Demokrasi İçin Birlik’in gelir adaletsizliği ve işsizliğe karşı temel gelir güvencesinin acilen hayata geçirilmesi çağrısına 92 hak örgütü destek verdi.
“Temel gelir güvencesi yaşatır” başlığıyla Kadıköy Sosyal Araştırmalar Vakfı’nda (SAV) yapılan basın toplantısında aralarında DİSK, KESK, TTB, turizm ve eğlence sektörü sendikaları, siyasi partiler, inanç platformları, kadın örgütleri ve çok sayıda kent konseyinin bulunduğu kuruluşlar, temel gelir güvencesinin pandemi koşullarında minimum refah düzeyinin altındaki kişilerden başlayarak acilen hayata geçirilmesi çağrısı yaptı.
Basın açıklamasında konuşan DİB’ten Nesteren Davutoğlu, “Taşı çatlatacak kadar büyük bir adaletsizlik var” diyerek temel gelir güvencesi talebinin ortaklaştırılmasının temel hedef olduğunu kaydetti. Davutoğlu “Memleketin gerçek gündemi, işsizlik, yoksuzluk ve geçimdir. Gelir güvencesi talebi masanın üzerinde duruyor. Hedefimiz bunu hayata geçirmek. Bu sebeple kampanyayı başlatıyoruz. Temel gelir güvencesi her derde deva olmayacak. Bu yeni bir düşünce, dünyanın baktığı opsiyondur. Ülke zenginliğinin adil paylaşılacağı güne kadar bir nefes payıdır. Asgari insani koşulların sağlanması için temel gelir güvencesi yaşatır” dedi.
Ardından söz alan yazar Ayşegül Devecioğlu hazırladıklarıortak bildiriyi okudu. Temel gelir güvencesinin acilen hayata geçirilmesi gerektiğine vurgu yapan Devecioğlu, şunları söyledi:
“Gelir adaletsizliği korkunç boyutlara ulaştı. Yoksullukla birlikte milyoner- milyarder sayısı artıyor. Yoksulluk, yalnızca bireyin barınma, sağlık ve eğitim hizmetlerine erişememesi, yeterli gıdadan yoksun bırakılması değil aynı zamanda toplumdan dışlanması demek. Hak değil sadaka olarak verilen sosyal yardımlar, yoksulluğu önlemiyor, kalıcılaştırıyor.
Oysa onurumuzla, insanca yaşamaya hepimizin hakkı var. Her gün onlarca insanın hayatını kaybettiği salgının önlenmesi için tam kapanma gerekiyor. İnsanların en temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldiği bu koşullarda, dünyanın çeşitli ülkelerinde de uygulanan temel gelir güvencesi, ülkemizde de kademeli olarak minimum refah düzeyinin altında yaşayanlardan başlayarak bütün topluma yaygınlaştırılacak şekilde acilen hayata geçirilmelidir.
Özellikle salgın koşullarında insanların beslenme, barınma, ısınma gibi en temel ihtiyaçlarını karşılamak devletin görevidir. Eğer zenginleri daha zenginleştirmek değil, toplumsal zenginliği adil olarak bölüşmek, açlığı ve yoksulluğu önlemek hedeflenirse, ülkemizin temel gelir güvencesi için kullanacağı kaynak vardır.”
Toplantıda konuşan Kod 29’la işten atılan Mesut Toprak, “Uygunsuz çalışma koşullarına itirazım sebebiyle tazminatsız olarak işten atıldım. Patronlar Kod 29 silahını gittikçe büyüterek işçilere karşı kullanıyorlar. Sendikayı istemek patrona göre ahlaksızlık. Müzikle ilgileniyordum. Müzik aletlerimi satmaya başladım, pazarda limon sattım. İşsiz kalmanın aşsız kalmayla aynı anlama geldiğini fark ettim” dedi.
Toplantıda söz alan CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke de “Pandemi varolan düzenin bozukluğunun gün yüzüne çıkmasına yol açtı. milyonlar temel ihtiyaçlarının karşılayamaz vaziyetteler. Derin, ağır ve gittikçe derinleşen bir yoksulluk var. En çok da güvencesizlik milyonlar etkiliyor. Toplumun tüm kesimlerinin hakkı olduğu için güvence içinde yaşayacakları bir düzeni var etmemiz gerekiyor. Temel gelir güvencesi böylesi bir bütüncül bir programın yapı taşı. İnsan onuruna yakışan bu adımda buluşmuş olduğumuz için gurur duyuyorum. Temel gelir güvencesi temel insan olmaktan kaynaklanan bir hak. İktidar karşımıza Türkiye’nin kaynağı olmadığını çıkarıyor, oysa Türkiye’nin kaynağı var” diye konuştu.
HDP Ekonomiden sorumlu Eş Genel Başkan yardımcısı Garo Paylan da “Vatandaşların temel ihtiyaçlarını güvence altına alınmalı. İktidar, bir yıkım yaşatmış ve kamu kaynaklarını peşkeş çekerek tüketmiş durumda. Kaynak yok diyorlar, Saraylara, savaşlara, yandaşa, faize kaynak varken yurttaşların temel ihtiyaçlarını kaynak olmadığına dair iddialarını çürütmek için elimizde çok sayıda delil var” ifadelerini kullandı.
İktisatçı Mustafa Sönmez “Tüm dünyada ve Türkiye’de derinleşen işsizlik ve yoksulluk temel geliri kaçınılmaz bir önlem olarak dayatıyor. Bunun yanında vergi ve harcamalarda adaletsiz dikkat çekici boyutlarda ve bunlarda reform gerekiyor. Bunlar üstünden sağlanacak kaynakla temel gelirin finansmanı mümkün. Temel gelir stratejisinin bir yol haritası olması gerekiyor aşamalı bir geçiş ve diğer alanlardaki reformlarla ilişkisi kurulmalı” dedi.
Prof. Haluk Levent de “Aşırı finansallaşma büyük bir gelir ve servet eşitsizliği yarattı. Aslında küresel ölçekte büyük zenginlerin bugün içinde bulundukları durum. Çalışabilecek edinilebilecek bir zenginlik değil. Çok zenginler kendilerini çalışmaktan kurtardı. Bunun maliyetini de yoksullar ödüyor. Temel gelirin bu anlamda minimum refah düzeyini garanti edecek bir hayatın, çalışma zorunluluğundan kurtarılması açısından büyük önem taşıdığını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
İmzacı kuruluşlar şöyle: