Emniyetin ve Medyanın Ortak Sorumluluğu Var
bianet'in "Barbie operasyonun medyadaki yansımasındaki bakışı nasıl değerlendiriyorsunuz? şeklindeki sorusuna Tınç, gazetecilerin sorumluluğun ise emniyetten kaynaklanan sergilemenin zamanında farkına varamamak olduğunu söylüyor:
Tınç: Erken reaksiyon gösteremedik
"Erken reaksiyon gösteremedik. Ancak olayın ertesinde eleştiri yazıları yayınlanmaya başlandı ve haber verilişteki tavır değişti. Bundan beş yıl önce olsa, bu kadar bile hızlı bir refleks göremezdik. Bu da Türkiye'de kadına bakış açısının değiştiğini gösteren sevindirici bir gelişmedir."
Tınç, İstanbul Emniyetinin ve müdürü Celalettin Cerrah'ın da hak ihlalleri yaptığını söylüyor:
"Emniyet müdürlüğünün bu operasyonlarda sergilediği tutum ve uygulama insan haklarına, yasalara, uluslararası sözleşmelere ve kadının insan haklarına aykırı bir davranıştır. Kadınlar suçlu olarak sergilendiler" diyor.
Kadın bakış açısını yerleştirdik diyemeyiz
Tınç, Hürriyet Gazetesi'nde kadın bakış açısını ve dilini yerleştirmek üzere çok olumlu gelişmeler kaydedilmesine karşın, olumsuz örneklere de rastlandığını belirterek, gidilecek ve aşılacak çok yol olduğuna dikkat çekiyor:
"Gazetedeki erkekler bu çalışmaları çok olumlu karşıladılar, olumlu cevaplar aldık. O kadar çok olumlu cevap aldık ki, grubumuzun çalışması, fonksiyonu yavaşladı. Tabii ki bizde hiçbir zaman, 'tamam artık' demedik."
Medyanın bu operasyonlar sırasında ciddi bir sınavdan geçtiğini söyleyen Tınç, bir gazeteci olarak her yerde maço ideolojiyle savaştıklarını söylüyor.
Tınç, "Bugün insan haklarını ve kadına bakış açısını yerleştirdik, değiştirdik diyemeyiz, savunamayız ama olumlu gelişmeler var. Bu operasyonlarda da bir gün gecikmeli de olsa gösterilen refleks bunun işaretidir. En demokratik ülkelerde bile, eğer mücadele bırakılırsa geri dönüşümlerin olduğunu görüyoruz. Kadın hareketinin mücadelesinin devam etmesinden de zaten bu sonucu çıkartıyoruz" diye konuşuyor.
Cerrah'ın açıklaması kabul edilemez
Tınç, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın bugün (6 Nisan) gazetelere yansıyan demecini de bir talihsizlik olarak değerlendiriyor ve kınıyor:
"Cerrah, namuslu kişileri afişe etmeyiz, diyerek, bu kişileri kendilerine göre namussuzlukla itham ediyor. Hukuken fuhuş olup olmadığının belli olmadığı bir olayda, henüz mahkemenin bir sonuca varmadığı bir olayda emniyet müdürünün tavrı ve emniyetin açıklaması kabul edilemez. Cerrah'ın 'namussuz' nitelemesi, üzerinde durup tartışılması gereken bir bakış."
Tınç bu bakış açısını da "Fuhuş denince insanların hakkına hemen kadın geliyor. Kadını potansiyel fuhuş suçlusu olarak görme eğilimi insanların bilinçaltına duruyor" diye açıklıyor. (AD)