Baydemir, aydınların çağrı ve girişimleri, Başbakan'ın açıklamaları, sivil toplum örgütlerinin ve kendilerinin taleplerinden sonra, PKK'nin de, silahsızlanma istencini içeren ve çatışmasız bir dönemin oluşumuna dair açıklamasını umut verici olarak değerlendirerek, tüm bu gelişmeleri memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.
DTH, demokratik kamuoyunun genel beklentilerinin, öncelikle süresiz ya da daha uzun süreli bir eylemsizlik kararı olmasına rağmen, "eylemsizlik kararının bir ayla sınırlı olmasının olumsuzluk yaratmaması" gerektiğini belirterek, bu süre içerisindeki girişimlerle, eylemsizlik süresinin uzatılması hatta süresiz kılınmasının sağlanabileceğini savundu.
Baydemir: Toplumun istikrarına bir adım daha yaklaştık
Büyükşehir Belediyesi Başkanı Osman Baydemir yaptığı yazılı açıklamada, gelişmeler neticesinde toplumun istikrarına, barışa ve kardeşliğe bir adım daha yaklaştıklarını ifade etti.
Kürt sorununun, bir ayda çözülecek bir sorun olmadığına dikkat çeken Baydemir, "Sürekli eylemsizlik ve operasyonsuzluk haline geçmek ve bunu kalıcı barışa dönüştürmek için son 10 yılın en pozitif atmosferini yaşıyoruz. Bunu korumak ve geliştirmek, hepimizin görevidir" dedi.
Barışa ulaşma konusunda herkese görev ve sorumluluk düştüğünü kaydeden Baydemir, "Kimliği ve düşüncesi ne olursa olsun 'Ülkemde, kentimde, kasabamda, köyümde cenaze görmek istemiyorum. Yüreği evlat ve eş acısıyla yanan kadınlar görmek istemiyorum' diyebilen herkese kalıcı barışa ulaşmada dünden daha fazla çaba göstermesi çağrısında bulunuyorum" diye konuştu.
Kürt sorunu olmak üzere, tüm toplumsal sorunların çözüm yönteminin, şiddet ve çatışma olmaması gerektiğini belirten Baydemir, daha fazla fedakarlık, daha fazla özveriyle kalıcı barışa ulaşabilecekleri inancını taşıdığını söyledi.
DTH: Sürenin 1 ay olması olumsuzluk yaratmamalı
DTH yaptığı yazılı açıklamada, "Hiçbir şey eskisi gibi olmamalı. Bunun için herkesin üzerine düşeni yerine getirmesi vicdani ve insani bir görevdir" dedi.
PKK'nin basın toplantısının iptaline yönelik girişimlere değinen DTH, "Hükümet ve homojen olmadığı bilinen devlet kurumları arasında Başbakan Erdoğan'ın son günlerde geliştirdiği politikalarda devlet kurumları bakımından henüz tam bir uzlaşının sağlanamadığı görülmektedir" dedi.
DTH, kökeni ve geçmişi derin bir sorunun bu kadar kısa bir sürede çözülemeyeceği belirterek, bir gün, bir ay ya da bir yıl dahi "çatışmamanın", insan ölümlerini durdurmanın anlamlı, önemli ve yaşamsal olduğunu ifade etti.
"Karşılıklı güven ortamının yaratılmasıyla," "çatışmasız pozitif barış dönemine" geçilmesinin mümkün olduğunu savunan DTH, şöyle devam etti:
"Bunun için gerek 'belirleyen ya da kolaylaştıran konumda olan' tüm siyasal aktörlerin, STK'lerin ve medyanın gerilim ve gerginlikten uzak, kışkırtıcı ve tahrik edici olmayan, provokasyona kapalı bir tutum almalarının çok önemli olduğunu anımsatmak isteriz.
İnkar döneminin dili ve pratiği ile tanıma döneminin dili ve pratiği kuşkusuz farklı olmak durumundadır. Belki de herkes, kendi ezberini bozmak durumunda kalacaktır." (KÖ)