En Birinci: Yalaka Fırınlaması Tarifnamesi
Afgan askerleri, Kabil Olimpiyat stadındaki törende disiplinleriyle bir Türk birliğinden farksızdı. Yaklaşık 1200 askerden kurulu Muhafız Birliği Afgan milli ordusunun belkemiğini oluşturacaklar. (Hürriyet, 2 Aralık 2002: "Türk gibi intizamlı")
Sevgilisi Petek Dinçöz'ün neredesin, ne yapıyorsun sorularına cep telefonundan çektiği fotoğraflarla yanıt veren Can Tanrıyar gömlek rengini şaşırınca faka bastı. (Milliyet, 4 Aralık 2002: "Petek'ten kıskanç kadınlara büyük hizmet")
Diline eşek arısı soksun... Hakan Şükür'ün babası Terim'e "şerefsiz" diyor.Vallahi Anmet Çakar'a söylerin dilini keser. BU siz ağızdan gaz kaçırmaktır... Talihsizlik değil, terbiyesizlikti.. ( Star, 4 Aralık 2002: "Şerefsiz" diyene de bakın!")
Dalkavuğu al, soytarıyla yoğur, bir karar yalaka ile bir karar yalakı karıştır, mütareke enteliyle çalkala, çokça yağ, biraz tuzla, bizim medyada fırına ver, kaynadıktan sonra ateşi hafifi kıs, sıcak sıcak Ankara'da AKP iktidarına servis yap. (Cumhuriyet, 4 Aralık 2002: İlhan Selçuk'tan "Yalaka fırınlamasının kısa tarifnamesi")
Medyamız birden seviniyor: "Nobel Enstitüsü, Kıbrıs çözülürse Denktaş'a barış ödülü verileceğini" açıklamış! Aslında neye sevindiklerini bilmeden seviniyorlar. Bildiğim Denktaş, o ödülü almaz. Onun kendi halkından aldığı yeteri kadar ödül vardır. (Cumhuriyet, 4 Aralık 2002, "Şükrü Sina Gürel: Ödül")
TBMM Başkanı, Ankara Temsilcimiz Nuray Başaran'a önemli açıklamalarda bulundu: Eşimle birlikte gitmeyi düşündüğüm yerlerde yaygaraların arkası kesilmeyecekse bu ziyaretleri iptal ederim. (Akşam, 3 Aralık 2002 : "Gündem Değişecekse Eşimi Götürmem")
Kısa boylu olanların aynalarla barışma zamanı geldi. 'İlizarov' adı verilen yöntemle boy 5-6 ayda 10 santimetre kadar uzatılabiliyor. (Akşam, 2 Aralık 2002 : "Aynalara Küsmeyin")
Yurtdışına çıkacağını bildiren Çakıcı, "Eski defterleri karıştırmamak lazım. Ülkeye zarar verecekse, her şey bilinç altında kalsın" diyerek, konuşmayacağını açıkladı. (Akşam, 2 Aralık 2002 : "Çakıcı : Eski dosyaları karıştırmamak lazım")
1 Aralık Dünya AIDS Günü dolayısıyla, bu korkunç hastalığa karşı duyarlı olunması için etkinlikler düzenlenirken, ALEM FM de bu savaşa katıldı. Radyo, dinleyicilerine ücretsiz AIDS testi dağıtıyor. (Akşam, 30 Kasım 2002 : "Alem FM'den AİDS savaşı")
Türkiye-AB İlişkileri konusunda çalıştığını belirten Becker, "Almanya Başbakanı ile görüşeceğim. Türkiye'yi tanımaları gerekiyor" dedi. (Akşam, 29 Kasım 2002 : "Mercedes Bizden Yana")
15 kişiye işkence yapmaktan suçlu bulunan polislerin cezası ertelendi. Mahkeme üçüncü kez işkenceden ceza alan sanıkların "bir daha işkence suçu işlemeyeceği" kanaatine vardı. (Radikal, 3 Aralık 2002 : "İyi niyetliliğin bu kadarı!")
