Durna, raporun henüz her yere gönderilmediğini belirterek, "Milletvekillerinin raporun içeriğini görmeden gösterdikleri tepkiye anlam veremiyorum" dedi.
Durna'nın üzerinde durduğu bir başka konuysa, rapora tepki koyan kadın milletvekillerinin tepkisi.
Durna, dört dörtlük bir temsiliyetin, etkin ve yetkin olmanın önünü tıkadığı kanısında.
Bu çalışmayı ne zamandır yapıyorsunuz?
Sekiz yıldır bu çalışmanın içindeyim. Benden önce yerel örgütlenmeler düzeyinde vardı. Hiçbir etiği, hukuku ve kuralı yoktu. Bir sistematiği ve tekniği yoktu. TÜMİKOM şimdi ulusal boyutlu bir seçmen hareketine dönüştü. Bu arkadaşlarımın başarısıdır.
Bu kaçıncı rapor?
İlki 1 Haziran 2004 yılında yayınlandı. "1. Ulusal Rapor". Bu 320 milletvekilini kapsıyor. Aynı zamanda Türkiye'de bir ilk olduğu gibi, dünyada da kapsam açısından bir ilkti. 2 Ağustos'ta yayınladığımız ikinci Ulusal Rapor, TBMM'nin tüm milletvekillerini kapsadı. Bu da dünyada bir ilkti. Bu rapor aynı zamanda hem Türkiye, hem de dünya seçmeni için bir ilk deneyimdir.
Seçmen ve kamuoyu açısından bu raporların işlevi ve önemi nedir?
Bunun birçok önemi var. Ama en önemlisi bence, seçenlerin, seçtikleri insanları, yasama çalışmalarını izlemek, ne yapıp ne yapmadıklarını öğrenmek ve diğer seçmenleri bilgi sahibi yapmak. Önemli olan toplumsal hafızanın canlı tutulup, seçmen bilgisi, bilinci ve görüşü oluşmasına katkı yapmayı amaçlamıştır. Ve seçtiklerimizin bizi ne kadar temsil edip etmediklerinin de bir anlamda aynasıdır.
Bir başka açıdan da milletvekilleri, kendi yaptıkları çalışmaları, partileri ve kendileri dışında, bir seçmen hareketi tarafından kamuoyuna, objektif ve tarafsız olarak duyurulmasıdır.İyi çalışmışsa iyi, kötüyse kötü.
Yaptığınız çalışmaya ne tür tepkiler geldi?
Basın çok ilgi gösterdi. Yazılı ve görsel basını çok ilgi gösterdi ve yayınlandı. Birinci sayfadan çıkan gazeteler oldu. İnternet haberciliği yapan sitelerde de birinci haber oldu.
Bu anlamda rapor amacına ulaştı. Ancak muhataplarımız açısından tepkiler farklı oldu. Milletvekilleri açısından. Basının öne çıkarttığı haberler milletvekillerinin bazılarını rahatsız etti.Özellikle kadın milletvekillerimiz çok tepki gösterdiler . Ancak raporun içeriğinden bile haberleri olmadığı halde böyle bir tepkiyi verdiler. Bizim yazdığımız raporlardan basının çıkarttığı çok özel bir şeydi.
Rapora gelen tepkiler hangi yöndeydi?
Raporun yalan ve yanlışlarla dolu olduğu kadın milletvekillerinin tepkisiydi. Oysa okumamışlardı bile. Devamsızlığa olan ve hiçbir etkinliği olmayan milletvekillerinden gelen tepkilerde vardı.
AKP ve CHP'li kadın milletvekilleri basına yaptıkları açıklamalarda raporu eleştirip, konuştuklarını söylediler?
Konuştukları doğrudur. Ancak basında çıkan şekliyle komisyon adına karar ve açıklamada bulunmadıkları da doğrudur. Parti grupları adına karar ve açıklamada bulunmadıkları doğrudur. Burada dikkat çekmesi gereken, kadın milletvekillerinin partileri tarafından bu yetkiyle donatılmadıklarıdır.
Partilerdeki erkek ağırlığı, kadınlara fırsat mı verdirmiyor?
Burada sorgulanması gereken kadın milletvekillerimiz değil, partilerimizin kadın milletvekillerimize bakış açısıdır. Kadın vekillerimizde bu yetki olsaydı, başarılı ya da başarısız diye bir grafik yapılması doğru olurdu. Ama kadınların başarısız olduğunu söylemek, yanlıştır. Rapordan bu sonuç çıkmaz.
Rapora göre kadın vekillerin etkin ve yetkin konumda olmadıkları sonucu mu çıkıyor?
Evet. TBMM'de grubu bulunan partilerin sözcülerinin hepsinin erkek olduğunu rapordan görmüşsünüzdür. Parti grup başkan vekillilikleri,komisyon başkanları ve açıklama yetkisi olanlar hep erkek. Bundan dolayı, kadın milletvekillerimiz değişik kategorilerde, partileri ya da kendileri adına konuşuyorlar. Raporda da bu görülür. Ancak partileri adına ya da komisyon adına karar/açıklamaya gelince kadın milletvekillerimiz raporda gördüğünüz gibi yoklar.
Sizin raporladığınız kategorilerde 1. sırada hiçbir kadın yok? Nedeni bu mudur?
Evet. Bu durum sadece kadın milletvekillerimiz için değil, aynı zamanda erkek milletvekilleri içinde geçerli. Sizin de söylediğiniz gibi kategorilerin en çoğunda, 1.sırada olanlar, grup başkan vekilleridir.
Raporunuzdan hiçbir kadının komisyon başkanı, grup başkan vekili gibi görevlerde olmadığını gördüm. Kadınlar nerede? Neden yetkili görevlerde değiller?
Güzel bir soru ama bunun cevabı bizde değil. Bu parti liderleri ve partilerin sorunları. Partilerin kadına bakış açılarının değişmesi gerekir.Umarım hem partilerinde, hem de mecliste kadın milletvekillerimiz hakkettiği yerlere gelirler. 4,4'le mecliste temsiliyet, bu partilerin değil, bir seçmen olarak hepimizin düşünmesi gereken bir oran.
Bu rapordan aslında tek tek erkeklerin de etkin olmadıkları sonucunu çıkartabilir miyiz?
Evet. Ama, yetkilendirilmeyen erkek vekillerimizin de durumu kadın vekiller gibi.(AD)