TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Füsun Saik ve üyeler Dr. Harun Balcıoğlu , Dr. Metin Bakkalcı , Dr. Eriş Bilaloğlu , Dr. Nural Kiper , Dr. Orhan Odabaşı ve Dr. Hakan Giritlioğlu , bu sabah saat 10.30'da duruşmaya girdi. Dava, 11 Haziran 2001 günü saat 10.00'a ertelendi.
TTB hekimlik değerlerini uyguladı
Davanın sanıklarından Dr. Harun Balcıoğlu'nun BİA'ya verdiği bilgilere göre, sanıklar savunmalarında şu noktaların altını çizdi;
"İnsan yaşamı TTB'nin asli görevidir. TTB hekim örgütü olarak üstüne düşeni yapmıştır. Sorumluluğunu yerine getirmiştir. Ölümlere duyarsız kalamazdık. İnsan yaşamının korunması, varoluşundan bu yana TTB'nin varlık sebebidir. Ölüm oruçları ve açlık grevleri süresince TTB'nin tutumunu belirleyen evrensel etik ve hekimlik ilkeleridir. Uygulamalarımız, kendi yöneticilerimizin kişisel fikirleri değil, uzun yılların tartışmaları ve deneyimlerinden süzülüp gelen hekimlik değerleridir."
Adalet Bakanı bizden yardım istedi
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün TTB'den yardım istediğini , bu durumu savunmalarında da söylediklerini belirten Dr. Balcıoğlu şöyle konuştu:
"Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, 9 Aralık 2000 tarihli basın toplantısında, kamuoyu önünde 'TTB açlık grevcilerini muayene ediyor ve olası sağlık sonuçları hakkında onları bilgilendiriyor' dedi. Türk, 15 Aralık 2000 günü yaptığı basın açıklamasında ise, 'TTB sürecin çözümü konusunda olağanüstü çabalar sarf etmiştir' dedi. Adalet Bakanı, hem TTB'nin katkısını övdü , hem de kendisinin TTB'den yardım talep ettiğini tüm kamuoyu önünde söyledi."
"En önemlisi Adalet Bakanlığı TTB'ye gönderdiği 23.11.2000 tarihli 71777 sayılı yazısıyla TTB'den yardım istedi ve TTB'nin sorunun çözümü için çaba göstermesini istedi. Biz tüm bunları savunmamıza ekledik."
Dr. Balcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü;
"Adalet Bakanlığı ölüm oruçları ve açlık grevlerinin çözümü konusunda TTB'ye görev düştüğünü düşünürken, savcılık amaç dışı faaliyet yürüttüğümüz iddiasıyla görevlerimizden alınmamızı talep ediyor" dedi.(YV/NU)