Devlet Elini Yatak Odalarımızdan Çekmeli

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi üye ve yöneticileri, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e, Türk Ceza Kanunu'na (TCK) ilişkin eleştiri ve önerileriyle zinanın suç kapsamına alınmasına ilişkin tepkilerini içeren bir mektup gönderdi.

Bugün (Salı) öğle saatlerinde Galatasaray Postanesi önünde toplanan grup adına İHD İstanbul Şube Başkanı Hürriyet Şener, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e gönderdikleri mektubu okudu.

Sorunlar zinayla sınırlı değil

Şener, yeni TCK tasarısı tartışmalarına sadece "zinanın suç olarak tanımlanmasının" temel alınmasını eleştirdi; tasarının bütünü ile eleştirilecek, eksik ve uluslar arası sözleşmelere aykırı pek çok hüküm taşıdığını söyledi.

Zinanın suç olarak tanımlanmasını, "kadını ikinci sınıf insan gören anlayışın bir sonucu" olarak değerlendiren Şener, Adalet Bakanı Çiçek'e "Sayın bakan, devlet bir çok sorunu çözememişken, insanların 'özel hayatlarından', 'yatak odalarından' elini derhal çekmelidir" diye seslendi.

"Düşünce suç olmayı sürdürüyor"

"Söz konusu maddenin kabulü, kadınların daha çok şiddet görmesine ve namus cinayetlerinde artışa yol açacaktır" denilen mektupta şu ifadeler yer aldı:

* Yeni TCK tasarısında da kadına yönelik şiddet ayrı bir bölüm başlığı olarak yer almıyor. Bekaret kontrolü hala yeterli biçimde suç olarak tanımlanmıyor.

* Tecavüz suçunun tanımı çok yetersiz. Namus cinayetlerini önleyecek tedbirler alınmadı.

* Tasarıda, düşünce suç olmayı sürdürüyor. Yeni getirilen tanımlarla kapsam genişletiliyor.

"Askeri - Antidemokratik anayasa ile demokratik yasa yapılmaz"

Bakan Çiçek'e gönderdikleri mektupta İHD'liler, Anayasaya yönelik eleştirilerini de sıraladılar; "Meclis'ten askeri darbe ürünü olan Anayasayı kaldırıp yerine demokratik, insani hukuku temel alan, farklı kimlikleri anayasal düzeyde tanıyan bir anayasa yapmasını" istediler. (BB)