Aralarında José Saramago, Tarık Ali, Adolfo Perez Esquivel, Immanuel Wallerstein gibi adların da bulunduğu 19 aydın, imzaya açtıkları bir manifesto hazırladı.
12 maddelik önerinin içeriğine karşı çıkan yoktu, ancak birçok kişi, Dünya Sosyal Forumu'nun, oluşum ilkeleri gereği, bir tüzelliğe sahip olmadığını söyleyerek bu öneriye karşı çıktı.
Ardından da, bir süredir devam eden temel tartışmalardan biri yaygınlık kazandı:
Argümanlardan biri, Forum'un artık politik bir konum elde etmesi gerektiğiydi.
Buna karşılık Forum beyannamesini hatırlatanlar, DSF'nin bir tüzellik taşımadığını, konuşulanları uygulayacak olanların Forum değil, bizzat Forum'a katılan sivil toplum örgütleri, toplumsal hareketler ve bunların oluşturdukları ağlar olduğunu söyledi.
Manifesto
Manifestoyu hazırlayan 19 aydın, DSF adına değil, sadece kendileri adına konuştuklarını ifade etti. Öte yandan, Forum'un etki alanı konusundaki iddialarını da sürdürdü.
Nobel ödüllü Portekizli yazar José Saramago, DSF'nin, solun her yıl ütopyalara dair tartışmalara katılmak üzere hacca geldiği bir Mekke olmak yerine, ayakları yere basan önerilere ve geniş kabul görecek fikirlere dayanan "bir eylem aracı" haline gelmesi gerektiğini söyledi.
Manifestonun yedi maddesi ekonomiye dairdi:
* Kalkınmakta olan Güney ülkelerinin kamu borçlarının silinmesi,
* Finansal işlemlerle silah satışlarının vergilendirilmesi,
* Tam istihdam ve toplumsal güvence,
* Vergi cennetlerinin ortadan kaldırılması,
* Adil ticaret,
* Küçük ölçekli tarım aracılığıyla, gıda egemenliği ve güvenliği,
* Bilgi ve canlı organizmalar üzerindeki patent haklarının ve suyun özelleştirilmesinin yasaklanması.
Diğer beş maddeyse,
* Uluslararası örgütlerin tamamen demokratikleştirilmesi,
* Bilgiye erişim ve bilgi verme haklarının garantiye alınması,
* Yabancı askeri üslerin kaldırılması,
* Ayrımcılığın her türüne karşı, kamu politikalarının mücadelesinin verilmesi,
* Çevrenin yok edilmesine son verilmesi.
Bu tür bir manifestoya ya da sonuç bildirisine karşı çıkanların temel kaygısıysa, Forum'un yenilikçi gücünün asıl kaynağının, yani yatay, hiyerarşi içermeyen yapısının ve çeşitliliğinin zarar görme riski.
Davos'la diyalog önerisi
Porto Alegre'de harareti yükselten önerilerden biri de, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva'nın Porto Alegre'yle Davos arasında bir diyalog kurma teklifi oldu.
Kimileri için teklif bile edilemeyecek bu düşüncenin de uygulanabilir bir yanı yoktu.
DSF bir örgüt olmadığı, dolayısıyla bir sözcüsü ya da lideri olmadığı için, böyle bir öneri havada kalıyordu. Bazı katılımcılar, bu diyaloga kendi örgütlerinin liderleri olarak katılmayı tartışsalar da, DSF'nin temsilcileri olarak algılanmaktan kurtulmanın imkansız olduğunda görüş birliğine vardılar.(TK/EÜ)