Ankara Valiliği de, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu'na (KESK) bağlı Eğitim-Sen düzenlediği "Büyük Eğitimci Yürüyüşünü", "yasadışı" olarak nitelendirerek dün (Pazartesi) suç duyurusunda bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı, Eğitim-Sen'in hafta sonu eylemlerine ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na önerge vererek,eylemlerin engellenme gerekçesini sordu.
Eğitim-Sen: İç hukuk tükenirse AİHM'ye taşıyacağız
Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer ve sendika yönetim kurulu üyeleri, bugün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek eylemler sırasında yaşanan olaylarda sorumluluğu bulunanlar hakkında suç duyurusunda bulundu.
Dinçer, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok'un, "dilekçe ile ilgileneceğini ve gerekenlerin yapılacağını" söylediğini aktardı.
İç hukuk yollarının tıkanması halinde konuyu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşıyacaklarını ifade eden Dinçer, çıkan olaylarla ilgili "siyasetçiler hakkında neler yapılacağına bugün toplanacak Merkez Yönetim Kurulu'nda karar verileceğini" söyledi.
Eğitim-Sen, kamu davası açılması istemiyle yaptığı başvuru dilekçesinde, çıkan olaylarda 18 sendika üyesinin yaralandığını belirtti.
Güvenpark'ta da Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polislerin, sendika üyelerini abluka altına aldıkları ve beş saat boyunca herhangi bir yere gitmelerine izin vermedikleri ifade edilen dilekçede, şu görüşlere yer verildi:
"Tazyikli suyun yakın mesafeden sıkılması müvekkil sendikanın üyelerinin birçoğunda yaralanmalara neden olmuştur. Yakın mesafeden gaz bombası jandarma kuvvetlerince atılmaya başlanmıştır. Bu, gaz bombasının topluluğu dağıtmakta kullanılan göz yaşartıcı etkisinden yararlanmak değil, doğrudan silah gibi kullanılması anlamına gelmektedir.
"Sanık güvenlik görevlileri zor kullanmayı gerektirir bir neden olmadan zor kullanmışlar, ölçüsüz ve oransız şiddet uygulamışlardır. Panzerler sendika üyelerine yakın mesafeden tazyikli su sıkmış ve üstüne sürülmüştür.
Bu nedenlerle yukarıda belirtilen olaylarda sanık polis memurları ve jandarma erleri keyfi ve ölçüsüz şiddet uygulamışlardır."
Dinçer, dilekçenin yanı sıra, tanıkların ve basın yayın organlarında çıkan görüntülerin de Başsavcılığa iletileceğini bildirdi.
Valilik: "Eylem korsan"
Ankara Valiliği, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı suç duyurusunda, eylemin "korsan" olarak yapılmak istendiğini ileri sürdü.
Ankara'nın bulvarlarının ve şehirlerarası yolların protesto amacıyla trafiğe kapatıldığı, bazı grupların polis barikatlarını zorladığı için olayların çıktığı iddia edilen suç duyurusunda, eyleme katılan bazı kişiler de polis memurlarına hakaret etmekle suçlandı.
İki gün süren eylemlerin, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu 'na aykırı olduğu savunulan suç duyurusunda, KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul ve Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer 'in yaptığı konuşmalara da savcılığa suç unsuru olarak sunuldu.
Ayrıca olay sırasında çekilen video ve ses kayıtları ile fotoğraflarda dosya halinde savcılığa teslim edildi.
Gazalcı saldırıları meclise taşıdı
CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'ın cevaplandırması istemiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği önergede, "Öğretmenler Günü nedeniyle kamuoyuna seslerini duyurmak için Eğitim Sen'in 24 Kasım 2005'te İstanbul'da başlayıp, 26 Kasım'da Ankara'da sonuçlandıracakları eylemlerini engelleme gerekçeniz nedir?" diye sordu.
Gazalcı, ayrıca eylemler sırasında ağır ve hafif biçimde yaralanan 18 öğretmene şiddet kullananlar için yasal bir işlem yapılıp yapılmayacağını sordu.
Başbakandan gözaltına alınanların hiçbirinin öğretmen olmadığına ilişkin açıklamasını hangi bilgiye dayandığını açıklanmasını isteyen Gazalcı, verdiği önergede şu soruların yanıtlanmasını istedi:
* Bu sendika yönetici ve üyelerine İstanbul'da bir güçlük çıkarılmadığı halde, Ankara'da acımasız, hoşgörüsüz davranmanın amacı nedir?
* Ülkenin her yerinde aynı yasalar geçerli değil mi?
* Ankara'nın girişlerinde öğretmenlere geçit verilmemesinin yasal dayanağı nedir?
* Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 18.11.2005 tarihli il milli eğitim müdürlerine gönderdiği genelgede, eyleme katılacak öğretmenleri üstü kapalı suçlamış ve engellenmelerini istemiş midir?
* Eğitim Sen'in eylemini engellemek, hükümet içinde çok önceden mi kararlaştırılmıştır? (KÖ)