Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, dün (23 Mayıs) bir basın toplantısı düzenleyerek "Baskı Sürgün Kadrolaşma Değil, Demokratik Türkiye İstiyoruz" yürüyüşüyle ilgili eylem ve etkinlik programını kamuoyuna açıkladı.
Dinçer: AKP dönemindeki kadrolaşma 10 bine ulaştı
Dinçer,cumhuriyet tarihinin en yaygın ve en hızlı kadrolaşmanın Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümeti döneminde yaşandığını savundu.
"Milli Eğitim Bakanlığı'nda yaşanan ırkçı-gerici kadrolaşma o kadar ciddi boyutlara gelmiştir ki, artık eğitimin ve toplumun geleceğini tehdit edecek aşamaya ulaşmıştır."
Dinçer, Eğitim Sen'in geçen 3.5 yıl içinde yaptığı tespitlere göre; görevden alınan ve göreve yeniden atanan yönetici sayısı 10 binlerle ifade edilen rakamlara ulaştığını ifade etti.
Eğitim-Sen yönelik baskı, sürgün ve soruşturmalar arttı
Geçen dönem içerisinde, kadrolaşmanın yanında, özellikle Eğitim Sen üye ve yöneticilerine yönelik olarak soruşturma, baskı ve sürgünler de yoğunlaştığını söyleyen Dinçer şöyle devam etti:
"En temel sendikal faaliyetlerimiz bile soruşturma ve sürgünlere gerekçe yapılmaktadır. Şanlıurfa'da sekiz, Tunceli'de altı, Erzincan'da iki, İstanbul'da sekiz, İzmir'de sekiz, Mersin'de 16, Mardin'de bir, Kastamonu'da iki diğer illerde ise onlarca Eğitim Sen üye ve yöneticisi, il içi ve il dışı sürgüne gönderilmişlerdir."
TMY'ye, SSGSS'ye ve Özel Öğretim Kurumları Yasası'na da hayır
Dinçer, yürüyüş boyunca en temel demokratik hakların kullanılmasını "terör" sayan yeni Terörle Mücadele Yasası'nda değişiklik tasarısını (TMY), Sağlık ve Sosyal Güvenlik hakkımızı elimizden almayı amaçlayan Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası Yasası'nın ve eğitimde özelleştirme sürecini hızlandıracak olan Özel Öğretim Kurumları Yasası'nın da geri çekilmesini isteyeceklerini belirtti.(KÖ)