TARİŞ'in bu sezon pamuk üreticisinden 296 bin ton yani 230 trilyon liralık alım yaptığını belirten Ancın, sezon sonuna kadar 300 bin tondan fazla alım yapacaklarını vurguladı.
"Üreticinin parasını tamamen ödedik" diyen Ancın, "pamuk ihracatçısı Türkiye'nin yanlış politikalar sonucu ithalatçı ülke haline geldiğini" belirtti; "Üretici pamuktan kaçmaya başladı" dedi.
Geçtiğimiz ay yaşamını yitiren Mehmet Bakanoğlu yerine Pamuk Birliği Başkanlığı görevine seçilen Ancın, şunları söyledi:
Tariş ile tanışmanız nasıl oldu?
Tariş'e 1974 yılında ortak olup, 1985'te de kooperatife girdim. 1995'te Aydın Tekstil yönetim kurulu, 1996 sonunda Tariş Pamuk Birliği yönetim kurulu üyesi oldum. 1998'de ikinci başkanlığa geldim. 2000'deki seçimlerde yine ikinci başkan olarak göreve devam ettim. Başkanımız Mehmet Bakanoğlu'nun vefatından sonra başkanlık görevini üstlendim.
Pamuk üreticisi bu yıl çok acı çekti. Tariş olarak her türlü desteği verdiğinizi görüyoruz. Ne kadar alım yaptınız?
Bu sezon 296 bin ton, yani 230 trilyon liralık alım yaptık. Oysa hedefimiz 200 bin tondu. Bu gidişle 300 bin tonu rahat geçeriz. Üreticinin parasını tamamen ödedik. Kooperatiflerin geçen yıldan Tariş'e 101 trilyon lira borcu vardı.
Kooperatiflerin borcuyla bizimki karıştırılmasın. Kooperatifler üreticiye parasını ödemiyorsa onların problemi. Çünkü tüm yetki ve sorumluluk Mali Kooperatif Yönetim Kurulu'na aittir. Şu anda üreticiye 37 trilyon lira borcumuz kaldı. Aldığımız ürünün borcunun yaklaşık yüzde 85'lik kısmını ödedik. Hedefimiz ocak ayı içinde üreticiye olan borcumuzun tamamını ödemek.
Bu yüksek alımın nedeni üreticinin mağduriyeti mi?
Kesinlikle. Bu yüksek alımın nedeni kötü hava koşullarından dolayı pamukta kalitenin düşmesi. Üreticinin tutunacağı tek dal Tariş kalmıştı. Tüccar çok az alım yaptı. Üreticiye 101 trilyon civarında aynı ve nakdi kredi verdik. Pamuğu ekilmeye başlamadan biz kredi verdik. Üreticimiz borcuna sadık.
Bu sene Ege Bölgesi'nde 600 bin ton civarında rekolte vardı.
AKP ile ilişkileriniz nasıl? Tariş'i yeterince anlatabildiniz mi?
Hükümet içerisinde Tariş Birliği'nin yeterince tanındığını düşünüyorum. Kavga etmeden ilişkimizi sürdürmeye çalışıyoruz. Hükümet ile ilişkilerimizi iyi şimdilik. Eskisine kıyasla diyalogların daha iyi olacağını umuyorum. Üreticinin hakkını verdikleri sürece iyi anlaşacağız. İki hafta önce Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun ile görüştük. Görüşmemiz çok olumlu geçti. Bir takım problemleri beraberce aşabileceğimizi söylüyorlar. Genel başkan ve başbakandan randevu talep ettik
Coşkun'la öncelikli olarak hangi konuları görüştünüz?
Kendisine hedeflerimizi geçtiğimizi, ödemelerimizi yaptığımızı belirterek, Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) kredisi verilmesi gerektiğini ilettik. Bugüne kadar 30 trilyon lira DFİF kredisi kullandık. Bu arada devletten alım satımla ilgili tek kuruş kredi almadık. Sadece geçen sene 1.5 trilyon lira gibi cüzi bir miktar almıştık. 2000 yılından elimizde 20 trilyon lira bulunuyordu. Ancak bu sene üretici ve Tariş'in zarardan kurtulabilmesi için DFİF kredisine ihtiyaç var.
Türkiye'de artık devletten çok IMF ve Dünya Bankası'nın yaptırımı var üretici üzerinde. Bu durum Türk çiftçisinin geleceğini nasıl etkileyecek?
Üretici teşvik edilse, kendi yağımızla kavrulur bir ülke konumuna geleceğiz. Bizim pamuk fabrikalarımız artık tüketime cevap vermiyor. Bu da ileride pamuk üreticisinin pamuk ekiminden kaçışına sebep olacaktır. Dünya Bankası ve Uluslar arası Para Fonu (IMF) ile yapılan anlaşmalar aslında Türk çiftçisinin lehine olan şeyler değil. Uzun vadede Türk çiftçisinin yok oluşuna neden olacaktır.
Pamuk Birliği de taban fiyatları konusunda Yeniden yapılandırma Kurulu ile ters düşmüştü
Dünya Bankası ve IMF ile yapılan anlaşmalar bir zorunluluktu. Hangi parti gelirse gelsin bu anlaşmaları imzalayacaktı. Ayrıca Yapılandırma Kurulu'nun farklı farklı uygulamaları var. Hala pamuk alım fiyatlarımız onaylanmadı. Yapılandırma Kurulu 400-500 bin lira taban fiyat açıkladığımızda, bizi yüksek fiyat ilan etmekle suçladı. Bizim 4 trilyon lirası pamuğa ait olmak üzere 5 trilyonluk kıdem tazminatlarımızı da hala ödemediler. Geçen yılın Nisan ayından beri hükümetten alacaklıyız.
Pamuk Birliği bünyesinde ne gibi çalışmalar yapmayı planlıyorsunuz?
Pamuk alım kampanyası sonunda seminerler düzenlemeyi planlıyoruz. Birlik yöneticileri ve Araştırma-Geliştirme (ARGE) bölümüyle üreticileri bilgilendireceğiz. Çünkü bizim insanımız okuyarak değil, görerek öğreniyor, ikna oluyor. Bölge toplantıları yapıp, bölgeleri ziyaret edeceğiz. Yakın zamanda Ulusal Pamuk Konseyi (UPK) çalışmalarına da katılacağım.
Devletin desteğini almadan Aydın Tekstil ve Söke'deki fabrikalarımızdaki makineleri yeniliyoruz. Aydın'daki Pamukyağı Kombinası'nın temeli 1998 yılında atılmıştı. 10 trilyonun üzerinde kaynak gerektiği için yarım kalmıştı inşaatı. Bu binayı tamamlamak birinci hedefimiz. Kaynağımız olsa da olmasa da ihaleye çıkarken, dış kaynaklı faizi düşük kredi alarak ihaleye çıkmayı düşünüyoruz.(NK/BB)