Türk-Yunan İş Konseyi toplantısında Yunanistan'a "bürokrasiyi azaltın" çağrısı yapan Bakan Tüzmen, "Ya biz yaşarken Türkiye'yi AB'de görelim ya da bu işin olmayacağını bilelim" dedi. (Radikal, 3 Aralık 2002 : "Yaşarken AB'yi görelim")
"Zimmetime geçirdiğim paraya ortak arıyorum". Güney Afrika Cumhuriyeti'nden uyanıklar, bağlantı kurdukları kişileri "Zimmetime geçirdiğim paraya ortak arıyorum" diyerek kandırıp soyuyorlar. Yeni Şafak, 3 Aralık 2002 )
Medya çanak tutmasa, komuta kademesinin daha farklı bir çizgide bulunacağına inanıyoruz. Hepsi vatansever insanlar. Batılılaşma rüyasının öncülüğünü yapmış kişiler. Avrupa Birliği (AB) "muasır medeniyete" doğru en ileri adım. Hiç askerler, AB'nin önünde tıkaç olmayı içlerine sindirebilir mi? ( Yeni Şafak, 3 Aralık 2002, Nazlı Ilıcak'ın "Asker ve Siyaset" başlıklı köşe yazısı)
"Dokunulmazlık herkeste var. Devletteki memurda, yargı organlarında var, diğer anayasal organlarda var. Herkeste dokunulmazlık var, bir tek vatandaş dokunulur vaziyette. (Yeni Şafak, 30 Kasım 2002)
"Zarar veren gider, gitmezse göndeririz". "Kişiler partiye sıkıntı ve zarar veriyorsa, ayrılmayı bilecek, bilmiyorsa biz ayıracağız" diyen DYP Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar daha resmen aday olmadan, genel başkan gibi konuştu.
(Yeni Şafak, 30 Kasım 2002)
"Bu resmen yolsuzluk." 100 milyon dolar harcamayla yapılan Olimpiyat Stadı'na 5 aydır yol yapılmamasıyla ilgili Star gazetesinin manşetten verdiği haber. (Star, 3 Aralık 2002)
"İbrahim Tatlıses olmak istiyorum Abdullah Abi". Başbakan Abdullah Gül'ün kendi adını taşıyan İnternet sitesine gelen mesajlardan. (Star, 3 Aralık 2002)
"İşkenceci polisler yırttı". Sendikacı Süleyman Yeter'i gözaltında öldürmekten yargılanan 9 polisten 4'ü suçlu bulundu, cezaları ertelendi. (Star, 3 Aralık 2002)
" Kıbrıs'ta Savaş mı Var ?" (Star Gazetesi eleştirdiği Lefkoşa'daki miting haberindeki başlığı)
" Askerler en etkili Sivil Toplum Örgütü" ( Sabah Gazetesi yazarı Hıncal Uluç'a göre askerlerin toplum içindeki konumu)
"Camiye de giderim Laila'ya da"Başbakan Abdullah Gül (Hürriyet gazetesi, 25 Kasım 2002)
"Bekarlık dönemim de çok şeffaftır. Türkiye'nin en zor dönemlerinde üniversite öğrenciliği yaptığım için siyasetle uğraşmaktan kızla uğraşacak vakit bulamadım. O yılları Türkiye ve kendim için kayıp yıllar olarak görüyorum." Başbakan Abdullah Gül (Hürriyet gazetesi, 25 Kasım)
"Peri bacalarının şapkaları doğal mı? Ben hep sonradan yapıldığını sanıyordum" Turizm Bakanı Güldal Akşit (Akşam gazetesi)
"Heyetten bir üye Leyla Zana ile ilgili durumun hemen düzeltilmesi gerektiğini söyledi. Ben de 'niye özellikle Leyla Zana diyorsunuz? Aynı dönemde olan Sakık var, başkası var' dedim. Ona insan hakları ödülü verdiklerini söylediler. Ben dört sene altı ay cezaya çarptırıldım, bana kimse ödül vermedi. Genel Başkanımız hapis yattı, kimse ona ödül vermedi." Başbakan Abdullah Gül (Sabah gazetesi)(NK)