Eğitim-Sen, bütçe görüşmeleri öncesinde öğretmenlerin ve diğer eğitim çalışanlarının sosyo-ekonomik durumunu içeren bir rapor hazırlayarak Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Grup Başkan Vekili Salih Kapusuz ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkan Vekili Ali Topuz'a verdi.
Raporda öğretmenlerin yıllardır açlık sınırının altında ücretlerle geçinmeye çalıştıkları ve zaten çok kısıtlı olan özlük ve sosyal haklarını kullanmakta sıkıntı çektikleri söyleniyor.
Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaattin Dinçer'in sunduğu raporda, öğretmenlerin ek iş yapmak zorunda kaldıkları; sürgünler, keyfi atamalar ve norm kadro uygulaması nedeniyle mağdur oldukları belirtiliyor.
Raporda yer alan bazı veriler kısaca şöyle:
* Öğretmenlerin maaşları derecelerine göre 806 milyon ile 637 milyon lira arasında değişiyor. Ekim 2004 itibariyle açlık sınırı 409 milyon yoksulluk sınırı ise 1 milyar 489 milyon lira.
* Yıllık enflasyon oranları ile kıyaslandığında öğretmenlerin maaşları son 12 ayda yüzde 24 oranında eridi. Oysa iktidar öğretmen maaşlarına yaklaşık yüzde 10'luk bir zam yapmayı kabul etti.
* En üst kademedeki öğretmen maaşları karşılaştırıldığında, Uruguay'daki bir öğretmen 6 bin 872 dolar, Yunanistan'da 24 bin 716 dolar, Tayland'da 14 bin 886 dolar alırken Türkiye'de bu rakam sadece 6 bin dolar.
* Rapor, son 25 yılda öğretmenlerin alım gücünün yaklaşık yüzde 50 oranında azaldığını gösteriyor. 1979 yılında bir aylık maaşıyla 826 tane ekmek alabilen bir öğretmen bugün ancak 373 tane ekmek alabilmekte.
* Öğretmenlerin okuması, sinema ve tiyatroya gidebilmesi ya da tatil yapabilmesi olanaksızlaştı. Eğitim-Sen araştırması öğretmenlerin yalnızca üçte birinin her gün gazete okuyabildiğini gösteriyor.
* MEB'in sosyal tesislerinden yararlandığını söyleyen öğretmenlerin oranı yüzde 5'i geçmiyor. OECD ülkeleri arasında yıllık toplam çalışma saati en fazla olan öğretmenler Türkiye'de.
* Anayasal ve yasal değişikliklere rağmen kamu görevlileri sendikal çalışmalarını yürütürken türlü zorlukla karşılaşıyor.
* Kadrolaşma girişimleri AKP iktidarı döneminde daha da arttı. İktidarın ilk günlerinde bin 41 eğitim yöneticisi görevden alındı. Sözleşmeli personel uygulaması da keyfi personel alımına yol açıyor; iş güvencesi ortadan kalkıyor.
Talepler
Eğitim-Sen'in 2005 bütçesiyle ilgili talepleri ise şöyle:
* 2004 Eylül ayında öğretmenlere 350 milyon lira olarak ödenen "Eğitime Hazırlık Ödeneği" ikinci dönem başında bütün eğitim ve bilim çalışanlarını d kapsayacak bir biçimde yeniden düzenlenerek ödensin.
* Öğretmenlere ödenen "eğitim tazminatı" gösterge rakamı 9 bin 500'den 13 bine çıkarılsın.
* 30 öğrencili normal eğitimin yapılabilmesi için en az 200 bin öğretmene gerek var. Bu bağlamda, 2005 yılında MEB'e 60 bin öğretmen kadrosu verilsin.
* MEB kurumlarında yardımcı destek personeli için 25 bin kadro açılsın.
* 2004 toplu görüşme döneminde kazanılan "1991'dn sonra göreve başlayanlara bir derece verilmesine" ilişkin yasa geciktirilmeden çıkartılsın. (EÜ)
Raporun tamamına ulaşmak için buraya tıklayınız.