DFG'den gazeteci Süleyman Ahmed için açıklama

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Rojnews muhabiri Süleyman Ahmed’den 200 gündür haber alınmamasına ilişkin basın açıklması yayınladı.

Açıklamada, 200 gündür haber alınmamasına rağmen KDP ve Federal Kürdistan Bölgesi yönetimi sessizliğini sürdürdüğü vurgulandı. DFG, ‘’Süleyman Ahmed nerede, durumu nasıl, hayatı tehlike altında mı soruları da yanıtsız bırakılıyor’’ dedi.

Dernek, Ahmed’in hukuksuz bir şekilde alıkonulduğunu ve gözaltında olduğu kabul edilmediğini belirtti. DFG, "Ancak, avukatlarının girişimleri sonucu mahkemenin verdiği kararla gözaltında olduğu kabul edilmek zorunda kaldılar. Tüm bunlara rağmen aile, avukat ve basın kurumlarının tüm çağrı ve girişimlerine rağmen, KDP Ahmed hakkında kamuoyuna sağlıklı bir bilgi vermemektedir’’ dedi.

Süleyman Ahmed’in kaçırılması, aralarında Gazetecileri Koruma Örgütü (CPJ) ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün de bulunduğu yerli ve uluslararası gazetecilik meslek örgütlerince de kınandığınını aktaran DFG, ‘’Meslek örgütlerinin yanı sıra sivil toplum örgütlerinin çağrılarda bulunduğu KDP yönetiminden Süleyman Ahmed'e dair hiçbir açıklama gelmedi. Rojnews yetkilileri, editörleri Ahmed'in akıbetine ilişkin bir an önce kamuoyunun bilgilendirilmesi talebiyle Birleşmiş Milletlere (BM) de başvuruda bulundu. Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) ve Mina İnsan Haklarını Koruma Komitesi, 12 Nisan’da Ahmed’in akıbetinin belirlenmesi için Birleşmiş Milletler’in (BM) Zorla Kaybedilme Komitesi’ne acil talepli başvuru yaptı’’ diye belirtti.

Basın açıklaması, ‘’KDP ve Federal Kürdistan Bölge yönetimi bu tutumu evrensel hukuka aykırı iken bu yaklaşım kirli ve tehlikeli bir politikanın ürünüdür. Bu yöntemle basın özgülüğü ortadan kaldırılmaktadır. Bizler bu coğrafyanın gazetecileri olarak böylesi hukuksuz ve faşist yöntemleri asla kabul etmediğimizi belirtmek isteriz. Süleyman Ahmed’in yaşamına ilişkin kaygılarımız artmaktadır ve biran önce kendisinden haber almak istiyoruz. KDP’yi bu uygulamalarından vazgeçemeye, Süleyman Ahmed’i serbest bırakmaya çağırıyoruz’’ sözleriyle son buldu.

(AD)