Dışişleri Bakanlığı geçtiğimiz hafta sonu başlayan Suriyeli göçmenlre yönelik linçler ve Suriye'de TSK'nin silahlı varlığının bulunduğu bölgelerde Ankara desteğindeki Selefi güçlerin Ankara'nın vekillerine yönelik saldırıları dolayısıyla dile getirilen yorum ve eleştirileri hedef aldı.
Bakanlık, açıklamasında, eleştirenlerin "Tüm bu gerçekleri görmezden gelerek salt siyasi rant amacıyla mesnetsiz ithamlarda bulun[duklarını]" ve böylece "bölgemize nüfuz etmeye çalışan egemen güçlerin vekilleri haline geldikleri"ni ileri sürerek muhalefet söylemlerini "yabancı çıkarlar" ile ilişkilendirdi.
CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Dışişleri Komisyonu Üyesi Oğuz Kaan Salıcı, Dışişleri Bakanlığı’nın açıklaması üzerine yaptığı açıklamada "[...] Dışişleri Bakanlığımıza siyasi polemiklerin bir tarafı olmamaları gerektiğini hatırlatmak elzem hale gelmiştir. Dışişleri Bakanlığımız Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bir aparatı olmadığı gibi AKP’nin İhvancı politikalarına yönelik eleştirilerimize parmak sallayacak makam da değildir. Dışişleri Bakanlığımız adına açıklamalarda bulunanlar, görevlerinin Bakanlığı Beştepe’nin önüne siper etmek olmadığının bilincine varmalıdır" dedi.
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada Ankara'nın dış politikasıyla ilgili tüm eleştiriler "iddia" olarak nitelenip kınanırken, izlenen politikalar sonucunda "Türkiye'nin bölgede yaşanan savaşların dışında kaldığı gibi milletin huzur ve güvenliğini perçinlediği, refahını artırdığı" ileri sürüldü.
Bakanlık "Demokrasilerde yapıcı eleştirilerle dış politikaya katkı sağlamanın mümkün olduğu"nu kaydederek eleştirileri "yapıcı olmamak" ile nitelerken "siyasi rant uğruna gerçeklerin çarpıtılması ve ideolojik bağnazlığa dayalı ithamlarda bulunulması[nın] bu kapsamda değerlendirileme[yeceğini]" iddia etti.
Bakanlık "iddia "dediği ve hangi "iddiaları" kast ettiğini belirtik olarak dile getirmediği açıklamada "Orta Doğu ve Suriye politikamıza yönelik ortaya atılan iddialar[ın], herhangi bir analitik nitelik taşımadığı gibi temel tarih bilgisinden dahi yoksun" olduğunu ileri sürdü.
Dışişleri Bakanlığıına göre, "Türkiye, yıllardır taammüden ateş çemberine dönüştürülmüş bir coğrafyada huzur ve istikrar adası olmayı başarmıştır. Ülkemiz bölgede yaşanan savaşların dışında kaldığı gibi milletimizin huzur ve güvenliğini perçinlemiş, refahını artırmıştır. Bu süreçte savunma yeteneklerini de geliştiren ülkemiz, kendi coğrafyasında akamete uğrattığı terörle sınır ötesinde de mücadele edebilir hâle gelmiştir."
Buna karşılık Bakanlık, eleştirenlerin "Tüm bu gerçekleri görmezden gelerek salt siyasi rant amacıyla mesnetsiz ithamlarda bulun[duklarını]" ve böylece "bölgemize nüfuz etmeye çalışan egemen güçlerin vekilleri haline geldikleri"ni ileri sürerek muhalefet söylemlerini "yabancı çıkarlar" ile ilişkilendirdi.
Oğuz Kaan Salıcı, Dışişlerinin saldırılarını "Dışişleri Bakanlığımız adına açıklamalarda bulunanlar, görevlerinin Bakanlığı Beştepe’nin önüne siper etmek olmadığının bilincine varmalıdır." diyerek yanıtladı.
"Siyaset, Türkiye’nin demokratik değerlerini belirginleştiren, toplumun tüm kesimlerini uzlaştıran, barışçıl ve ulusal bir dış politika yaklaşımı etrafında ortaklaşmalı; Dışişleri Bakanlığımız da gündelik siyasi polemiklerin bir parçası olmadan bu ortaklaşmanın bayrağını taşımalıdır."
(AEK)
(AEK)