Em Şer Naxwazin!*

Diyarbakır'ın ilk kademe belediyelerinden Sur Belediyesinin "Çocuk Şenliği" bu yıl beşinci yılını tamamlıyor. Belki de bunca yoğun boyutuyla ve bunca geniş hem de uluslararası katılımıyla Türkiye'de bir belediyenin düzenlediği tek festival.

Sur Belediyesi bu yılki çocuk şenliğini Kızıltepe'de 13 kurşunla babasıyla birlikte öldürülen Uğur Kaymaz 'ın anısına düzenliyor.

Hafta başında binlerce yıllık Diyarbakır Surlarının en görkemli kapılarından biri, Dağkapı Burcu 'nun giriş kapısı önünde gökyüzündeki yıldız yağmuru altında bir kokteylle Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş 'ın açılış konuşmasıyla başladı şenlik.

"11 bin yıllık bir coğrafyada tarih yok ediliyor. Ama yok edilmeye çalışılan tarihe inat, Diyarbakırlı sur çocuklarını küçümseyip olumsuzlamaya çalışanlara bir yanıttır bu şenlik" diyordu Belediye Başkanı.

Bir de Kürtçe-Türkçe öykü yarışması düzenlenmişti şenlik kapsamında. 105'i Türkçe, 40'ı da Kürtçe'ydi yarışmaya katılanların öyküleri. Onca maddi sıkıntıya karşın beyin üretimine verilen değerin maddi ödül konularak anlamlandırılması da ayrıca önem arz ediyordu.

Ertesi gün bil-cümle sur çocukları rengahenk giysileriyle "Biz Diyarbakır sur çocuklarıyız. Bizleri gasplarla, kap-kaçlarla değil böyle güzel etkinliklerle anımsayın" diyerek Dağkapı meydanında toplanmışlardı, şenlik yürüyüşü için.

Birkaç gün önce Fenerbahçe-Diyarbakır maçında yaşanan ve vakay-i adiyeden diye tabir edilecekleri bahane gösterip "Diyarbakır'ı haritadan silmek gerek" diyenlere inat hep beraber yürüdük.

Çocuklar hep bir ağızdan davullar eşliğinde "Amed onurdur, onuruna sahip çık" diyorlardı. Yetmiyordu; "13 kurşun yetmez öldürmeye" diye de ekliyorlardı.

Sonra ellerinde koli kartonlarının temiz kalmış eğri-büğrü yüzlerine kargacık burgacık yazılarıyla yazdıkları sloganlarıyla tüm ülkeye çağrıda çocuk sesleriyle sesleniyorlardı.

"Bombalarla uyanmak istemiyoruz". Ya da "Savaşsız bir dünya istiyoruz" demeye getiriyorlardı.

Ve 500 yıllık Surp Sarkis Ermeni Kilisesinin ya da yeni adıyla Çeltik Kilisesinin yıkık dökük avlusuna doluşuyordu tüm şenlik yandaşları çoluk çocuk bil-cümle zevat!

Sahnede Sur Belediyesinin Gösteri Sanatları Topluluğu. Önce davul şov, ardından arbane, def şov. Sonrasında da müziğe yol vermenin zamanıydı.

"Bir gül için bülbül giymiş karalar,/Bu dert beni iflah etmez paralar,/Göz göz olmuş sinemdeki yaralar,/Neşter vurup deldiren yok sinemi." (ŞD/EÜ)

* Biz savaş istemiyoruz.