Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Melih Bulu'yu Boğaziçi Üniversitesine rektör olarak atamasıyla başlayan protestolar 65. haftayı geride bıraktı.
Akademisyenler nöbetlerinin 453. gününde, 310. kez #KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz diyerek rektörlük binasına arkalarını döndüler.
Akademisyenler nöbet boyunca ellerinde “Kabul Etmiyoruz” “Vazgeçmiyoruz”, “Özerk, Özgür, Demokratik Üniversite” “Dekanıma Dokunma” yazan dövizler taşıdılar.
453’üncü günün notu:
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri 310. nöbetlerinin ardından haftanın her son iş gününde olduğu gibi haftalık açıklamalarını okudular:
“Bu hafta Türkiye Barolar Birliği, Boğaziçi Üniversitesinde bir Hukuk Fakültesi kurulmasına karşı açtığımız davaya katılma kararı alarak yürütmenin durdurulması talebiyle Danıştay’a başvurdu.
"Türkiye Barolar Birliğinin konuyla ilgili açıklamasında Cumhurbaşkanlığı kararı ile fakülte kurulmasının anayasa ve yasalara aykırı olduğu belirtilerek, ihtiyaç analizleri ve akademik altyapı çalışmaları yapılmadan, kontrolsüz şekilde açılan hukuk fakültelerine bir yenisinin daha eklenmesinde hiçbir kamu yararı bulunmadığı ifade edildi.
"Bir yılı aşkın süredir özgür, özerk ve demokratik üniversite talebi ile sürdürdüğümüz direnişimize, ulusal ve uluslararası düzeyde çeşitli sivil toplum örgütleri, dernekler, konfederasyonlar, meslek odaları ve cemiyetler tarafından sunulan ödüllere bu hafta bir yenisi daha eklendi.
"İnsan hakları, barış ve demokrasi alanında çalışma yapanları onurlandırmak ve bu alanlarda yapılacak yeni çalışmaları teşvik etmek amacıyla İstanbul Tabip Odası tarafından düzenlenen Sevinç Özgüner İnsan Hakları Barış ve Demokrasi Ödülü Şenyaşar ailesi ile birlikte Boğaziçi Direnişi Bileşenlerine verildi.
2022-04-01 Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenleri Nöbeti no. 310 (6/7) - Haftalık Açıklama (Bülten no. 61) from Can Candan on Vimeo.
"Boğaziçi Üniversitesi’nin 1985–2013 yıllarında fahri doktora unvanı verdiği bilim, kültür ve sanat camiasından uluslararası düzeyde saygınlığa sahip 16 isim bir açıklama yayınlayarak Boğaziçi Bileşenlerinin haklı talepleriyle sürdürdükleri mücadelenin yanında olduklarını belirttiler.
"Açıklamada, akademik kültürüyle çoksesliliğe olanak sağlayan Boğaziçi Üniversitesi geleneğinin tehdit altında olduğunu ifade ettiler. Destekleriyle mücadelemize güç katan herkese teşekkür ediyoruz.
"Ayrıca Türkiye’nin kamu ve vakıf üniversitelerinde çalışan meslektaşlarımız görevlerini otoriterleşme ve ticarileşmenin artan baskısı altında, cebrî müdahalelere rağmen sürdürmeye çalışıyor. Bu müdahalelerin en son örneği Nişantaşı Üniversitesinde yaşandı. Çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve ücretlerinin kamu çalışanlarıyla eşitlenmesi talebinde bulunan onlarca araştırma görevlisinin sözleşmeleri yönetim tarafından feshedildi, onlara destek veren 5 akademisyen de işten çıkarıldı.
"Yasal hakları için mücadele veren, özgür ve demokratik bir üniversite idealinde birleştiğimiz tüm meslektaşlarımızın yanındayız. Ortak taleplerimizi daha güçlü bir sesle dile getirmekten vazgeçmeyeceğiz." (RT)