Dövülen Kadına Yardımın Bedeli Ölüm Olmamalı
İstasyondaki görgü tanığı pompacıların ifadesine göre, sonunda Melih Uçar'ın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanacak olaylar zinciri, yöneticinin, Pazartesi akşam saat 20.00 sularında deposu doldurulmakta olan aracın içindeki aile kavgasına "Kavga etmeyin. Ayıp oluyor" diyerek müdahale etmesiyle başlamıştı.
Aracı içinde, karısına sözlü ve fiziksel şiddet uygulamakta olan erkek, yönetici Uçar'ın müdahalesine öfkelenerek 34 AC 1071 plakalı arabasını aracın önünde durmakta olan Uçar'ın üzerine sürdü. Uçar'ı 50 metre tekerleklerin altında sürükledikten sonra kaçtı.
Petrol istasyonu çalışanlarınca Eyüp'te bir özel hastaneye kaldırılan Uçar, bir saat sonra hayatını kaybetti.
Bugün (Salı)Eyüp Merkez karakoluna teslim olan araç sahibinin kimliğine ilişkin olarak başvurduğumuz karakol görevlisi polis memuru, sorularımızı "Telefonda bilgi vermiyoruz" diyerek yanıtladı.
Eşini bir benzin istasyonunda aşağılayarak döven, kadını şiddetten sakınmak için araya giren benzin istasyonu yöneticisini aracıyla ezerek ölümüme yol açan erkeğin kendisini nasıl savunmakta olduğunu bilmiyoruz.
Şiddete maruz kalan bir kadına yardımcı olmaya çalışmanın bedelinin bu kadar yüksek olması kaçınılmaz mıdır, benzer durumlarda başını çevirip gitmekle, hayatını tehlikeye atmak ötesinde bir çözüm var mıdır?
"Karısına sevgilisine ya da herhangi bir kadına şiddet uygulandığına tanık olunduğunda ne yapılmalı?" sorusunu konuyla yakından ilgilenen kurumlarda ve kurumlarla çalışanlara yönelttik.
Işık: "Önce polise haber verin!"
Polislere yönelik hizmet içi eğitim seminerleri sürdüren Ankara Kadın Danışma Vakfı'ndan Nazik Işık, bu tür olaylara yol açmamak için öncelikle güvenlik güçlerinin çağrılması gerektiğini söylüyor:
"Öncelikle polisi çağıralım. Doğrudan şahsi mücadele, sağlıklı da olmuyor hayat kurtarmaya da yetmiyor. Bu olayda görüldüğü gibi çoğu kez şiddeti önlemek isteyen şiddete uğruyor."
Polis: "Üçüncü kişiler karışmamalı"
Adının açıklanmasını istemeyen Ankara Emniyet Müdürlüğü'nden bir üst düzey yetkiliyse, üçüncü kişilerin çiftler arasındaki olaylara müdahalesinin sakıncalı olduğu kanısında.
"Karı koca ya da sevgili kavgalarında dışardan bir müdahale yanlış anlaşılıyor. Erkek karısına her türlü şiddeti uygulama hakkını kendinde gördüğü için, üçüncü kişilerin taraf olması durumunda olay daha da büyüyor ve sonuçları kötü oluyor."
Yetkili, kadına yönelik şiddete tanık olan üçüncü kişilerin karşılarındakilerin ruh halini de göz önünde tutmalarını tavsiye ediyor.
"Öncelikle '155 Polis İmdat' çağrılmalıdır. Gerçi polis gelinceye kadar olay biter ama, polisin çağrıldığı bilgisi de şiddeti sona erdirebilir. Bir de insan dilinden ve beden dilinden anlamak gerek. Şiddet uygulayan kişinin psikolojisine uygun davranılırsa, kötü olayların önüne geçilebilir. "
Nazik Işık da, önce 155 Polis İmdat'a çağrı yapılmasını öneriyor: "İlk olarak yapılması gereken en hızlı bir şekilde polisi aramaktır. İkinci olarak da, çok acil durumda saldırgan tarafı sakinleştirip, saldırıya uğrayanı da olay yerinden uzaklaştıralım."
Işık, şiddet uygulanan mekanının da önemine dikkat çekiyor: "Araya girmek kadar, koşullar da önemli. Eğer komşunuzun bağırdığını duyuyorsanız, şiddete uğruyorsa, polisi arayıp kapısını çalabilir ya da telefon edebilirsiniz. Her iki durumda da saldırgana sakinleşmesi için zaman tanımış olursunuz."
"Saldırgan saldırısını şahsi mesele olarak görüyor"
Işık "Şiddet uygulayan kişi aile üyelerine yönelttiği şiddeti kendi şahsi meselesi olarak görüyor," diyor.
"Toplumsal bir sorun olarak görmedikleri için müdahale edene de saldırıyorlar. Bu durumlarda insanların akıl sağlığını da dikkate almak lazım."
Polisin görevi barıştırmak değil şiddeti önlemek
Emniyet yetkilisi de, aile içi şiddetle mücadele konusunda verdikleri hizmet içi eğitimlerde karakolda görevli polisleri "Sizin göreviniz barıştırmak değil 4320 sayılı Aileyi Koruma Yasası'nı uygulamaktır" diyerek uyardıklarını belirtiyor.
Yeni TCK'yla ilgili olarak emniyet içinde bir yılgınlık olduğunu söyleyen emniyet yetkilisi, 4320 sayılı yasanın uygulanmasından kaynaklanan tüm sorunların internet aracılığıyla da şikayet edilebileceğini belirtiyor.
"Elektronik postayla da gelse tüm şikayetler işleme konuluyor ve görevini ihmal eden polisler hakkında işlem yapılıyor. Bu yasanın uygulanması kolay değil. Polisin içinde de gelenek ve göreneklerden zaman zaman öne çıkanlar var. Polisi toplumdan ayıramazsınız."(AD/EK)