Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun yerel mahkemenin "sendikanın,kapatma isteminin reddi" yönündeki kararını esastan bozmasına tepki göstererek "Bu, Türkiye'nin geleceği açısından karanlık bir karardır" dedi.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun kararına karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden (AİHM) ihtiyati tedbir isteyeceklerini söyleyen Dinçer, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararının, kapatma anlamına gelmediğini, hukuksal ve örgütsel faaliyetlerinin devam ettiğini belirtti.
Eğitim-Sen'liler bugün saat 17.00'da İstanbul'da Gezi Parkı'nda kararı protesto etmek toplandı. Dinçer, herkesi tepkisini göstermeye çağırdı.
Yargıtay kararı bağlayıcı olacak
Tüzüğünde "anadilde eğitim" maddesine yer verdiği için Genelkurmay Başkanlığı'nın talebi ve Ankara Valiliği'nin suç duyurusu üzerine Eğitim-Sen hakkında açılan davada, Ankara 2. İş Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne göre, sendikanın kapatılamayacağına karar vermişti.
Eğitim Sen'in Yagıtay'ın bu kararı karşısında "karar düzeltme" isteminde bulunma hakkı bulunuyor. Bu istemi de yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu karara bağlayacak.
İstemin reddedilmesi durumunda dosya yerel mahkemeye gidecek. Genel Kurul'un kararı Ankara İkinci İş Mahkemesi açısından bağlayıcı nitelik taşıyor.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi ise, dernek kurma özgürlüğünün ulusal güvenlik, toprak bütünlüğü veya kamu düzeninin sağlanması amacıyla sınırlandırılabileceğini belirtmişti. Daire, mevzuata göre Türk vatandaşlarına Türkçe'den başka bir dilin ana dil olarak okutulamayacağını gerekçe göstererek, yerel mahkemenin kararını oybirliği ile bozmuş ve sendikanın kapatılmasını istemişti.
Yerel mahkemede tekrar görülen davada, Ankara 2. İş Mahkemesi kapatmama kararında direnince, dava, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na gönderildi.
Eğitim-Sen tüzüğünde "sendikanın amaçları" başlıklı ikinci maddenin b bendinde "toplumun bütün bireylerinin temel insan hakları ve özgürlükleri doğrultusunda demokratik, laik, bilimsel ve parasız eğitim görmesini, bireylerin anadillerinde öğrenim görmesini ve kültürlerini geliştirmesini savunur" deniliyor.
Eğitim-Sen tüzüğündeki anadilde öğrenime ilişkin ifadenin Anayasa'nın üçüncü maddesindeki "Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Resmi dili Türkçedir" hükmüne ve Türkçe dışında hiçbir dilin eğitim ve öğretim kurumlarında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına anadilleri olarak öğretilemeyeceğini düzenleyen 42'inci maddesine aykırı olduğu ifade edilerek, sendikanın kapatılması isteniyordu.
Dinçer:karar hukuksal olmaktan çok siyasi
Eğitim-Sen Genel Başkanı Aladdin Dinçer, "Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Ankara 2. Mahkemesi'nin 'kapatma isteminin reddi' kararını esastan bozarak, bir yıldır yaşanan hukuk komedisini Türkiye demokrasisi açısından bir trajediye çevirmiştir" dedi.
Dinçer, Eğitim-Sen'e kapatma istemli davanın, "hukuksal olmaktan çok siyasi bir duruma dönüştüğüne" dikkat çekerek, "Uluslararası hukuk normları, evrensel insan hakları belgeleri yok sayılarak verilen karar Türkiye için kara bir leke olmuştur" dedi.
Eğitim-Sen açısından iç hukuk yollarının tükenmediği ifade eden Dinçer, "Eğitim-Sen, hakkını uluslararası arenada, AHİM'de arayacak ve adaletin geç de olsa yerini bulması için bütün güçlerini seferber edecektir" diye konuştu.
"Eğitim-Sen'i kapatmak isteyen zihniyet ve bu zihniyet karşısında sessiz kalan tüm kesimler, Türkiye demokrasisinin gelecekte yaşayacağı tüm sıkıntıların bir numaralı sorumlusudur" diyen Dinçer şöyle devam etti:
"Tarih nasıl TÖS'ü ve TÖB-DER'i kapatan zihniyeti mahkum ettiyse, Eğitim-Sen'i kapatmak isteyenler de bir gün mutlaka tarih önünde mahkum olacaktır."
Yargıtay bozmuş yerel mahkeme direnmişti
Genelkurmay Başkanlığı'nın talebi ve Ankara Valiliği'nin suç duyurusu üzerine "anadilde eğitim hakkı" istediği için Eğitim-Sen hakkında kapatma davası açılmış, mahkeme 15 Eylül'deki duruşmada kapatma kararını reddetmişti.
Bu karara itiraz eden Ankara Başsavcılığı, mahkemenin bozma kararını Yargıtay'da temyiz etmişti. Yargıtay'ın kararı bozması üzerine de Eğitim-Sen'in kapatılması davası Ankara 2. İş Mahkemesi'nde 10 Aralık 2004'te yeniden görüşülmeye başlanmış, mahkeme 21 Şubat'ta kapatılma istemini ikinci kez reddetmişti.(KÖ/EÜ)