Lagendijk mektupta Türkiye'deki 301. maddeyle Avrupa Birliği üyesi ülkelerdeki benzer maddelerin farklı olduğuna dikkat çekti.
Avrupa ülkelerinde bu içerikteki maddelerin "devlet"i ve "kamu işleyişini" korumaya yönelik olduğunu belirten Lajendjik, "Türklük" ifadesinin çok muğlak bir ifade olduğunu yazdı.
"Hareket geçme zamanı geldi"
Lagendijk mektubunda Hrant Dink'in cenazesinde yüz binden fazla insanın, yazar ve gazetecilerin özgür oldukları, bir ülkede yaşamak istediğini ortaya koyduğunu ifade etti ve Erdoğan ile Baykal'a harekete geçme zamanının geldiğini söyledi.
Eşbaşkan, herkesin, şu ya da bu biçimde, Hrant Dink cinayetiyle, Türkiye'de son iki yılda gelişen hoşgörüsüzlük ve saldırgan milliyetçiliğin biçimlendirdiği siyasi iklim arasında bağ kurduğunu belirtiyor ve. 301. maddeyi bu iklimi temsil eden bir sembol olarak tanımlıyor.
301'in farkı ne?
Avrupa Birliği ülkelerinde devlet organlarına hakareti ve aşağılamayı cezalandıran maddelerin olduğunu belirten Lagendijk, 301'in farkını şöyle anlatıyor:
"İki fark söz konusu. İlki, 301. maddenin ilk paragrafında geçen Türklük ifadesi. 'Almanlık' ya da 'Avusturyalılık' gibi bir ifadeyi hiçbir Avrupa Ceza Kanunu'nda göremezsiniz. Bu ülkelerde mesele devlete hakarettir. Türklük ifadesi gazetecilere ve yazarlara karşı açılan davaların artmasına neden olabilir.
Hrant Dink de Türklüğü aşağılamaktan yargılanmıştı. Sözcük muğlak, farklı yorumlara açık ve Türk vatandaşlarına ne söyleyip ne söyleyemeyeceklerine dair bir kesinlik sağlamıyor."
"Avrupa ile Türkiye'nin maddeleri arasında zihniyet farkı var"
Lagendijk'in dikkat çektiği ikinci fark da, maddenin arkasındaki zihniyet. AB Parlamenteri kendisi ülkesi Hollanda'da ve diğer Avrupa devletlerindeki 301 benzeri maddelerin devletin düzenleyişini sağlamaya yönelik olduğunu belirtiyor.
Lagendijk mektubunu, çoğumuzun mektupları bitirdiği şekilde, "içtenlikle" diye bitiriyor.(NZ/AÖ)