Saydam: Eğitim-Sen'e daha çok ihtiyaç var
Sendikanın Amasya Şube Başkanı Mehmet Saydam kapatılma tehdidine karşı sendikalarını savunacaklarını söyledi:
"Özelleştirmelere,kamu hizmetlerinin tasfiyesine, iş güvencemizin ve emeklilik hakkımızın gasp edilmesine, eğitim ve sağlığın ticarileşmesine karşı, düne göre Eğitim-Sen'e daha çok ihtiyaç var" dedi.
Saydam, 27 Ekim'de Ankara'da ve Amasya'da yapılacak eylemlere katılım çağrısı yaptı. Basın açıklamasına EMEP, ÖDP ve Genel-İş yönetici ve üyeleri katıldı.
Amasya'da Eğitim-Sen üyesi yaklaşık 50 kişilik grup, "Eğitim-Sen Kapatılamaz" pankartı açarak şube binasından Yavuz Selim Meydanı'na "Eğitim-Sen Kapatılamaz" ve "Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz" sloganları atarak yürüdü.
Özmen: Eğitim-Sen'in kapatılması demokratikleşmeye taş bağlamak
Eğitim-Sen Batman Şubesi, sendikanın kapatılmasına yönelik hukuksal sürecin olumsuzlukla sonuçlanması halinde, Türkiye'nin demokratikleşme çabasında ayağına taş bağlaması anlamına geleceğini belirtti.
Cumartesi günü Turgut Özal bulvarındaki şube binası önünde basın açıklaması yapan Eğitim-Sen yöneticilerini, eğitimciler yalnız bırakmadı.
Eğitim-Sen'e açılan davanın evrensel hakların ihlali anlamına geleceğini belirten Eğitim-Sen Şube Sekreteri Remzi Özmen, şöyle konuştu:
"Bilimsel olguları ve temel insan haklarını savunmak, Türkiye'nin demokratik toplumlar ailesinde yer almasını sağlamaya dönük çabanın önemli bir parçası olarak görülmelidir. Kökleri 100 yıla yakın bir geçmişe dayanan örgütümüzün, bu oyunları bozacak birikim ve deneyimlere sahip olduğunu belirtmek istiyoruz."
Özmen, yerel mahkemeye de seslendi:
"Ankara 2 No'lu İş Mahkemesi'nin her iki direnme kararında ortaya koyduğu tutum, tüm emek ve demokrasi güçleri açısından moral değerler yaratmış, aydınlık Türkiye iddiasında olan tüm çevreler için bir umut ışığı olmuştur.
"27 Ekim'de yerel mahkemenin durması gereken nokta, Türkiye'nin çağdaş, medeni toplumlar düzeyine ulaşmadaki inat ve ısrarımızı güçlendiren bir noktada olmalıdır."
Özmen, "İnsanların ana dillerinden korkmanın gereksiz olduğu ortadadır. Yapılması gereken, baskılarla kitleleri susturmak değil, Türkiye'nin çok dilli, çok kültürlü bir ülke olduğunu kabul edip gerekli yasal ve anayasal değişiklikleri yapmaktır" dedi. (TK)
* Bu haber, Batman Çağdaş Gazetesi ve Amasya Bilgi Gazetesi'nden derlendi.