Doğu Anadolu'daki sosyo-ekonomik gerileme temel bir gerçek olduğu halde, yetkili kurumların Doğu Anadolu'ya ilgisizliği sürerse, Doğu'dan, (son yıllarda kalkındırılmakta olan) Güneydoğu illerine doğru göç başlayabileceği dile getiriliyor.
Vurgulamak gerekirse, bölgesel kalkınma planı DAP; "vaad" alanına girdiyse de, "gerçekleşme" alanına bir türlü giremedi.
DAP'ın gerçekleştirilmesi için projenin fizibilitesini çıkararak, 90'lı yıllarda konuyu ülke gündemine taşıyan Atatürk Üniversitesi ve Erzurum Vakfı'nın ERVAK'ın) çabalarının yeterince siyasi destek bulmadığı belirtiliyor.
Bütçe görüşmelerinde konuşan yok
DAP'a önem verenlerin vurguladığı bir başka nokta da şu:
"Hemen her seçim döneminde propaganda alanlarında, bütün siyasi kesimlerce dile getirilen DAP, seçimlerin ardından aynı ilgiyi görmedi. DAP, Meclis'te grubu bulunan siyasi partilere ne takdim edildi, ne de tanıtıldı. Plan alanına giren illerin milletvekilleri, konunun gündeme taşınması için bir araya gelemedi. Parti grup toplantılarında da, Genel Bütçe görüşmelerinde de DAP ele alınmadı."
"Bölgesel Kalkınma Planı DAP'ın icraat safhasına taşınmaması yüzünden; küçük şirketlerin, ildeki tarımsal üretimi değerlendirmeye yönelik projelerinin ya DPT tarafından kapsam dışı bırakıldığı ya da kredi desteği alamadığı" belirtildi.
Yoksullaşma hızı artıyor
Erzurum yaptığı üretimle Gayri Safi yurt içi hasıladan aldığı pay 80'li yıllarda binde 7; 90'lı yılların ortalarına kadar binde 6 iken, son on yılda bu oran binde 20'ye düştü .
Erzurum'da Kişi başına düşen gayri safi milli hasıla oranı da ilginç bir seyir takip etti:
*1980'li dönemde, kişi başına 800 dolar civarında milli gelir düşüyordu. Fert başına yıllık 1990'da bin 152; 1991'de bin 214, 1992'de bin 281; 1993'de bin 446; 1994'de bin 29 dolar düşerken;
*1994-2000 yılları arasında bu sayı, 600 dolara indi.