması gereken toprakları terk etmediğini ve sivil halkın yerleşeceği bölgelere mayın döşemeye devam ettiğini" söylüyor.
Uzun'a göre, Belçika'nın başkenti Brüksel'de iki ülke arasında gerçekleşen üç görüşmenin ardından Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, "normalleşme süreci için başka görüşmeler yapılabileceği" bilgisini verse de Ermenistan'ın tavrında bir değişiklik olmuş değil.
Peki, son yaşanan çatışmalardan birbirini sorumlu tutan Azerbaycan ve Ermenistan, bu çatışmalarla iç ve dış politikada neyi hedefliyor olabilir?
Özge Uzun, "Ermenistan tarafı ile başlarsak, Nikol Paşinyan yönetimi 2020'deki savaş ve alınan yenilgiden sonra halk nezdinde de büyük bir güven kaybı yaşadı. Erivan'da büyük kargaşa da çıktı" diyor.
Son 5 yıldır Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de yaşadığını hatırlatan Uzun, ülkenin özellikle son 15 yılda ekonomik, sanayi, askeri anlamda büyük bir ilerleme kaydetmiş durumda" olduğunu kaydediyor:
"Savaş sonrasında Aliyev yönetiminde pek çok değişime tanıklık ettik. Devlet kademesinde görevini suistimal edenlerle yollar ayrıldı. Bu adımlar İlham Aliyev yönetimine güveni ve bağlılığı daha da perçinledi.
"Hatta Avrupa ile yakınlaşma, yatırım alma konularında çalışmalar savaş sonrası hızlandı."
Azerbaycan ve Ermenistan arasında son yaşanan gerilime ilişkin Türkiye, ABD, Rusya ve Avrupa Birliği (AB) gibi aktörlerin yaklaşım ve pozisyonlarını nasıl değerlendirdiğini sorduğumuz Özge Uzun, "Çok açıkça şunu söyleyebilirim ki, AB ve ABD yönetimi Karabağ konusunda ve yaşanan çatışmaların etkileri konusunda tarafgir açıklamalar yapıyor" diyor.
"Bunu çok ikiyüzlü buluyorum" diyen Uzun, "Azerbaycan'ın yıllardır Ermenistan tarafından işgal edilmiş topraklarını geri alma mücadelesi verdiğini" söylüyor.
1992 yılında yaşanan Hocalı Katliamına da atıfta bulunan Uzun, "Ermenistan, Gence başta olmak üzere Azerbaycan'ın birçok sivil yerleşim yerlerine saldırılar düzenledi. Ve çok can kaybı yaşandı. AB ve ABD, Batı dünyası bu kayıplara, saldırılara gözünü kapadı" diyor:
"Rusya'nın Ukrayna işgaline verilen tepkinin onda biri burası için gerçekleşmedi. O yüzden bu açıklamaları da samimi bulmuyorum."
Peki, bundan sonra ne olacak? Ve daha da önemlisi, Ermenistan ve Azerbaycan arasında kalıcı bir barış mümkün mü?
Uzun, "Ermenistan tacizlerine devam ederse barış görüşmelerinde imza attığı maddeleri yerine getirmezse devam edeceğini ve Azerbaycan'ın kararlılıkla bu işi bitireceğini düşünüyorum" diyor ve ekliyor:
"Kalıcı bir barış neden mümkün olmasın ki? Dediğim gibi normalleşme çerçevesinde Aliyev yönetimi buna ilişkin açıklamalarda da bulundu.
"Burada oyun bozan Ermenistan. Ki sosyal medyada da takip ettiğim kadarıyla Ermenistan halkının çoğunluğu bu savaşa karşı. Ekonomik olarak zor günler geçiriyorlar. Paşinyan'ı sürekli mızıkçılık yapan sonra da suçu başkalarına atan çocuklara benzetiyorum ben. Ve yaptıklarının da arkasında duramıyor. Rusya ve Fransa'dan umut bekliyor sürekli. Ancak, bu desteği artık alabileceğini de düşünmüyorum."
Azerbaycan ve Ermenistan savunma bakanlıkları, Karabağ Savaşı'nın sona ermesinden yaklaşık 2 yıl sonra iki ülke arasında yeniden çatşmaların başladığını duyurdu. İki ülke de durumdan birbirini sorumlu tuttu.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, 13 Eylül sabahı Parlamento'da yaptığı konuşmada, yaşanan çatışmalarda 49 askerin hayatını kaybettiğini açıkladı. Ölü sayının artabileceğini belirten Paşinyan, gerilimin "biraz sakinleştiğini", ancak Azerbaycan taarruzunun birkaç cephede devam ettiğini söyledi. Azerbaycan tarafı da çatışmalarda 50 askerinin yaşamını yitirdiğini açıkladı. 13 Eylül Türkiye saatiyle 7:00 itibariyle bölgede ateşkes ilan edildi.
Paşinyan, 14 Eylül'de yaptığı açıklamada en az 105 Ermenistan askerinin hayatını kaybettiğini açıklarken Ermenistan Güvenlik Konseyi Sekreteri Armen Grigoryan 14 Eylül'de akşam saatlerinde yaptığı açıklamada Yerevan ve Bakü'nün uluslararası toplumun arabuluculuğuyla 14 Eylül saat 20.00'den itibaren ateşkes konusunda anlaşmaya vardıklarını söyledi.
TIKLAYIN - Karabağ anlaşması neleri değiştirdi?
(SD)