Dünyanın en ağır iş kolunda en yıpratıcı işçiliği yaparken, her gün diri diri mezara giren maden işçileri, işveren tarafından ellerinden alınmaya çalışılan sendikal hak ve özgürlüklerini elde edebilmek için direnişlerini sürdürüyorlar.
Yıllardır emek verdikleri bu havzayı en iyi bilen işçiler olarak, normal hayat şartlarını sürdürecek bir ücret ve sosyal haklarını elde edebilmek için sürdürdükleri eylemlerinde 158. gününe ulaşan maden işçileri, işverenin, direnişi kırabilmek için her yola başvurduğunu söylüyorlar.
Nurullah Ercan'a ait Kuzey Anadolu Madencilik AŞ'ye ait Tuzlukaya Ocağı'nda çalışan 97 kişiden 88'inin, Dev Maden Sen üyesi olmasıyla işveren tarafından 12.7.2001 tarihinden bu yana ücretsiz olarak izne çıkarıldığını söyleyen maden işçileri, "Direnci kırılan bir kısım arkadaşlarımız, sendikadan istifa ederek işe başlamış durumdalar. Eyleme, sendikaya üye olan 88 kişi olarak başlamışken, şu an direnişi sürdüren ve sonuna kadar da sürdürme kararında olan 52 kişiyle, hakkımızı alabilmek için mücadelemizi sürdürüyoruz" diyorlar.
Direnişi kırabilmek için her yola başvuran işverenin, çadırlı eylemi sürdürdükleri bölgede bulunan çeşmenin suyuyla, elektrikleri bile kestirdiğini söyleyen işçiler, "Şu an kapalı bulunan ocağımız çalışabilecek durumda. Bizler sendikalı olarak işe başlamak istiyoruz. TTK'da çalışanlar gibi 1, 1.5 milyar lira maaş da istemiyoruz. Normal hayat şartlarına yeterli olacak bir ücret ve sosyal haklarımızdan yararlanmak istiyoruz. Bu denli sıkıntı içersine düşmemiz, bu direnişten vazgeçeceğimiz anlamına gelmemeli. Bizlerin Allah'a olan can borcumuzdan öte, hakkımızı elde edinceye kadar da yolumuza devam edeceğiz" diyorlar.
Direnişi sürdürebilmek ve okulların açılmasının yaklaşmasıyla da çocuklarının kırtasiye giderlerini karşılayabilmek için desteğe ihtiyaçları olduğunu belirten işçiler, "Sendika ve çeşitli sivil toplum örgütlerinden gelen para ve gıda yardımları yeterli olmuyor. Direnişimizi sürdürebilmemiz için, dışardan yapılacak desteğe ihtiyacımız var" diyorlar.